Yıldız Haritası - Betül Güçlü | Kitap Yorumu



Yazar Adı: Betül Güçlü
Kitap Adı: Yıldız Haritası 
Özgün Adı: -
Seri Sıralaması: -
Baskı Yılı: 2021
Sayfa Sayısı: 448
Yayınevi: Ren Kitap
Kitaba Puanım: 5/5
Her güzel anda sevginin payı olduğu gibi her dibe çöküşün sebebi de sevgisizliktir. Bir insan içine kapanıp herkesten uzak durarak kendini korumaya alıyorsa oradaki sorun sevgisizlikten kaynaklanıyor. Yıldız Haritası kitabında da temelde sevgisizlik sorunu yatıyordu. Hayatının yarısını alay konusu olup dışlanarak zorbalığa uğrayarak en önemlisi annesinden nefret edilerek geçiren Öykü'nün iyi insanlarla karşılaştığı, dostlukla tanıştığı, aşkı öğrendiği hikayesini okuyoruz.

Geçmişinde yaşadıkları onda travmalar bırakır Öykü'nün. Kolay şeyler değildir, fiziki bir boyuta ulaşmamış olmasına içten içe sevinsem de psikolojik olarak şiddet görmüş bir çocuk, çok üzdü beni, kalbim onunla birlikte yaşadıklarını öğrenirken kırıldı. Yaraları fazla, herkesten saklanıp acılarını korkularını gizlediğini sansa da dikkatli gözlerden kaçmıyor.

Kitap kızımızın bir eve taşınması ile başlıyor. Oda ait bir odası olacağı için heyecanlı, onun olacağı için huzurlu. Ev arkadaşları Derya ve Sıla, bu iki kızı çok ama çok sevdim. Sıla daha kırılgan bir karakter, Derya onun aksine daha inatçı anaç biri, bir de üst kat komşuları var. Daha ilk andan beri vurulduğum prens Yağız, onun çok konuşan ev arkadaşı Tunç. Bu iki karakteri de sevdim. Tunç ne kadar dışa dönük açık olsa da Yağız bir o kadar daha sakin ve ağır kalıyor,  beyfendi çocuğum benim aşırı kalp ben. Öykü'nün çalıştığı kafedeki Suzan hanım var, o kadını da çok sevdim ben bir de Demir var. Demir de Öykü gibi sessiz içe kapanık az konuşan biri, az ve öz konuşur.

Öykü'nün güvenini kazanmak, içini açmasını beklemek sabir gerektiriyor ve Yağız bu konuda çok iyi gidiyor. Bazı bazı arada çıkışları olsa da Öykü ona kendini tam anlamıyla gösterince eriyip bitiyor, çok çok güzel seviyor. Kitapta çok tatlı sahneler var okurken ayyy diyip iç çektiğim. Nahif bir aşk, ince ipliklerle birbirine bulanan bu gençler birbirilerini tanıyıp hislerini dökdükçe daha güçlenen dostlukları. Her biri çok güzeldi.

Bölüm başlarında eklenen Küçük  Prens alıntıları da kitap kurgusunun iç içe geçmiş haline bayıldım. Keyifli okuması kolay bir kitaptı. Yazarın şimdiye kadar çıkmış olan romantik komedi kitaplarından daha ayrı bir yerde Yıldız Haritası ve benim favori kitabım da olabilir zira baya beğendim. Atmosferindeki o umutsuzluk öyle okurken boğucu bir durumda değil, aksine hafif ve vurucu şekilde yazmış Betül ve baştaki umutsuz, mutsuz olan Öykü'nün olumlu yöndeki değişimi görülmeye okunmaya değerdi. Bizi her zaman gülümseyip kahkaha atmamızı sağlayan Betül Güçlü bu sefer hüzünlü havaya sokuyor. Yıldız Haritası benden tam puan kaptı, kesinlikle okumanızı öneririm.
Öykü onu karanlığa çeken her şeyden uzaklaşıp yeni bir başlangıç için yola çıktığında atacağı adımları hesaplamıştı. Geçmişte onu yıpratan tüm ilişkilerden uzaklaşacak, kimseyle yakınlık kurmadan mutlu olacağına inandığı yalnız ama huzurlu bir hayat için savaşacaktı. Güçlü ve sarsılmaz görünüşünün altındaki kırılgan kızı herkesten saklarken güvende olacağına inandığı tek yer kilitli kapıların ardıydı.

Oysa hiçbir kilit aşılmaz değildir.
(Tanıtım Bülteninden)


Sindirella Anlaşması - Sarah Strohmeyer | Kitap Yorumu

 

Yazar Adı: Sarah Strohmeyer
Kitap Adı: Sindirella Anlaşması
Özgün Adı: The Cinderella Pact
Seri Sıralaması: -
Baskı Yılı: 2012
Sayfa Sayısı: 384
Yayınevi: Sayfa6
Kitaba Puanım: 5/5
Daha öncesinde uyarlanan filmini izlediğim kitabın yorumuyla geldim. Filme kıyasla kitaptan daha zevk aldığımı daha çok güldüğümü de söyleyebilirim. Sarah Strohmeyer zekası ve mizahını çok sevdim. Her sayfada kendimi yüksek sesle gülerken buldum, inanın abartmıyorum!

Sindirella Anlaşması, kendi ile barışma yolculuğu temelinde ilerleyen bir konuya sahip. Üç yakın arkadaş olan Nola, Deb ve Nancy bir gün gittikleri restorantta kilolarından dolayı can sıkıcı tavra maruz kalmaları sonucu bir anlaşma yaparlar. Yıl sonuna kadar hedefledikleri kiloya ulaşacaklardır ve böylece onları hor görerek istedikleri cam kenarı masayı vermeyen restorant müdürüne gününü göstereceklerdir. Tabi bu tamamen tetikleyici nedendir. Üç basamaklı kilolarına artik son vererek zayıflayıp sağlıklı olmaya odaklayacaklardır. Ev hanımı olan Deb, çocukluğundan beri artan kilolarla saklandığı korkularıyla yüzleşecek, dişli bir avukat olan Nancy neden kilo aldığını ve kendini savunma için bu yola yöneldiğini yakın arkadaşları ile kendine açıklayacaktır. Ana karakterimiz Nola ise bir dergide editörtür, onun ise karıştığı işlerle mecburi olarak yalan söylemeye başlar.

Dış görünüşü ile yargılanıp çalıştığı dergide yıllarını vermiş olmasına rağmen bir köşe yazısı yazma şansı verilmemesi üzerine bir fikre sarılır. İngiliz asıllı Belinda Apple yaratır ve dergide köşe yazarlığını kapar. Başta üzerine düşünülmemiş sinirle harekete geçilen bu yalan gittikce büyür büyür ve artık ayağına dolanır. Üstelik hayallerini süsleyen prens ile de tanışmıştır. Bilgisayar tamircisi olduğunu düşündüğü adamın asıl kimliğini öğrendiğinde şok geçirir. Yalanlar uzun sürmez, gerçeklerin ortaya çıkma huyu da vardır.

Nola, asıl kimliğini söylediğinde karşılaşacağı tepkiler neler olacaktır. Hepsi ve daha fazlası, kitapta.

Gelelim kendi duygu düşüncelerime. İnsanların yapı gereği aldığı kilolar ya ırsidir ya da psikolojik sorunlardan dolayı bu kiloları alırlar. (Ya da tersi durumu da olur.) Mesela çocukken yaşadığı bir travma onu yemeklere bağlar ve yemeden duramaz, böylece hayatı boyunca kilolu olarak yaşar. Kiminin ise bir rahatsızlığı vardır, hastalık sebebi ile kilo alır ve veremez. Kısaca kimin neden ve ne şekilde kilosu olduğunu bir tek o kişi bilir. Karar verip daha sağlıklı bir beden isterse profesyonel destek alırsa o kişilerin fikrini önemser. Nola'nın annesk gibi kız kardeşinin zayıf olmasını kıskanıyorsun onun mutlu olmasını istemiyorsun şeklinde yaralayıcı yargısını (ki doğru da olsa söyleyiş şekli sinir bozucuydu) önemsiz havada dile getirip al yemek ye diye önüne yiyecekler yığması yanlış bir tavırdır. Kendine bile diyemeyeceği nahoş durumdan kurtulmak için kilo alan Nancy kendine karşı dürüst olup zayıfladıkça özgüven kazanarak o nahoş duruma sebep veren kişiyle yüzleşmesi de cesurcaydı. Deb'in çocukluğundan beri kilolu oluşu ve onu o halde kimsenin sevmeyeceğini düşünüp liseden veri obu seven tanıdığı kişiyle evlenmesi ise kendine karşı dürüst olmayışıydı. Gerçek hayatta da böyle sorunlar yaşayan birçok insan var. Becerisi bilgi seviyesi önemsenmeden dış güzelliğe bakılarak acımasız bir şekilde yargılanmalar çok kötü bir durum. Örneğin sırf güzel diye oyunculuktan bir haber kişiler başrol oynarken, her rolün hakkını veren daha az görsellik gösteren kişiler ise yan röllerdedirler. Bunun toplum temelinden başlayarak her yere yayılan bir sıkıntı olduğunu bilinse de fazla kiloları var diye ya da kilo alıyor diye ne linçler yaşıyorlar insanlar. Tabi zayıf olup da psikolojik şiddete maruz kalanlar da var. Bu kitapla birlikte bu tarz düşünceleri sıkça düşündüm.

Romantik komedi bir kitapta amma da iç bayan düşünceler geçmiş aklından diyen olabilir. Eh işte, türlü düşüncelere de savrulduk okurken. Aşırı eğlendim, dilerim kitabımızın prensi gibi dış güzelliğe önem vermeyen, içe bakan, olduğu gibi seven biri karşımıza çıkar.


Bir oturuşta okunup bitirilecek bir kitap Sindirella Anlaşması, ayırdığınız vakte değecek keyifli zaman geçirecek bir hikayeye sahip. Kitaba denk gelirseniz mutlaka edinip okuyunuz, şiddetle tavsiye ederim.
Nola'nın en büyük hayali çalıştığı dergide köşe yazarı olmaktır. Fazla kiloları yüzünden bu isteği reddedilince Nola hayali bir
karakter yaratmak zorunda kalır: Belinda Apple! Bu karakter 'etik' konulardaki sorulara yanıt veren bir köşe yazarından beklenen her özelliğe sahiptir: havalı, modern ve incecik... Belinda'yı gören, onunla tanışan kimse olmamıştır, ama o derginin en popüler yazarı olup çıkar. Film teklifleri alır, televizyon programlarına davet edilir, onu görmeyen bir sürü erkek onunla çıkmak için can atar.

Belinda'nın kilo vermeyle ilgili bir yazısından etkilenen Nola'nın yakın arkadaşları Nancy ve Deb zayıflamaya karar verince Nola da plana dahil olur. Kendi yazılarının tuzağına düşen Nola, arkadaşlarının yaptığı 'Sindirella Anlaşması'ndan kaçamaz. Üstelik bu onun tek derdi değildir! Yarattığı hayali karakter olmaya çalışırken, peşindeki esrarengiz ve çekici prensten de kaçamaz. Ama acaba peşindeki yakışıklı gerçek bir prens mi, yoksa arabacı kılığına girmiş bir fare mi?
Nola ayağına uyacak camdan bir ayakkabı bulabilecek mi, yoksa camdan ayakkabılar gerçek kadınların ayağında kırılır mı?
(Tanıtım Bülteninden)