Alaska'ya Giderken - K. A. Tucker | Kitap Yorumu


Özgün Adı : The Simple Wild
Kitap Adı : Alaska'ya Giderken
Yazar Adı : K. A. Tucker
Seri Bilgisi : Wild #1
Çevirmeni : Serpil Çelebi
Sayfa Sayısı : 464
Yayınevi : Ren Kitap
Baskı Yılı : 2023
Kitaba Puanım : 5/5 ⭐
Calla Fletcher, annesi kırsal yaşam tarzının izolasyonuyla başa çıkamadığı için babası Wren Fletcher’ı geride bırakarak onu alıp Alaska’nın vahşi doğasından kaçtığında iki yaşındadır. Artık yirmi altı yaşına gelen Calla’nın bildiği tek şey Toronto’da yaşadığı yoğun hayattır. Ancak aldığı bir haberle Calla doğduğu uzak sınır kasabasına
uzun bir yolculuk yapma zamanının geldiğini anlar.

Vahşi göçebe hayatına, tuhaf gündüz saatlerine, fahiş fiyatlara ve hatta ara sıra kulübelere göğüs geren Calla, tüm bunlara babasıyla bağlantı kurma şansı için katlanmaktadır; birçok hatasına rağmen yardım edemediği ama önemsediği adam için. Calla bu yeni kutupaltı ortamına alışmaya çalışırken, pilot olan Jonah başka bir yere ev demeyi hayal dahi edememektedir. Bu şehirli kızın vahşi doğayla başa çıkamayacak kadar şımartıldığına ikna olmuş hâlde, onu ait olduğu yere geri uçurmak için beklemektedir.

Jonah muhtemelen haklıdır ama Calla onun yanıldığını kanıtlamaya kararlıdır. Jonah’nın, Calla’nın yaptıklarına verdiği ters tepki azaldıkça, aralarındaki bağ dostluğa dönüşür. Ya da belki daha derin bir şeye… Ama Calla, Alaska’da kalmak için gelmemiştir ve Jonah da asla Alaska’dan gitmeyecektir. Bu yüzden Calla’nın bir aşkın fitilini ateşleyip ailesinin yıllar önce denediği ve başarısız olduğu yolu seçmesi aptallık olacaktır.

Bu basit gerçeğin aslında o kadar da basit olmadığı ortaya çıkar.
(Tanıtım Bülteninden)
Öyle bir kitap okudum ki darma duman etti beni. Çok kızdım, çok sinirlendim, nasıl yaa diyerek okuduğum birçok sahne vardı. Muslukları bana açtıran iki sahne vardı; biri kırılma anıydı bende, bir diğerinde de dolup zırıl zırıl ağlama anımdı. Bundan bahsetmeyeceğim elbette, okumanızı istiyorum çünkü okuduktan sonra sohbet edersek sizinle öterim bir güzel ben. Kurgu çok hayatın içinden bir kurgu, biz belki karşılaşmış değiliz fakat bunları yaşayan insanlar vardır kuşkusuz.

Bir kere kendini bilen biri aile kurma yetisine sahip değilse kimsenin gönlüne girmesin mümkünse. Wren'e o kadar kızgınım o kadar kızgınım ki hangi kelimeyi yazsam hissettiğimi karşılar bilmiyorum. Susan da keza, ona da çok kızgınım ben. Aşık oldun sevdin evlendin ama evlendiğin adamın neden değişmesini bekledin, kumaşı bu herifin ne mal olduğu ortada. Eee ne diye aksiyon yaratıyordun ki. Ben bu hikayede en çok Calla'ya üzüldüm. Bir de ne olursa olsun anlayışla karşılayıp koşulsuzca Susan'ı seven Simon'a. Bilmiyorum çok fazla içselleştirdim belkide ondan çok dokundu üzdü ama ne bileyim işte...

Bir de huysuz Yeti var. Alaska kadar soğuk görünümlü ama içten lav kadar sıcak bey. Önyargı yumağına dolanmış Calla ne derse desjn gördüğü görüntü ile bir yargı tutturmuş ordan devam eden. Aa evet, Jonah bu, nereden bildiniz tanıyorsunuz demi. 🤭 Mesela kızıma sürekli 'barbie' demesi sinirimi bozdu. Arkadaşım biz kadınlar olarak doğal halimizde güzel olduğumuzun farkındayız, bunu demenize hiç lüzum yok. Biz renklenelim diye makyaj yapıyoruz. Konu kapalı.

Alaska'da doğan ancak anlasamayan evebeylerinin son kararıyla iki yaşındayken annesiyle birlikte Toronto'ya taşınıyor Calla. Hayatını burada kuruyor, büyüyor işi gücü oluyor. Bir gün aldığı telefon ise tüm her şeyi değiştirmeye yetiyor. Babasının arkadaşı temaslı bir iletişimle babasının rahatsız olduğunu öğreniyor ve böylece bir seyahat planı içinde buluyor kendini. Annesi ve üvey babasının desteğiyle yola çıkıyor, kısıtlı bir zamanda elde ettiği fırsatla hayatının en unutamayacağı tatilini yaşıyor.

Bu hikaye salt bir aşk hikayesi diyemem, temelde baba/kız ilişkini konu edilmişti.
Nefretten aşka dönmekten daha çok bozuk aile ilişkileri tamir etme, önyargıları yıkma, zıtlaştığın adamla sonrasında aşık olma hikayesiydi. Kısaca ana karakterimiz Calla'nın bu serüveni kim olduğunu ve nelerden geldiğini keşfetmesiyle büyümesiydi.

Jonah, kaba saba davranan, dan dun konuşan Yeti elemanımız, Wren için çalışan pilottur. Kendi yaşadıkları benzer durumun Calla'nın yaşıyor olmasıyla yüksek empatisi, kızı tanıdıkça kafasında kurduğu yargıları yıkması, basta haz etmiyorum tavırlarından sonra yanıp tutuşması kitapta en bayıldığım noktaydı.

Aslında daha fazla söz etmek istesem de vereceğim spoiler sebebiyle susuyorum ve kitabı almanızı okumanızı şiddetle öneriyorum. Bu arada orjinal kapağa ayrı bayıldığım kitabın ilk sayfasındaki uçaklara vurulduğumu söylemem gerek. Çeviri için sonrasındaki başına ekşiyip car car ötmeme izin verdiği için cağnim @angelsbooks teşekkür ederim 🤭 Edisyon ve düzelti kısmında da büyük teşekkür gerek sahane bir okuma gerçekleştirdim zira. Emeği olan herkesin ellerine gözlerine emeklerine sağlık. @sudeiilter

Ee ne diyorduk...
Tavsiye etmesi benden, okuması sizden! 💋


0 comments:

Yorum Gönder