Ezgi Su Yıldırım - Kaçış | Kitap Yorumu


Yazar Adı: Ezgi Su Yıldırım 
Kitap Adı: Kaçış
Özgün Adı: *
Seri Sıralaması: Bilinmezlik Senfonisi #1
Baskı Yılı: 2021
Sayfa Sayısı: 624
Yayınevi: Otantik Kitap
Kitaba Puanım: 5/5
Bir uzay senfonisi... Ve kesinlikle bilinmezlikten kaçışın kitabıydı.
Bilinmezlik Senfonisi serisine yüksek bir tempoyla giriş yapıyoruz Kaçış kitabıyla birlikte. Kurulan evreni, o evrende yaşayan ırkları, ne amaçladıklarını ve ne yapmakta olduklarını öğreniyoruz başlangıç kitabında. Adım attığımız bu serüvene, hiç hız kesmeden uzayda gezegenler arası bir yolculuğa çıkıyoruz.

Bizi ilk Aesir askerleri Stella Uzay Üssü'nde karşılıyor, ilk tanıştığımız kimseler onlar oluyor. En çok dikkatimi çeken Aedan oldu, tarifi imkansız şekilde tutuldum ona. Carina ise benim farklı şekilde dikkatimi çeken bir karakter, ondan -kesinlikle!- nefret ettim. Muhtemelen seveni de bulunamayacak, sorry bitch! 😑 Bir de Shawn var, onda bir şeyler doğru gelmedi bana ve nitekim hadislerimde yanılmadım. Nefretimi kazanan bir diğer karakter de o oldu.

Sonrasında kitap bir yol ayrımına giriyor ve asıl hikayeye giriş yapıyoruz. Orada da Atherionlar ile tanışıyoruz. Dünya'da bir tufan olmuş yaşam da bitmiş, işte o zaman bu eşsiz ve ulvî varlıklar insanlara yardıma gelmişler. Onları kendi gezegenlerine götürmüşler, yaşama haklarını eline verip özgür kılmışlar ama kendi ırklarının üstün olduğunu unutmamalarını sağlamışlar. Tapınakta yaşamasına izin verdikleri özel olan biri var, Arialleena Darvethi. Onu önemli ve özel kılan özelliği ise Aria'nın gelecekte olacakları, geçmişte olanları görebiliyor olması. Ve ona Zamanın Gözü diyorlar. Bu eşsiz yeteneği sayesinde tüm galaktik evren peşinde, onu kendi safına çeken öngöremeyecek güce sahip olacağını düşünüyor ve ellerinden ne geliyorsa yapıyor. Kızımız bu amaç yolunda çeşitli olaylar yaşıyor ve onu kurtaracak biri ortaya çıkıyor. Kean! Kimdir bu, necidir nedir nereden gelmedir diyerek karakteri tanımaya koyulurken onunla beraber arkadaşlarını tanıyoruz. Onunla birlikte bize yarenlik eden dostlar artıyor; Atlas, Zetsa, Buteo ve Nareli...


İltralar, Oxeaklılar derken olayların seyri değişir, tırmanan tansiyonla heyecan durmak bilmez. Hikayenin detayına girdikçe her birinin amacı ortaya dökülür. Söylenmeyenler dile geliyor, fısıltılar sus bilmeksizin konuşuyor, kaçınılmaz son geliyordur. Aedan'a ne olmuştur? Kean kimdir? Aria bu kadar önemliyken ve sudan çıkmış balık gibi oradan oraya sürüklenirken kendi bilincini koruyabilecek midir? Yeteneği pimi çekilmiş bir bomba iken kimin elinde patlayacaktır? Hepsi ve daha fazlasını kitabın sayfalarında bulabilirsiniz.
Kitap kesinlikle macera yönünden yüksekti, romantizm kırıntıları vardı fakat ondan daha önce ortada olan hayatta kalma hikayesiydi. Aria özel biri ve üzerinde baskı da gücünün yoğunluğu kadar fazla. Hayatının tamamını dış dünyadan izole şekilde tapınakta büyüyerek geçirmiş, birden bire olayların merkezinde olup hem kendi gücüne hem de değişen ve ayak uydurmakta zorlandığı hayatına adapte olmakta zorlanıyor. Aria alışma ve öğrenme süreci içerisindeyken, eminim ki serinin devam kitaplarında daha güçlü bir şekilde karşımıza çıkacak.

Aksiyon dolu kısımları daha keyifle okuduğumu itiraf edebilirim. Daha durağan yerler vardı ama aksiyon sahnelerini iple çektiğimi açık yüreklilikle söyleyebilirim. Kitap geneli olarak sevdiğim, okurken eğlendiğim bir serüven oldu benim için. Kafamda tasarladığım notum benim farklıydı. Finale yaklaşırken elimizde bir bomba patladı ve ilk artçı sarsıntı o zaman oldu. Finalde yaşananlarla birlikte her şey değişirken benim notum da değişti. Kitabın seyrini değiştirip daha farklı bir yere taşıyan sonla Bilinmezlik Senfonisi, Kaçış kitabı benden tam puanı kaptı. Kesinlikle bu maceraya çıkmak, o atmosfere bürünüp onlarla beraber soluk almak gerek.
Duyuyor musunuz? Fısıltılar susmuyor... Fısıltılar okumanızı söylüyor. 😍

“Evren zalimliğini güçle besliyor...”
Gelecek... 
İnsanlığın Dünya’yı terk ettiği bir gelecek. Tufan başladığında insanlara çok benzer fiziksel özellikler taşıyan Atherionlar tarafından kurtarılan Dünya Halkları, onlar aracılığıyla Zebous Galaktik Birliğine kabul edilir ve koloniler hâlinde pek çok gezegene yayılır.
Nihayet huzuru bulduğunu sanan insanlık, daha kaotik bir düzene düştüğünü öğrendiğinde olacaklardan kaçınmak için çok geç kalmıştır. Zamanın Gözü asırlar sonra tekrar hayat bulmuştur ve onun yaşaması için tek bir şart koşulmuştur: Atherionların kutsal tapınağına tutsak bir hayat. Geleceği ve geçmişi gören gözlerin sahibi genç bir kız, Arialleena Darvethi. 
Emellerine ulaşmak için Zamanın Gözü’ne ihtiyacı olan kötücül varlıkların peşine düşmesiyle Arialleena için mahkûm olduğu hayat biter ve bilinmezliklerle dolu bir kaçış başlar.

Galaksinin kaderi genç kızın narin omuzlarına yüklenmişken kendi canavarlarıyla yüzleşen soğukkanlı, esrarengiz bir adamın yardım eline sıkı sıkıya tutunur. Uzayın sonsuzluğunda oradan oraya sürüklenen Aria ile Kean güç ve iktidar hırsının dinmediği Galaktik Halkların arasında ihanet ve tuzaklarla yüzleşirken kendi yollarını çizebilecekler midir?
Bilinmezlik merak doğurur... Merak ise bilinmezliğe muhtaçtır.
(Tanıtım Bülteninden)


0 comments:

Yorum Gönder