Geveze Kalemler #30 Kutay Görgülü - 60 Gün | Kitap Yorumu


Kitap Adı: 60 Gün
Seri Sıralaması: ⭐
Yazar Adı: Kutay Görgülü 
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Baskı Yılı: 2018
Sayfa Sayısı: 384
Kitaba Puanım: 5/5

 Bir defter düşünün, şifreler ve ölümlerle dolu bir defter. Sonra 60 gün biçildiğini hayal edin. Bu sayılı zamanda çözülmesi gereken birçok gizemli olay ve kaldırılmadı gereken sır perdesi var. Düşündünüz mü? Tamam şimdi kendinizi kitap karakterlerimizin yerine koyun, ne yapardınız?

Ben kendimi onların yerine koyunca bocalayıp duruyorum. Bir titreme bir terleme bir korku kaplıyor içimi  ve üstesinden gelmedi de güç olan bir duruma kayıyor. Ama karakterlerimiz benim aksine işlerinin ehileri, cinayetleri çözmekte katilin kim olduğunu neden bu cinayetleri işlediğini çözmek için daha kararlılar.

Tabi ki bu iki karakterle sınırlı değildi kitap. Kilit nokta olan yedi isim ve bu yedi isimden oluşan bir şifre. Her birinin farklı farklı davranışları tavırları. Okurken çoğu yerde şaşkınlığa uğradığımı itiraf erebilirim. Hiç beklemediğim karakterlerin hiç beklemediğim davranışlarıyla olay bambaşka bir boyuta doğru geçiş yapıyordu. Ama en nefret ettiğim karakter kimdi dersek şüphesiz Sezgi olurdu. Ben böyle bir manyak hiç görmedim. Kitapta en içime dokunan karakterde Sıla'ydı. Kendimi onun yerine koyup tepki verirken buldum çoğu zaman. Baha karakterine karşı hislerim tam bir karmasa onu çözmekle uğraşırken cinayetleri çözmenin daha kolay olduğunu fark etmemle karakteri saldım. O denli farklı kapalı bir kutu olan bir adam. Çok şeye çok yere değinmek istiyorum fakat çenemi tutamayarak kitabı anlatmaktan çekindiğim için susmam gerektiğini düşünüyorum.

Ek olarak, kitapta öyle bir sahne vardı ki, ciğerimi bıraktım. Sonu hakkında sevgili yazara neden böyle bir sonu Sıla'ya reva gördüğünü merak etmedim değil. Şaşırtıcı hayret verici ve şok edici bir final ile kitap bitti. Kitabın kapağını kapattıktan sonra birkaç dakika okuduğum kitapta neler oldu, bunlar olurken ne yaşanıyordu diye kısa süre bir hata verdim. Gerçekten hiç de tahmin edemeyeceğim bir sonla bitti.

Kitap konusundan gelecek olursam şayet; bulunan defterde yazan bir ölüm olayı var. Görünürde intihar ama aslında cinayetler zincirinin yazıldığı defter her şey başlıyor. Katilin yazdığı bu defterde aklından geçenlerle birlikte kimlerin kurban olacağı, bu kurbanları neden, nasıl öldüreceğine dair detaylı bilgiler vardır. İşinin ehli polislerimiz Baha ve ortağı Sıla bu dosyayı alarak katilin peşine düşerler.  Defterde yazanları incelerken sırlar arasında kalan geçmişte yaşınmış olaylara da bağlantısının olduğunu keşfederler.


Çözülmesi gereken sırlar  bir bir sonuca ulaşırken adım adım da katile yaklaşmaktadılar. Sıla, katile ulaşmak için uğraştığı her anda ve sonrasında gerçekleşen işkence dolu anlarda acılarla başbaşa kalır. Yaşadığı her olay sonucunda öğrendiği her bir sırlara katile daha da yaklaşırken ölüm kalım savaşı ortasında kendini bulacaktır.

Kitabın beklentimden daha iyi çıktığını söylemek istiyorum şimdide. Normalde gizem gerilim tür kitapları okumayan beni bile kendine bağladı, merakım her sayfada karşıma çıkan her şifrede çözmeye çalıştığım olaylarda daha da arttı. Bilemedigim tahmin edemediğim şaşırdığım çoğu yerde geri dönüp hadi be diyerek naralar attığım bir kitap okudum.

Kapağından iç tasarımına kadar bayıldım, okurken zorluk çektiğim herhangi bir durum da olmadı.  Bunun için de emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Gerçekten keyifli bir eser ortaya çıkarılmış.

Bir de değinmek istediğim bir durum var. Genel olarak okurlar tarafından wattpad kitaplarına karşılık bir ön yargı var. Kitap wattpad ise genelde hep kötü muamelesi görüyor. Ama wattpad'de de nefes kesen hayranlık uyandıran kitaplar var.

60 Gün onlardan yalnızca biri. Belki de türü bakımından okuduğum en sağlam kurguya en şaşırtıcı sona sahip tek kitap da olabilir. Ön yargıyla yaklaşmamak gerekiyor. Hele ki gencecik yaşına rağmen bu denli güçlü bir kurguyu oluşturup böylesi bir gizeme bizleri de ortak ettiği için yazarı tebrik ederim. Yazımsal anlamda gelecek vaat eden bir yazar olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
SONA ÇEYREK KALA...

Bir günlük,
Bir oyun,
Ve bir intihar…

Ölümün ana madde olduğu bir oyunda kime güvenebilirsin? Defterin şifrelerindeki geçmiş ve geleceğin sırlarını nasıl çözebilirsin? Defteri okuduktan sonra aynı kalabilir misin? Peki ya defter de seni okuyorsa?

Binlerce soru ve tek bir yanıt. Ama yanıt kimde? Hangimizde?

Sayfayı kavra ve sonrakine geç. 
Oyun başlıyor ve eksik oyuncu sensin.

0 comments:

Yorum Gönder