Şeytanla Dans - Lorraine Heath | Kitap Yorumu


Özgün Adı : In Bed with the Devil
Kitap Adı : Şeytanla Dans 
Yazar Adı : Lorraine Heath
Seri Bilgisi : Scoundrels of St. James #1
Çevirmeni : Buse Barış Katı
Sayfa Sayısı : 400
Yayınevi : Arkadya Yayınları
Baskı Yılı : 2025
Kitaba Puanım : 4/5
Historical romance türü seven okurlara müjde. Lorraine Heath'ın bizde çevrilen ama devamı gelmeyen serisi, St. James'in Alçakları sonunda tamamlanacak. Burada Arkadya Kitap'a kucak dolusu sevgilerimi sunuyorum. Teşekkür ederim, bu türün okuru olarak.

St. James'in Alçakları beş kitaptan oluşan bir seri ve ilk kitabı Şeytanla Dans, beklentimi karşılayan bir hikaye ile beğenimi kazandı. 

Catherine, arkadaşının problemli evliliğinden haberdar olsa da bu durum karşısında susar. Bir zaman sonra sınırın aşılmasıyla birlikte karşı karşıya kaldığı bu duruma sessiz kalamaz, çünkü Winnie kocası tarafından kötü davranışa maruz kalması katılanılır kısmı aşmıştır. Bizim kız ise arkadaşını bu herifin kötü davranışından kurtarmaya karar verir ve olaya müdahale etmeye atılır. Herkesin parmağını ısırarak ismini andığı ödünü kopartan Şeytan diye anılan adama meyleder.

Şöyle bir nokta da var ki elemanın gerçekte unvanın sahibi olan esas varisin olmadığını düşünürler de diyemezler. Bizimki de tam olarak o elemandan, Claybourne Kontu Lucian Langdon'dan yardım istemeye kafasına koyar. Yıllar öncesinden hayranlıkla karışık cesaretle izlediği elemanın ilgisini çekmesi de hep bir köşede beklemektedir. Eh zaman o zaman diyerek bir cesaretle adamın dikkatini çekmeyi gerçekleştirmeye kararlıdır.

Lucian, yani Luke hayatı sokaklarda geçmiş bir adamdır, geçmişte yaşadıklarından dolayı (hâlâ daha etkisini taşırken hisleri düşünceleri onda ruhunda kalan yaraları vardır.) hayatı tümden değişmiştir. Günün birinde, gecenkn de bir vaktinde kütüphanesinde bir kadın onu bekliyordur. Dük kızı olan Leydi Catherine onu şaşırtacak bir teklife sahiptir.

Ondan istenen teklifle şaşkınlığa uğratan erkomuzun cevabı ne mi olur? Dahası bizim cesaret timsali olan kızın teklifi nedir? Onları bekleyen hikâyeleri nasıl ilerleyecektir? Bu ve daha pekçok sorunun cevabı da kitapta saklı. Neler oluyor neler, ben bunları size elbette söyleyemem. Sizlerin kitabı alarak okuyup kendinizin görmesini isterim.

Uçuk kaçık teklifi kabul etmeler, aristokrasiye hazırlanmasında kızın yardım etmesi, eski defterlerdeki kalp kırıkları, şeytan doye kötüdür kesin bu adam diye düşündüğü adamın nasıl iyi çıkması derken aşka düşülmesi adamın kıza içinin gitmesi derken kapılıp gideceğiniz bir kitap.

Luke ile Catherine'i biraz daha fazla okusaydık da olurmuş hani, yazar biraz daha uzatsaymış kitabı daha da güzel olurmuş. Birbirlerine olan duygularını daha da uzun uzadıya anlatıp yaşamalarını okumak keyifli olurdu. Genel olarak keyifle okuduğum bir kitap oldu, her duygusu kararında her olayı yerli yerinde bir kurgusu var. Benden iyi bir puan kaptı. Heyecanla serinin ikinci kitabını bekliyorum. Türü sevene ve bu türe şans vermek isteyene önereceğim bir kitap.

Önermesi benden okuması da sizden. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. 💐
Şeytanla dans etmenin bedeli cehennemi mesken etmektir.

“Her zaman, bir aziz yerine bir şeytan ile sevişmenin bir kadını daha çok tatmin edeceğine inanmışımdır."

– Leydi Catherine Mabry

Ona Şeytan Kont diyorlardı; tehlikeli Londra sokaklarında büyümüş bir düzenbazdı ve cinayetle suçlanıyordu. Serserilere has yakışıklılığı ile bilinen Lucian Langdon ile yan yana gelmek, haysiyetine düşkün terbiyeli kadınların cesaret edebileceği bir şey değildi.

Leydi Catherine Marby uzun zaman önce kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmiş becerikli bir genç kadındı. Ancak arkadaşının hayatının kendi ellerinde olduğunu hissediyordu ve onu kurtarmak için şeytanla bile pazarlık etmekten çekinmezdi.

Anlaşmaları, sosyal etkinliklerde fısıltılara konu olacak, dahası ikisinin da hayatını tehlikeye atacak kadar ciddiydi. Tehlike yaklaştıkça Catherine doyumsuz tutkulara sahip bir adam, Lucian ise hayran olunası cesarete sahip bir kadın ile karşı karşıya olduğunu anlayacaktı.

“Heath kalbinizi çalıyor, sonra sizi sevinç gözyaşları dökeceğiniz bir yolculuğa çıkarıyor.”

Christina Dodd

“Lorraine Heath’in derinlikli romantik hikâyeler konusunda usta olduğuna şüphe yok.”

Washington Post

Lorraine Heath

New York Times ve USA Today çoksatan yazarı Lorraine Heath, her zaman bir yazar olmayı hayal etmişti. Teksas Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra eğitim kılavuzları, bir reklam ajansı için basın bültenleri, makaleler ve bilgisayar kodları yazdı ama onun için bir şeyler hep eksikti. Okuduğu bir aşk romanıyla birlikte sadece bu türe bağlanmakla kalmadı, aynı zamanda yazılarında neyin eksik olduğunu da hemen fark etti: asiler, alçaklar ve düzenbazlar. O zamandan beri aşk romanları kaleme alan yazar RITA da dahil birçok ödüle aday gösterildi.

(Tanıtım Bülteninden)


Düşler Krallığı - Judith McNaught | Kitap Alıntısı


“Sen delisin!” diye bağırdı Jenny; göğsü körük gibi inip kalkıyordu. ”Şeytansın!”

”Sen de bir fahişesin canım,” diye cevap verdi Royce son derece vakur bir tavırla. Sonra ödü patlamış gibi görünen rahibe dönüp acele etmeksizin:”Hanımefendi ile ben evlenmek istiyoruz,” dedi.

Dindar adamın yüzünde gülünç bir ifade belirdi; sanki duyduklarına inanamamıştı. Üstünde beyaz renkte rahip elbiseleri ile Dominik rahiplerinin giydiği siyah cüppe vardı. Şaşkınlıktan çok, nezaketten bir adım geriye çekildi, huşu içindeki manastıra girmeleri için onlara yok verdi. ”S-söylediklerinizi yanlış anladım galiba efendim,” dedi.

“Tam tersi, doğru anladınız,” dedi Royce; bir yandan içeriye doğru ilerlerken Jenny’i kolundan çekiyordu.

••

En sevdiğim kitaptan kikirdeyerek güldüğüm bir alıntıyı paylaşayım dedim. Kitabı aklıma sokan @maddoctorbet kuzucuğuma gelsin. 🥰
Siz Judith McNaught kitaplarından hangilerini okudunuz?




Oyuncak Mezarlığı - Emre Gül | Kitap Yorumu


Kitap Adı : Oyuncak Mezarlığı 
Yazar Adı : Emre Gül
Seri Bilgisi : Oyuncak #2
Sayfa Sayısı : 432
Yayınevi : Guardian Yayınları
Baskı Yılı : 2025
Kitaba Puanım : 4/5
Serinin ilk kitabını çok beğenmiştim, biliyorsunuz. Bu kitabı da sevdim, eksiklikler olsa da keyifli bir okumayı geride bırakırken yorumu anca getirebildim.

Efendim bilindiği üzerine kitap ikili anlatımla okurun beğenisine sunulmuş, bir katilin ağzından dinliyoruz olanları bir de Noa adlı karakterimizden. Kasabaya geldiğinden beri geçmişin intikamı peşinde koşan katilin yaptıklarını ve yapacaklarına şahitlik ediyoruz. Kendince bir adaleti, günahkâr olarak gördü insanları öldürerek biletlerini kesmesi var katilin, eh bir de masum olanları da ardan çıkarıyor bu dengesiz ruh hastası.

Yazarımız nefret edilesi bir karakter ortaya koymuş ve bu konuda başarılı olduğunu da söyleyebilirim. Nefret etmek ne kelime, mide bulandıran cinsten kendini beğenen esasen bir bok olmayan bir herif kitabın içerisinde. Öyle ki her okur olarak bize sarf ettiği kelimelerde karşılık olarak baya ana avrat kulak çınlattım 👉🏻👈🏻 ve şey evet bir tık rahatsız edici bir aşağılama vardı ama nefret edilesi bir karakter olduğu için bunun kaldırılabilir olduğunu düşündüm.

Kasabada işlenen cinayetler varken alınan tedbirlerin yetersizliği inandırıcılığı bir tık düşürüyor. Polisler bu konuda zayıf kalıyor, kamera kayıtları yeterli değil, cinayetler de planlı deniyor fakat spontane gelişenler de var. Katil bize caka satarken kendini de kandırıyor belli ki. Serinin bir sonraki kitabında bu bahsettiğim kısımları daha güçlü şekilde mantığa yatan açıklamalar ile toparlanırsa serinin en iyi kitabı üç olabilir. İlkini çok sevdim, ikiyi beğendim. Üçüncü kitabı ise sabırsızlıkla bekliyorum.

Okuduğumuz seri iyi insanların olduğu bir kitap değil. Her insanın içinde kötülük olduğu ve sınırı geçince geri dönülmez şekilde karanlığa gömüldüğü anlatılıyor temelde. Türü seviyor, bu tarz kitapları okumaktan keyif alıyorsanız öneririm. Bir şans vermek istiyorsanız da seriye başlayın derim.
BAZI SIRLAR SİZİ ÖLÜME GÖTÜRÜR, BAZILARI SUÇ ORTAĞI YAPAR. BİR KATİLİN SIRRINA ŞAHİT OLMAK İSE HER İKİSİNE YOL AÇAR.

Bir insanın kıyameti, ancak ölüm vakti geldiğinde koparmış. Bir kasabanın kıyameti, içinde yaşayanların günahlarında yatarmış. İşte bu yüzden Ravebelg Kasabası’nın kıyameti ben olacaktım.

Ama siz hâlâ o aptal beyinlerinizin içinde benim kötü olduğumu söyleyen kahrolası sese kulak veriyorsunuz. Söyleyin bana. Katilsin, deyin. Suçlusun, günahkârsın, deyin. Hepiniz gerçeği biliyorsunuz. Yakın bir zamanda öğrendiniz. Geçmişimin karanlığına pusmuş gölgelerin feryatlarını işitiyorsunuz artık. Zaten bu yüzden susuyorsunuz. Beni hâlâ ifşa etmemenizin sebebi tam da bu, öyle değil mi? Suç ortağım olmaktan korkmuyorsunuz çünkü bu kasabanın geçmişine gömülü sırların açığa çıkmasını istiyorsunuz. Zira kötü kalpler, ancak sırlar gün yüzüne çıktığında aydınlanır. Peki öyleyse... Bana yardım edin.

HER ŞEY SONA ERDİĞİNDE BU KASABA YALNIZCA OYUNCAK MÜZESİ DEĞİL, KURBANLARIMIN MEZARLIĞI DA OLACAKTI. OYUNCAK MEZARLIĞI

(Tanıtım Bülteninden)


Edens Sersi - Devney Perry | Kitap Alıntısı


Benim için güvenli diyeceğim serinin sonuncu kitabına da kavuştuk. Her bir kitabında her bir hikayesinde beni kendine bağlamış ve sevgimi sonuna kadar kazanmıştı. Serinin sonunda bizleri bekleyen serüvene bir kez daha kapılıp hep birlikte hikayeyi yaşasak mı? 🥰🥰

Sizlere seriden alıntılar da paylaşayım. 😍

Bazen yanlışı ya da doğruyu seçmek diye
bir şey yoktu. Olay, yanlışın içindeki doğruyu seçmekti.

• İndigo Dağı


Tanrım, pes etmek istiyordum. Bir insan, elleri kaymadan önce ipin ucunu ne kadar tutabilirdi? Bir kadın parçalanmadan önce kendini ne kadar bir arada tutabilirdi?

•Juniper Tepesi


Yaralarım çoğunlukla iyileşmişti ama bu acıyı yeniden yaşamaya hazır olduğum anlamına gelmiyordu. Çok zordu.

•Garnet Ovası


Biz bir fırtınaydık. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda kaybolmuş iki ruhtan ibarettik.

•Jasper Vadisi


Lyla’nın eli benimkine kaydı.
Tek bir dokunuş.Baş döndürücü düşünceler durdu. Hayal kırıklığı azaldı. O göz kamaştırıcı mavi gözlere baktım ve dengeyi buldum.Lyla elimi tuttu, ben de onunkini.Cormac geçmişi çirkin renklerle yeniden boyamaya devam ederken onu dinledik.

•Crimson Nehri
 

Mart'ta Neler Yaptım?


Mart ayı kabus gibi geçti. Direkt anlamı bu, başlangıcı güzeldi keyifliydi ama sonu, raydan çıktı. İki basılı kitap, bir Wattpad kitabı ve üç devam bölümleri bekleyip okuduğum manhwa serileri ile ayı geride bırakırken kabus bitmiyordu. Nisan da bir o kadar korkunçlu geçiyordu. Bir uğursuzluk bir negatiflik bir basiretsizlik bir uyuşmazlık var ama hayrolsun.

Oyuncak Mezarlığı çok beğendiğim bir kitap oldu, yorumu hafta içi paylaşacağım spoilersiz şekilde. 🙏🏻 Asosyaller Gezegeninde Aşk benlik değilmiş beni rs'ye soktu kötü oldu. Cordelia Bir Aşk İksiri Trajedisi sevgili @maddoctorbet bebişimin kalemi. Aşırı eğlenceli aşırı keyifli fantastik mük bir kitap. Arada kızı yiyorum neler olacak diye spoiler de yoluyorum güzel oluyor 😍 mahwa kısmında Üçü de bebeklerim, serilerden bir ara detaylı size bilgiler veririm.

Mafyanın Dadısı olan sezon finali verdi, ek bölümler de gelmiş ille de okuyun derim güzel bir seri 😍