İskoç Esareti - Monica McCarty | Kitap Yorumu

 
Yazar Adı: Monica McCarty
Kitap Adı: İskoç Esareti
Özgün Adı: Highland Scoundrel
Seri Sıralaması: Campbell Trilogy #3
Baskı Yılı: 2019
Sayfa Sayısı: 448
Yayınevi: Nemesis Kitap
Kitaba Puanım: 4/5
Güçlü bir İskoç şefinin gayrimeşru oğlu olan Duncan Campbell, işlemediği bir suç yüzünden on yıldır sürgündedir. Hain damgasının gölgesinde geçirdiği yılların ardından, adını temize çıkarma isteğine daha fazla karşı koyamaz ve İskoçya'ya geri dönmeye karar verir. Bu, ihanetini unutamadığı tek kişinin, aşkın yıkıcı gücünü ona kanıtlayan kadın olan Jeannie Gordon'un yardımını istemesi anlamına gelse bile...
Jeannie Gordon, aşkını ve güvenini paramparça eden adamı yıllar sonra karşısında bulunca, hayatı yeniden tepetaklak olur. Artık o âşık ve saf kız değildir, tehlikeli sırları olan bir kadına dönüşmüştür. Ancak Duncan ve Jeannie, güvensizlik ve ayrılıkla harmanlanmış olsa bile, aralarındaki tutkunun daha cesur bir şekilde tekrar alevlenmesine karşı koyamazlar. Çözmeleri gereken entrikaların ortasında kalmış olmalarına rağmen kabullenmeleri gereken bir gerçek vardır; o da kaderlerinin birbirine mühürlenmiş olduğudur...
(Tanıtım Bülteninden)
Monica McCarty seriye güzel bir son yazarak okurunun aklında kalmayı yine başarıyor.
Campbell üçlemesi, en büyük erkek kardeş Duncan'ın hikayesiyle son buluyor. On yıl önce uğradığı ihanetten dolayı suçlu bulunup Kral tarafından kesin bir ihanet sonucuyla aranıyordu. Masumiyetini ispat etmek için İrlanda'ya giden kahramanımız bir günahının olmadığını kanıtlamak adına geri döner. Tüm bunlar bir yana aşık olduğu ve evlenmek istediği tek kadın olan Jeannie Gorden, Duncan'a inanmıyordu. İhanet edebileceğini düşünüyordu. Jeannie, ne olayın ilk yaşandığı zaman ne de on yıl sonra bile  fikrini değiştirmemişti. Duncan için işler zordu fakat onun yapamayacağı bir şey yoktu.
Genel olarak oldukça keyif aldığım bir okumaydı ancak kadın kahramanla ilgili ciddi sorunlarım oluştu. Hatta bir puan kırmama sebep olacak bir karakter vardı. Jeannie bende onu dövme isteği ile doldurup taşırdı. Sevemedim. Erkek karakterin hislerini gerçekçi bulurken kadın için aynı durum söz konusu değildi. Adam seviyordu ama ya kadın? Seviyor göründü ama o kadar, ben inandırıcı bulmadım. Duncan geri döndüğünde, onun durumunun ciddiyetine karşı körü körüne sürdürdüğü inadını, körlüğünü ve onun tarafından haksızlığa uğraması çok sinir bozucuydu. Secimleri davranışları tavırları beni inanılmaz irite etti. Ben kitaplarda zeki kendinden emin empati yeteneği olan kadın karakterleri okumayı seviyormuşum, hangi dönem olursa olsun bunu fark ettim bu karakterle. Sadece buradan not kırdım.
Duncan & Jeannie için beraber geçirdikleri güzel zamanları göz önüne alırsam, benim için sadece güzel bir romantizm olarak kalabilir. Onun haricinde ihanet ve ihanetin macera hikayesi çok iyi işlenmişti, orada dudağımı yiyerek okudum. Duncan'ın masumiyetini nasıl kanıtlayabildiğine dair harika işlenmişti ve hikayenin bu bölümünü çok beğendim. Duygusallıkta vardı ama ne kadar karşıya geçti derseniz göreceli derim ama güzel sahneler vardı.
Bütün bunlara rağmen, kitabı. Monica McCarty benim favori yazarımdır, ne yazsa okur ne yazsa severim. Eğer ki siz de tarihi aşk romanları seviyor İskoç erkeklerini okumak istiyorsanız şans vermeniz gerekiyor. ŞİDDETLE TAVSİYE ETTİĞİM YAZARLARDAN BİRİDİR. 🥰
Campbell Üçlemesi Seri Sıralaması;


0 comments:

Yorum Gönder