Yazar Röportajı #1 || Meral Kır - Aylardan Aşk & Aşkı Seçtim



“Önemsiz geliyor bu yazışmalar artık; önemsiz de.” diye dert yanmıştı Kafka yazdığı mektubunda Milena’sına. “En iyisi bir trena atlayıp Viyana’ya gitmek ve seni almak; yaparım da belki, istemediğini bildiğim halde.”

O’nun o aşkının çaresizliği gibi uzun mesafelerin acımasız gercekliği koşup tünemez mi yanyana düşmek isteyen kalplere? Tüner tabi.
Belki de Kafka’nın yapmak isteyip de yapamadığını yapmalı insan. Sevildiğini bildiği kişilerin yanına gidip sevmeli? Doğrusu da bu değil mi zaten.
Mesafeler, ah mesafeler. Hani aynı şehirde olsan koşup gitmek istediğin insanlara sırf mesaleler var diye arada tıpkı Kafka’nın dediği gibi, önemsiz kılıyor ya.
Sevmek ah, sevmek...
Kaleminden büyüler akan yazarların karakterlerinin yaşadıkları, gerçek dünyanın kaybettiği o sevmek. Sahi, insan imkansızken de sevdiğine ulaşmaya çaresizce çırpınırken sevmeye kıyamıyordu, ne oldu onlara? Satırlarda, büyüklerimizden dinlediğimiz o masallarda mı kaldı?
Yok, hayır. Kabul göremez kimse bunu.
Hem dedim ya, kaleminden büyü akan yazarlar var, işte onlardan biridir Meral Kır.
İlk konuğum sevgili Meral Kır’a beni kırmayıp röportaj teklifimi kabul ettiği için teşekkür ederim.

Uzun zamandır tanışıklığım olan bu zarif kadına olan sevgimi dillendirmeden önce daha önceden hazırladığım sorularıma gecelim. Bilindiği üzere Meral Kır’ın Müptela Yayınları’ndan çıkan iki şahane kitaba sahip. Aylardan Aşk ve Aşkı Seçtim. Sancaktarlar Serisinin 3. Kitabının da son sürat yazıldığı bilgisine de sahibim. Kitaplardan önce sevgili Meral Kır’ı yakından tanıyalım.