8.15 Vapuru - Ayşegül Çiçekoğlu | Kitap Yorumu

 

Kitap Adı: 8.15 Vapuru
Özgün Adı: ☆
Seri Sıralaması: ☆
Yazar: Ayşegül Çiçekoğlu
Yayınevi: Müptela Yayınları 
Baskı Yılı: 2019
Sayfa Sayısı: 496
Kitaba Puanım: 5/5
Herkesin hayatında kıramadığı insanlar vardır ve o insanların istedikleri -her neyse- mantık dışı da olsa kendinizi istenileni yaparken buluyorsunuz. Çok sevdiğiniz dostunuz sizden ufak bir şey isterse siz karşı koymadan yaparsınız, değil mi?

Nazlı da yakın arkadaşlarıyla bir gün evinde otururken sohbet arasında ondan yapmasını istenilen şeyi yaparken buluyor kendini. Canan'ın istediği bindikleri vapurda şüphe ettiği sevgilisini izlemeleri. Çok masumane bir istek olsa da Nazlı bu durumu hoş karşılamıyor. Yeşim ise biraz heyecan istediği için olaya atılıyor. Her zaman kullandıkları 8.15 vapurunda izledikleri kisi tahmin ettikleri kişi ya değilse? Ya yanlış kişiyse, ne olurdu?

Ali, seyahat ederken sürekli kullandığı 8:15 vapurunda kendi halinde gazetesini okurken onu gözetleyen ikiliyle hayatının değişeceğini ummazdı. İkilinin sürekli olarak kendine kaçamak bakışlarla izlemesi onu rahatsız etse de daha sonrasında gözü onları ararken bulur kendini. Hiç aklında yokken hayatına dahil olan ilgisini çeken bu kızın hayatını geri dönülmez şekilde değiştireceğini nereden bilecekti ama değil mi? Peki sonrasında ne mi oldu? Nazlı ile Ali neler mi yaşadı, onların hepsi kitapta! 🤭🤭


Genel olarak güldüğüm 8.15 Vapuru beğenerek okuduğum kitaplardan biri oldu. Üstelik kitabın gerçekte yaşanmış, sıcacık ve alışılmışın dışında bir aşkın hikayesi olduğunu da söylemem gerek. Eh tabi kitaptaki Karadeniz unsuru da beni kitaba çelik halatlarla bağlayan bir etken oldu. Yazarın kalemini zaten beğeniyorum, akıcı zihni yormayan kapılıp giden anlatımı ile bir çırpıda okuyorsunuz. Tabi ben bitmesin diye bölüm bölüm okumama rağmen finale ulaşmış oldum. 🙈  Ayşegül Çiçekoğlu'nun bu kitabı benim için epey ayrı yere yerleşerek oldukça değerli oldu. Kendisine bu güzel hikayeyi bizimle paylaştığı için teşekkür ederim. Umarım bir gün ben de seyahat ederken kendi Ali'mi bulurum.

Romantik kitap seviyorum, su gibi akıp gitsin kitap diyorsanız şiddetle öneririm. 😍😍

Bana doğru biraz daha eğildi. Bunun üzerine ben de kendimi iyice geriye doğru çektim. Sanki bizimle yıllardır tanışıyormuş gibi daha bu sabah Yeşim’le konuştuğumuz soruyu sordu.

“Evet kızlar, söyleyin bakalım, bana neden bakıyorsunuz?”

Nazlı arkadaşına yardım etmek için onun kulağa biraz sıradışı gelen isteğini gönülsüz de olsa kabul ettiğinde hayatının değişeceğini hiç düşünmemişti. Sadece bir hafta diye anlaştığı arkadaşına verdiği sözü tutabilmek için 8:15 vapurunda bir adamı gözetlemek ne kadar zor olabilirdi ki?

Ali, yıllarca seyahat ettiği 8:15 vapurunda iki kızın sürekli kendine bakması üzerine ilk başlarda rahatsız olsa da bir süre sonra gözleri onları arar olmuştu. Onlarla konuşmaya karar verdiğinde hayatının kökünden değişebileceğini nereden bilecekti?

Ali, Karadeniz’in dalgaları gibi değişken, deli ve bir o kadar da hırçındı.

Nazlı ise Ege’nin sakinliği, neşesi ve özgürlüğü ile büyümüştü.

Zıt kutuplardaki bu iki insanın bir araya gelmesi bir tesadüftü ama sonrasında yaşananlar aşkın tesadüfleri sevdiğini kanıtlar nitelikteydi. 8:15 Vapuru yaşanmış, sımsıcak ve sıra dışı bir aşkın hikayesi…

(Tanıtım Bülteninden)



0 comments:

Yorum Gönder