Ruhumdaki Canavar - J.M. Darhower | Kitap Yorumu

Yazar Adı: J.M. Darhower
Kitap Adı: Ruhumdaki Canavar 
Özgün Adı: Torture to Her Soul
Seri Sıralaması: Monster in His Eyes#2
Baskı Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 480
Yayınevi: Yabancı Yayınları 
Kitaba Puanım: 4/5
Serinin ikinci kitabı ile heyecan ve hikaye kaldığı yerden devam ederken bu sefer olayları Naz'ın anlatımı ile okuyoruz. Çoğu okurun aksine bu tür kitaplarda erkek karakterin ağzından olayları ve onun hissettiklerini okumak benim için daha aydınlatıcı oluyor. Tam anlamıyla bir gizem yumağı olan bu karanlık adamlarin ne düşündüğü ne hissettikleri eylemlerinin nedenlerini onların ağzından duymak sergiledikleri davranışların sebeplerini anlamamıza yardım ediyor. Ben esasen ilk kitaptan daha fazla hikayeye odaklandım, karakterleri daha iyi anladım diyebilirim.

Ben her kitapta - türü ya da konusu her ne olursa olsun- bir mesaj verdiğini düşünüyorum. Yazar yazdığı kitabın temelinebir şeyler koyar ve bu seride de o mesaj bariz belli. Bir insanın hayatını mahveden korkularıdır; nefreti, öfkeyi, intikamı da korkuları besler. Ignazio Vitale de en çok korktuğu karanlığa bürünerek karanlık bir adam olup çıkıyor.

İlk kitap büyük sırlar cevapsız sorular ve gizemli bir adamın baştan çıkarmaları ve iddia ettiği aşkı ile bitti. İkinci kitapta cevaplanmayan soru kalmayacak, gizli kalan tek bir sır olmayacaktı. Her şey tek tek ortaya çıktı. Naz korkularını, yaşadıklarını ve yapacaklarını tüm dürüstlüğü ile sırasıyla söyleyecek ve biz okurlar ise ona inanıp inanmamaya karar vereceğiz. Şunu söylemem gerekir ki başta asla aşkına inanmadım. Kendi söylemiyle bencil bir orospu çocuğu olduğu için Karissa'yı kendine ganimet olarak ayırmıştı ama sayfalar ilerledikçe, kız için endişelenmesi beni ikna etti. Hatta sonlara doğru aşık olduğuna inandım. Çünkü hiçbir adam boş yere bir kadın için gözyaşı dökmezdi.

Naz’ın planı geçmişin intikamını almaktı, Karissa’ya aşık olmak değildi. Onu asla sevmemesi gerekiyordu, ama işte oldu, oldu ve şimdi Naz bununla başa çıkmak zorunda...

Karissa, hayatının yalanlar üzerine kurulu olmasını sindirir ve gerçeklerle yüzleşirken Naz ile aralarında aşılmaz duvarlar oluşur. İlişkileri yüksek gerilim hattına döner ve aşk birden nefrete evrilir. Her şeye rağmen birlikte yaşarlar. Aynı evde yaşayan iki yabancı... Karissa tamamıyla kendini dış dünyaya kapatmış, Naz'ı görmezden geliyordur. Aralarındaki iletişim sıfırdır,  konuşmak yok hiçbir şey yok. Bu süre zarfında Naz'ın sabırlı olması, ona sadece sevdiğini söyleyip hissettirmeye çalışması etkileyiciydi.

Naz kesinlikle iyi bir adam değildi, bunda hem fikiriz. İntikamla kavrulan bu adamı neyin bu hale getirdiğini yavaş yavaş bölümler akıp geçerken öğreniyoruz. Yirmi yılını içinde fokurdayan öfkesi dinmeyen intikam ateşiyle geçiriyor. En yakını, namlunun ucunu ona ve karısına çeviriyor, karısı ölürken o bir şekilde hayatta kalmayı başarıyor.  Affetmiyor, unutmuyor, kalbi atsa da yaşamıyor. Geçmişe kalıp şu anda yaşamak, içindeki karanlık ile aydınlık arasında seçim yapmak zorunda kalmak onu çıkmaza sokuyor.

Ruhumdami Canavar kitabında Naz'ın karakterinin gelişimini görüyoruz. Kimseden korkusu yok ve hiçbir şeyden pişmanlık da duymuyor. Birçok katmanla merak uyandıran karmaşık bir karaktere sahip Naz. Kötü bir adam olduğunu düşünüyor ama yanılıyor. Tamamen iyi bir adam olmasa bile, onu dinledikçe ve yaşadıklarını okudukça bir şeyler oturuyor.

Karissa ile olan halini sevdim. Çok sabırlıydı, çok şefkatliydi, çok sevgi doluydu ve gerektiğinden fazla koruyucuduydu. Tabi buna sebepleri de vardı. Sinirlerimi gerek sahneler vardı, çileden çıktığım yerlerde ama genel olarak sözlerinin ve de eylemlerinin karşısında kalbim eridi. Dedim ya başta hissettiği aşka inanmadım ama gittikçe ikna oldum, sayfalar çevrildikçe hissettim de. Kaybetme korkusunda emin oldum, Ignazio Vitale öngörülemez derecede aşık olmuştu ve gerçekti.

Karissa'yi daha aklı başında, daha olgun şekilde okumak keyifliydi. Naz'ı tüm kalbiyle seviyor ve vazgeçmek istemiyordu. Mantıklı yanımı susturup daha romantizme odaklı tarafımla düşünmek istiyorum. Zira yaşananlar ve seçimler akıl kârı değil 🤭 Sanırım bunu neden dediğimi sadece kitabı okuyanlar anlayacak. Kitabın dark romance olduğunu temelde erotizm yattığını ekleyerek yorumuma nokta koyuyorum. Yayınevinin seriyi orjinal kapakla çıkarması ise gönlümü fethetti. Çeviri ise muazzam iyiydi. Kitabı bir çırpıda okumamı sağlayan görünmez kahramana da selam olsun 🥰


Ben iyi bir adam değilim. Değilim işte. Biliyorum. İçimde, dünyada en ufak ışık zerresi bile bırakmayacak kadar karanlık var. Ama zarar veremeyeceğim biri var, söndürmeye cesaret edemediğim tek bir ışık… Karissa. Benim bir canavar olduğumu düşünüyor ve belki de öyleyim. Onu her dokunuşumla ürkütüyor, ruhuna işkence ediyorum. Ama ben tek değilim. Dünya canavarlarla dolu ve en tehlikelileri ben değilim. Onların yanına bile yaklaşmıyorum. Tanrı bana yardım etsin ki onu seviyorum. Seviyorum işte. Ve Tanrı, onu benden almaya çalışan herkese de yardım etsin.

☆☆☆

Gözlerindeki Canavar Serisi / Monster in His Eyes Series

#1 Gözlerindeki Canavar / Monster in His Eyes
#2 Ruhumdaki Canavar / Torture to Her Soul
#3 Sırtımızdaki Canavar / Target on Our Backs



0 comments:

Yorum Gönder