Ben İyi Bir Kızdım - Selvi Atıcı | Kitap Yorumu


Kitap Türü: Aksiyon
Yazar Adı: Selvi Atıcı 
Kitap Adı: Ben İyi Bir Kızdım 
Özgün Adı: *
Seri Sıralaması: *
Yayınevi: Nemesis Kitap 
Baskı Yılı: 2019
Sayfa Sayısı: 328
Kitaba Puanım: 5/5


Hayat her zaman tozpembe olmazdı değil mi? Elbette hayaller kurulurdu ve verilen çabalar da o hayalleri gerçekleştirmek için vardı. İyi bir okula gitmek, iyi bir mesleğinin olması en büyük hayallerden biriydi. Elif'in de hayalleri vardı, zaten üniversite sınavından da iyi bir puan alarak hayal ettiği doktorluk mesleği için okuyacaktı. Ama aşık oldu... Ya da olduğunu sandı. Zaten hayatı da ondan sonra tepe taklak oldu. Toyluk, heyecan, hayata karşı sevinci her biri aldandığı aşkla yok oldu, başına o kadar korkunç şeyler geldi ki yine de yaşadıkları karşısında pes etmedi. Önce hayalleri değişti, sonra teker teker umutlarıyla birlikte hayalleri de yok oldu Elif'in. Elif artık yoktu, yaşadığı hayatta da Elif'e yer yoktu. O da mecburen Nehir oldu.

Böyle yazdım diye merak ettiniz değil mi kitabı? Edin tabi. Alışılan Selvi Atıcı kurgularından biraz daha farklı bir kurguyla karşımıza çıkıyor yazar. Acımasız gerçeklere değinirken yaşanılanlara ayna da tutuyor bu kitapta. Okurken mideniz düğümleniyor, sinirden dudağınızı yiyorsunuz. Okuduklarınız belki bir kurgu ama gerçek hayatta da benzer yaşanmışlıklar var, hatta yaşamaya devam eden yaşamak zorunda olanlar da var. Kitapta okuyanın iliklerine kadar hissettiği gerçeklik duygusuyla vuruyor.

Düzenin elinde piyon olanlar var. O bu şu en alttan en tepeye uzanan dikeli bir yol. O yolda da kurban edilenler var. Nehir gibileri çok. Kandırılıp belli bir yola sokulanlar, kimsesiz olup yetiştirilen ve o yola sokulanlar... Kitabı okursanız ne demek istediğimi de anlarsınız.


Kurguya yön veren ve hareketlilik katan ekip üyelerini ben çok seviyorum. Dövüş ustası Okan, Bilgisayar kurdu Emre, kimyacı Derman ve silahların piri Akın... Aralarındaki ilişki birbirlerine karşı duydukları güven ve sevgileri kıskanılasıydı. Başlardaki dramı, ilerleyen sayfalardaki aksiyonu bitmeyen heyecanıyla bir çırpıda okunup bitti.

Selvi Atıcı benim için kusurlu karakterleri kusursuzca yazan bir yazardır. Her kitabını ayrı severim. Ben İyi Bir Kızdım kitabı da ayrıdır bende. Yüreğimi sızlatsa da karakterleriyle yüzümü de güldürdü.

Genel olarak ailelerde hani meşhur 'elalem ne der' sözü vardır ya, işte o olmasaydı, Elif'e sahip çıkılsaydı yaşadıklarının hiçbiri yaşanmayacaktı. O yola girmeyecek ve de o batağa düşmeyecekti.

Elif'in de kitapta dediği gibi, "...aslında Ben İyi Bir Kızdım."

Yazarın kitaplarını gözüm kapalı öneririm, mutlaka okuyun.

Bir süre öylece sustuk. 
Fakat o, konuşmaya niyetli olmalıydı ki, henüz yanımdan ayrılmamıştı. 
“Karanlık bazen ürkütücüdür.” 
“Çoğu zaman.” Omzumu silktim. Gerçi karanlık artık beni ürkütmüyordu. 
Karanlıktan daha ürkütücü varlıklar vardı. Adına da insan diyorlardı.
 
Birileri onun hayatını karartmadan önce, Elif pırıl pırıl bir genç kızdı. Üniversiteyi kazanıp sonunda doktor olma hayalleri vardı. Ta ki bir gün onunla tanışana kadar…
Hayalleri önce değişti, sonra hepsi umutlarıyla beraber birer birer yok oldu…
 
Umudu tükenince yaşayabilir mi insan?
Yaşadığına hayat denebilir mi peki?
Yoksa umut eriyip küçücük de kalsa, yaşadığımız sürece tükenmeyen bir şey midir?

0 comments:

Yorum Gönder