Unutulmaz Aşk - Nicholas Sparks | Kitap Yorumu

Özgün Adı : The Best Of Me
Kitap Adı : Unutulmaz Aşk
Yazar Adı : Nicholas Sparks
Çevirmeni : Demet Altınyeleklioğlu 
Sayfa Sayısı : 330
Yayınevi : Artemis Yayınları
Baskı Yılı : 2016
Kitaba Puanım : 4/5
Defalarca kere flimini izlediğim kitabın yorumuyla sizlerleyim.

Unutulmaz Aşk filmi benim için başka yerde olan bir film. Çıtayı nasıl arşa çıkardıysam kitabından daha iyi olduğu sonucuna ulaşıyorum bitişte. Film hakkında düşüncelerimi bir ara sizlerle uzun uzun paylaşırım. Biz dönelim kitaba.

Ülkenin seçkinleri arasında yer alan ve en çok saygı duyulan ailelerden birinin kızıdır Amanda. Dawson ise daha geri planda kalan fakir ailelerden birinin çocuğudur. İkilinin yolu kesişip da bütün farklılıklarına rağmen birbirlerine tutulmaları işten bile değildir. Şiddetle başlayan aşklar şiddetle son bulur tiradına yer vereceğim tutkulu bir aşk yaşar fakar farklılıkları onları sona erken taşır.

Dawson'un kötü ebeveynlerinin yanı sıra hayatına dokunup iyilik yapan biri vardır, Tuck Hostetler. Bu amca bizim oğlana yardım ediyor hatta ikilinin aşk hayatında da önemli faktördür. Yolları ayrılır aradan yıllar geçer Amanda evli ve yetişkinliğe merdiven dayayan bir çocuğu vardır, Dawson'un ise tek başına geçirdiği hayatı vardır. Tuck vefat edip ikisine aynı miras bırakınca  yeniden ikili bir araya gelir. Onların yolunu yeniden bir yapan kaderin ise farklı planları vardır.

Kitapta çok fazla detay var ve film ile birkaç farklılık da var. Filmi daha çok sevdiğim için kitabı bir tık geride tutuyorum ama kitap da kendi başına enfes.

Nicholas Sparks'ın şimdiye filmlerini izledim, en etkilendiğim filminin de kitabı olsun diye almıştım Unutulmaz Aşk kitabını. Not Defteri kitabını da bulursam onu da alacağım onu da aşırı okumak istiyorum.

Yazarın kurguları böyle kalbe dokunur olduğu için de seviyorum. Eğer kitaplarından okuma şansı bulamadıysanız mutlaka filmi izleyin, kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorum.

Kısaca şunu da ekleyeyim,  gerçek aşkın hâlâ var olabileceğine, o büyüleyici zamana geri götürecek nostaljik havası olan bir kitaptı.

Herkes sonsuz aşkın mümkün olduğuna inanmak isterdi.
O da bir keresinde inanmıştı.
On sekizindeyken.

1984 baharında lise öğrencileri Amanda Collier ve Dawson Cole birbirlerine sırılsıklam âşık oldu. Dünyaları ayrı olsa da aşklarının büyüklüğü, Kuzey Carolina'nın küçük Oriental kasabasına baş kaldırabilirdi belki de. Ama okuldaki son senelerinin yazında öyle beklenmedik olaylar yaşandı ki, genç çiftin yolları bir daha kesişemeyecek şekilde ayrıldı.

Tam yirmi beş yıl sonra, Amanda ve Dawson, bir zamanlar aşklarının sığınağı olan, akıl hocaları Tuck Hostetler'ın cenazesinde bir araya geldi. İkisi de hayal ettiği hayatı yaşamamıştı. Ve ikisi de hayatlarını sonsuza dek değiştiren tutkulu ilk aşklarını unutamamıştı. Şimdi, Amanda ve Dawson, Tuck'ın onlar için bıraktığı izleri takip ederken, bildikleri her şeyin, Tuck hakkında, kendileri hakkında ve en büyük hayalleri hakkında her şeyin, aslında hiç de göründüğü gibi olmadığını anlayacaklardı. Üzücü hatıralarla yüzleşmek zorunda kalan iki eski âşık, yaptıkları seçimlerle ilgili inkâr edilemez gerçekler keşfedecekti. Ve tek ama unutulmaz bir hafta sonu boyunca, hem yaşayan hem de ölmüş yakınlarına şu soruyu soracaklardı: Aşk gerçekten de geçmişi yeniden yazabilir miydi?

(Tanıtım Bülteninden)

0 comments:

Yorum Gönder