Sapkın Kral - Rina Kent | Kitap Yorumu


Özgün Adı : Deviant King
Kitap Adı : Sapkın Kral
Yazar Adı : Rina Kent
Seri Bilgisi : Royal Elite #1
Çevirmeni : Deniz Metin
Sayfa Sayısı : 384
Yayınevi : Ren Kitap
Baskı Yılı : 2024
Kitaba Puanım : 4/5
Planım basitti.
Royal Elite Okulu’nu bitirip hayalimdeki üniversiteye girmek.
Okulun kralının tek bakışıyla planım yerle bir olmuştu.
Tek bakışıyla nefesime el koymuştu.
Tek bakışıyla ölüm fermanımı imzalamıştı.
İlk sözleri, hayatımı çaresiz bir kaosa dönüştürmüştü.
“Seni mahvedeceğim.”
Aiden King’le ilgili her şey kapkaraydı.
Kara bir zihin.
Kara bir yürek.
Kara bir ruh.
Sessiz kalıp kalan zamanıma katlanmalıydım.
Yapmadım.
Tahtındaki kralı kışkırtmak gibi geri dönülemez bir hata yaptım.
Cehennemindeki şeytanı kışkırttım.
Şimdi bedelini ödeyecektim.
Aiden King tarafından nefret edilmek tehlikeliydi.
Ancak onun tarafından arzulanmaksa… ölümcüldü.
(Tanıtım Bülteninden)
Rina Kent'in en fazla konuşulan ve dikkat çeken serilerinden biriydi Royal Elite serisi. Sapkın Kral için de epey ses getiren kitabı olmuştu. Hâliyle ben de merak ederek bir beklentiye girdim. Beklentimi karşıladı mı, evet. Okuduğum kitaptan memnun kaldım mı, ona da evet.
Kitap için okuduğum onca yorumlardan birinde dikkatimi çeken bir cümle oldu. Şöyle idi o cümle; "Gizem dolu konusuyla göz dolduran, kadın ana karakteri yok etmek isteyen ahlaki açıdan gri bir kahramanın tipik kabadayı romantizmi." Sapkın Kral'ı tek bir cümle ile ifade edilse kesinlikle bu cümle olurdu. Ne eksik ne fazla, durumu en yalın şekliyle ifade eden bir gözlemlenen cümle bu.

Yoruma geçmeden önce şunu da ekleyeyim de aksatmış olmayalım, bir uyarı niteliği olsun. Yetişkin içerik sahneler, akran zorbalığı, sınıfsal farklılıklarla bir kesimin ezilmesi durumu içeriyor kitap. Bir de esas karakterin, kadın karakter üzerinde sınırını zorlayacak temaslarda bulunması var ki burada kadın karakterin de bu durumdan keyif aldığı detayı da atlanmamalı.

Aşinalık hissettiğim sahneleri yabancı yazarlarda ağırlık olarak daha sıklıkla denk geldiğimi söylemem gerek. Temelde yatan iki ana konu var; biri ana karakterin yakın olduğu kişiyi kaybetmesiyle bu kaybın bağlandığı esas karakterin oluşu. Bir diğeri ise yeni bir okula gelen karakterin, ana karakterin radarına takılmasıyla yaşadığı akran zorbalığı. Bu iki klişe olan konuları Rina öyle bir yazmış ki kitabı soluksuz okudum ve arkadaşlarımı darlayarak 'ya bunu okuyun konuşmamız gereken konular var' diye feryat ettim. Klişe konuların müptelasıyım, ama sırf klişe olduğu için değil, esaslı şekilde hakkını vererek yazmışsa yazar ben ona bayılırım. Ve bunu Rina Kent başarmıştı, ben de bayılarak zevkle keyif alarak kitabı okuyup bitirdim.

Aiden, gizemli olan ana karakterimiz. Sessiz kişiliğinde gizlediği bir şeyler vardı ve her bölümde bunun ipuçları serilmişti. Görüp de takip ettiğiniz yolda ilerlerken sonucuna daha erken ulaşırsınız ve ben de öyle oldu. Tahmin ettiğim şeyleri okurken ayrı keyif aldım. Dediğim gibi hakkı verilerek yazılmış konusu kitaba yedirilmiş ve seveceğim anlatımı vardı Sapkın Kral kitabında.


Aiden ve Elsa'nın gizemli geçmişi kitaptaki en merak uyandıran kısımdı, buna da final bölümünde kavuşuyoruz. Nedeni ortada olan olayın sonucunda her iki karakteri de fazlaca etkileyeceği de bir gerçek. Aiden kesinlikle bir zorba ama kitapta Elsa ile arasındaki kimya, çekişme ve şakalaşmalarını okumak "bence" eğlenceliydi. Ben şahsen eğlendim. Karakterlerin ortak trajik geçmişleri var, kitapta bu merak unsuru acaba neydi noldu diyerek takip ettiriyor kendisini. Aileleri arasındaki düşmanlık çekişme sınıfsal farklılık hissediliyor. Aralarındaki etkileşim ve nefret ilişkileri ise dinamiği kitabın.

Konusuna da ufaktan aktarıp yorumuma son vereyim. Ailesini trajik bir kazada kaybediyor Elsa ve bu olayda kızımız hafızasını kaybediyor, geçmişi siliyor zihni ve hatırlamıyor. Lisenin ilk gününde esas kahramanımız ile karşılaşıyor, Aidan geliyor ve diyor ki "sana cehennemi yaşatacağım kiziiim bittin sen" tabi latife ediyorum, direkt olarak bu cümle yok kitapta, bu sefer ben uydurdum, takipleyin beni. 🤪 Neyse ne diyordum heh, kıza cehennemi yaşatıyor cidden, herkes uzak duruyor bu dört sene boyunca ve bir gün artik beyimiz kayıtsız kalamıyor diyor ki tamam yeter havlu atıyorum karar verdim artık sen benimsin. Kız da sey diyormuş, bırak kolumu canımı acıtıyorsun, ŞAKA BU CÜMLE.

Efendim, gençlik kitabinda yetişkin unsurların varlığı işte akran zorbalığı da içinde olsun ben okusam sorun etmem derseniz bu kitabı tavsiye ederim. Ama yok, ay bana bu uymuyor yaa okuyamam derseniz de kendi keyif alacağınız kitaplara yönelin derim.

Türü sevene, ben bu konulardan klişelerden hoşlanırım bayılırım okurum diyenlere; Tavsiye etmesi benden, okuması sizden efendim. 💋
Keyifli okumalar! 💐


0 comments:

Yorum Gönder