Maskeli Balo - Brenda Joyce | Kitap Yorumu


Kitap Türü: Historical Romans
Yazar Adı: Brenda Joyce 
Kitap Adı: Maskeli Balo
Özgün Adı: The Masquerade
Seri Sıralaması: deWarenne Dynasty #5 
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Çeviri: Özgü Çevik
Baskı Yılı: 2011
Sayfa Sayısı: 464
Kitaba Puanım: 5/5
Maskeli Balo benim en sevdiğim tarihi aşk romanlarından biridir. Uzun bir liste yapsam bu kitap ilk beş içinde yerini alır. Bu türle tanışmamı sağlayan kitaplardan olmasının yanı sıra her okuyuşumda aynı hisleri ilk defa okuyor gibi hissetmemi sağlayan ender kitaplardan biri. Konusu, hikayesi, karakterleri yaşadıkları olaylar beni öyle içine çekti ki her sahneyi iyi bilirim.

Brenda Joyce kalemine bayıldığım bir yazar. Gerçekçi bir anlatımı okuyanı anlattıklarına bağlama özelliği var. Akıcı anlatımı sıkmadan kitabı okutuyor. Tabi bunda çeviri ve edisyonun da önemli bir etkisi var. Çeviri kitaplarda eli dokunan emeği olan bütün çevirmenlere de bu vesileyle bir selam gönderelim. Yürekten teşekkürler ♡

Gelelim kitaba, Lizzie çocukken yaşadığı bir boğulma tehlikesinde kurtarıcısı olan 'prensine' aşıktır. Yıllar yılı farklı zamanlarda karşılaşan ikili hep bir güç durumda kalırken kurtarıcı olarak Tyrell vardır. Bir gün, aşık olduğu adamla belki de unutulmaz bir an yaşama şansını elde eder Lizzie.

Katıldığı maskeli baloda karşılaşıp birbirlerinden etkilenirler. Kızımız Tyrell'in başını döndürür ki gece yarısı bahçede onu buluşmaya çağırır. Kitabın ve karakterlerin hayatlarındaki dönüm noktası da o buluşmada olur.


Elizabeth Anne Fitzgerald, okuduğum en fedakâr ve cefakâr kadın karakterlerden biri. Onun yaptıklarını düşünüyorum da yapcak cesarette olan çok az insan vardır. Fazla detay vermek niyetinde değilim yoksa kitaptan ipuçları vererek tadını kaçırabilirim. Kızımızın ailesine fena bozuğum, hele bir ablası var ki, gündüz kuşağı Türk dizilerindeki entrika çeviren kötü cadılardan biri. Tamamiyle nefretlik. O olmasaydı Lizzie ve Tyrell çoktan kavuşur ve mutlu olurlardı. Bizim kız bir de kitap kurdu, okumayı aşırı seviyor. Hatta ikilinin tanışma nedeni de göle fırlatılan kitaptı.

Tyrell ise varlıklı bir aileden. Bir kont çocuğu, asilzade beyimiz. Aslında bu adamı bir yandan seviyor bir yandan da keşke dövebilsem diyorum. Burnunun ucunu göremeyen biri, bir yerde. Yani gözünün önünde neler neler oluyor bu pek fark edemiyor. Ama yine de seni seviyorum Tyrell ♡ Her sene iki kez balo tertip ediyorlar Tyrell'in ailesi Lizzie ve aileside bu balonun davetlileri arasında. Tyrell, Lizzie'yi buluşmaya davet eder ve hikaye başlar. 

Karşılıksız olduğu düşünülen aşk, fedakarlık, hayranlık dolu bir hikayeye sahip Maskeli Balo. Boğazda düğümler bırakan, yer yer güldüren, en çok da sinirden kıvrandıran kısa sürede bitebilecek bir kitap. Merak ettiniz mi? İyi gidip alın ve okuyun. Çünkü gerçek anlamda çok güzel. 

Kitabı bulun, alın ve okuyun...
Şiddetle tavsiye ediyorum ♡
Utangaç Elizabeth Anne Fitzgerald, katıldığı ilk maskeli baloda çocukluğundan beri âşık olduğu Tyrell de Warenne`den, bahçede gizlice buluşma teklifi alınca şaşkına döner. Kaderin bir cilvesiyle, bu gizli buluşma gerçekleşmez ama o gece, Lizzie`nin yaşamında bir dönüm noktası olur.
İki yıl sonrasında Lizzie, kucağında onun çocuğu olduğunu iddia ettiği bir oğlanla kapısını çaldığında şaşırma sırası bu kez Tyrell de Warenne`dedir. Tyrell, Lizzie`yi çok iyi hatırlamaktadır ve çocuğun babası olmadığını bilmektedir. Bu genç kadın, Tyrell`e ne tür bir oyun oynamaktadır? Elizabeth Anne Fitzgerald fettan bir kadın mıdır, yoksa göründüğü kadar masum birisi midir? İnkâr edilemeyecek denli tutkulu bir aşkı ne bir skandal ne de bir entrika engelleyebilir...

"Sırların, entrika ve yalanların ağına yakalanmış iki âşığın tutkulu hikâyesi. Cüretkâr tarihî romanslardan hoşlananlar bu kitaptan kesinlikle keyif alacaklar."-Booklist-
"Aşkın, aldatma, skandal ve gururun üstesinden geldiği; duygusal ve sürükleyici bir romans... Akıllı, çekici ve güçlü karakterlerle kurulmuş, keyifli bir aşk hikâyesi. Brenda Joyce`un yeni kitabı, bütün romans okurlarına büyük zevk verecek."-RT Book Reviews-


The deWarenne Dynasty serisi:

#1 The Conqueror / Gönülçelen
#2 Promise of the Rose / Gülün Sözü
#3 The Game / Oyun
#5 The Masquerade / Maskeli Balo *
#6 The Stolen Bride / Kaçak Gelin
#7 A Lady at Last / Aşka Yelken Açanlar 
#8 The Perfect Bride / Kusursuz Gelin
#9 A Dangerous Love / Tehlikeli Aşk
#10 An İmpossible Attraction / İmkansız Aşk
#11 The Promise / Yemin

Levent & Bir Jinekoloğun Hikayesi - Elif Kaplan | Kitap Yorumu


Kitap Türü: Romantizm
Yazar Adı: Elif Kaplan 
Kitap Adı: Levent & Bir Jinekoloğun Hikayesi
Özgün Adı: *
Seri Sıralaması: *
Yayınevi: Gitane Kitap
Baskı Yılı: 2019
Sayfa Sayısı: 512
Kitaba Puanım: 5/5
Kitapla ilgili birçok yorum gördüm. Eh az buz ipucu yemedim desem yalan olur ama yine de okuyup kendim bu hınzır karakter ile tanışmak istedim. Kitap ağırlık olarak romantik bir kitap, komedi yanı da var ve ben bayıldım. Yazarın daha önce kitabını okudum. İlk kitabı ile son kitabına bakarak şunu söyleyebilirim ki gerek kurgu gerek anlatım olarak ilerletmiş kendini ve ben bundan inanılmaz keyif aldım.

Kitaba dönecek olursam karşılaştığım alıntılarla, eğlenceli bir kitap okuyacağımı biliyordum, keza wattpad'de yazarımız paylaşırken ucundan bakmış, basılınca okurum ben demiştim. Baskısının da hoşuma gittiğini söyleyerek kitap üzerinde emeği olan herkese buradan bir teşekkür etmek isterim. Kapak, kitabın baskısı, edisyonu tamamen bir bütün olarak benden geçer notu aldı hatta takdirimi de kazandı. Aşırı sevdim.

İç dünyasında vir vir konuşarak hiç susmayan - ve hiç susmasın da - bir erkek karakterin hikayesine konuk oluyoruz bu kitapta. Haklı serzenişleri, hayatında yolunda giden ya da gitmeyen durumlara olan yorumları ve davranışlarıyla bizden biri aslında Levent. Yani bizden dediysem lafın gelişi o, yoksa arşa yükselen egosu ile Levent bey dünyadan olmayacak kadar iyi bir adam. Bu arada adamımız bir jinekolog. Hastanede tamamiyle mesleğine odaklı ciddi bir doktor. Etik değerlerine bağlı işinde bir adam. Özel hayatında ise çapkın işte. Ama ona yakışıyor şimdi, ne diyim 😏

Jinekoloji ile alakalı araştırmalar yaparak yazmış yazar bu kitabı. Birçok bilgi de var. Kadınların bedenlerindeki değişiminin normal olduğundan, toplumdaki ayıp algısının yanlışlığından bahsediyor. Anne ve baba adaylarıyla doktorların yaşadıkları durumları zor anlardan da dem vuruyor. Toplumsal olarak bilinen bazı yanlışları, bilimle örneklendirerek anlatıyor. Önyargıların hayatı ne kadar zora soktuğunu düşündürüyor bir yanda da.


Levent otuzlarında, ailesinin artık evlensene dediği biri. Evlenmek için doğru insanı beklemek istemesi normal ama ebeveynlerin acelesi var. Onlar torun istiyor. Bir de kadın karakterimiz var. Canfeda. Onu size anlatıp ipucu vermek istemiyorum. Çünkü okuyarak sizin onu tanıyıp tanıdıkça anlamanızı istiyorum. Şimdiye kadar rastladığım çoğu kadın karakterden farklı. Herkeste olduğu gibi onunda çekinceleri ve korkuları var. Ve sebepleriyle de haklı. İkisinin bir ilerleyen iki gerileyen ilişkilerinde mutlu sona ulaşmak inanılmaz keyifli. Tabi ikisine de ayrı ayrı kızıp sonradan hak verdiğim çoğu yer oldu. Bunları da kendiniz okuyarak görün.

Kitabın aşk yönü alışılmışın dışında tabi bu tablo ile. Öyle ilk görüşte bir aşk hikayesinden çok adım adım ileleryen türde. Önce arkadaş oluyorlar sonra aşk geliyor. Güven ile ilerleyen bir aşk hikayesi diyebilirim ikisi için.

Kısa sürede bitirilecek bir kitap, ama ben sindirerek vedalaşmak istemediğim için okuma evresini yayabildiğim kadar yaydım. İkisinden de ayrılmak istemedim ne yalan söyleyeyim. Canfeda inada binsin, Levent sabır göstersin, egosu ile başımızı döndürsün diye yavaş yavaş okudum. Bu arada Levent için hayallerimin erkeği demiştim değil mi? Tamam o zaman 😊

Kısaca kitabı anlatacak olursam; ikili ilişkilerde tarafların gözünden yaşananların analizi,  hastanelerde günlük olarak karşılaşıla sorunların dile gelmesi, her hastanın aslında eşit haklara sahip olduğunun bilgisini veren bir kitap. Ek olarak hayvan sevgisi içine işlenmiş, sokak hayvanlarının durumu da aktarılmış. İçeriği dolu dolu olan bir aşk romanı. Ben okumasından oldukça keyif aldım. Hatta bir süre sonra başa sarıp yeniden okuyabilirim de. Sizlere de tavsiye ederim.
Levent Öztürk, işini son derece iyi yapan, hastaları tarafından çok sevilen bir Jinekolog’tur.
Hayatını işi ve evi arasında mekik dokuyarak geçirir.
Ne var ki; bu durumdan ailesi son derece şikayetcidir.
Bugüne kadar nasıl istediyse öyle yaşayan oğullarının artık aile sahibi olmasını isterler.
Bu baskıdan oldukça sıkılan Levent, artık doğru kişiyi bulmak için harekete geçer.
Ancak bilmediği bir şey vardır; o da hayatın kendi planları olduğudur.
Levent, tesadüflerin önüne kimsenin geçemeyeceğini öğrenecektir.
Hayata zor bir başlangıç yapmış, oldukça hassas ve ciddi olan bir kadınla karşılaştığında, bazı yönlerden hayatlarının ne kadar da benzer olduğunu keşfedecektir.
Başlarda hafife alsa da ilerleyen zamanlarda hayatının en büyük sabır sınavını vereceğinden habersizdir.

Bir Avuç Aşk - Brenda Joyce | Kitap Yorumu


Kitap Türü: Historical Romans
Yazar Adı: Brenda Joyce
Kitap Adı: Bir Avuç Aşk 
Özgün Adı: The Prize
Seri Sıralaması: deWarenne Dynasty #4
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Çeviri: Özgü Çelik
Baskı Yılı: 2011
Sayfa Sayısı: 623
Kitaba Puanım: 5/5
 Yıllar önce henüz küçük bir fangirl iken yazar için şöyle bir cümle kurmuştum. "İçten bir anlatım, ruhunuza kadar işleyen bir kurgu eşittir, Brenda Joyce!" Bence doğru bir cümle kurmuştum. Hâlâ da aynı şeyi düşünürüm. İlk okuduğum zamanki hayranlığı ve etkilenmeyi yıllar sonra da yaşatabiliyorsa o yazar gerçekten iyi yazmıştır. Kitabın kurgusu, anlatılan hikaye, karakterler öyle beni içine çekti ki aklıma gelen her sahnede kalbim burulur. Savaşın ne kadar yersiz olduğunu, tahribatının güçlü olduğunu, her koşulda en büyük zararı sivillerin masumların yaşadığını bir kere daha satır aralarında gizlenenlerde görebiliyorsunuz.

Devlin O'Neill...
Sen, anlatılmayıp yaşanacak bir adamsın. 
Yaşadıkları çok can yakacak şeyler, yaşattıkları ise sinirden saç baş yolduracak şeyler. Bir ikilem arasında kalıyorsunuz okurken. Bir yanda hak verir evet böyle hisseder insan derken burnunun dikine gitmesi ve karşında olan kişiye acımadan yaşattıkları ile delirip elime geçse de boğsam dedirtirken öyle bir uçuruma sürüklüyor. 

Kitabın konusuna gelirsem; başlangıcı epey gönül yakan bir hikaye. İngiliz askerleri İrlanda topraklarını işgal etmektedirler. Devlin'in babası da korkusuz bir adam, hem ailesini hem vatan toprağını korumak adına savaşa katılır. Devlin ise on yaşında ya var ya yok, çocuk daha.. Kırmızı ceketli subay Hughes, ailesinin gözü önünde Devlin'in babasının katleder. Bir çocuk için bu büyük bir yıkım. Ruhunda tamiri olmaz hasarlar veren büyük bir olay.. İşte o zamandan beri kalbini beynini ele geçiren intikam duygusu ile kavrulan bir adam halini alır Devlin O'Neill.


Yaşadığı bu travma sonrası hayatı tamamen değişmiştir. Devlin, artık Hughes'ın tükenip yok olmasını sağlamak için kurulmuş bir inkitamdan ibarettir. Tabi ezberlerini bozacak hiç aklına gelmeyen düşünmediği biri çıkar. 

Virginia Hughes, masum ve saf ama bir o kadar da çetin ceviz. Zeki güçlü, o kadar benimseyip sevdim ki Virginia hakkında neler söylesem bilemiyorum. Ailesinden geriye kalan evini ayakta tutmak için verdiği hayat mücadelesi var. Bunun için amcasından yardım istemek için yola koyulur. Eh aklına gelmeyen de o esnada başına gelir. Gemisinin kaza yapması bir yana bir de alıkonulmuştur. Sonrası ise kitapta.

Öyle yerler vardı ki gözlerim dola dola okudum. Devlin'in çileden çıkıp Virginia için endişelendiği sahnelerde buruk gülümseme ile baktım kitaba. Aşkı, tutkuyu, pişmanlığı, kaybetme korkusunu yazar öyle işlemiş ki kitabı bitirince boğazda düğüm oluşturuyor. Hâlâ yazar ile tanışmamış, okumak için bekleten bekleyen varsa ve bu türü seviyorsanız bir şans verin ve daha fazla beklemeyin okuyun.

Şiddetle tavsiye ediyorum..

TUTSAK EDİCİ, GÜÇLÜ BİR AŞK İÇİN NASIL BİR DEĞER BİÇERSİNİZ? 

"Denizlerin belası" olarak ün salmış Britanya Kraliyet Donanması Kaptanı Devlin O'Neill, babasını vahşice öldüren Kont'tan intikam alma arzusuyla yanıp tutuşmaktadır. Malını mülkünü elinden aldığı Eastleigh Kontu'nu neredeyse tamamen yıkıma uğratmış olmasına rağmen, son büyük darbeyi indirmek için doğru zamanı kollama
ktadır. Kont'un güzeller güzeli Amerikalı yeğeni ortaya çıkınca gerçek bir intikam fırsatı yakalamış olur.

Virginia Hughes doğup büyüdüğü ve büyük bir sevgiyle bağlı olduğu çiftliği Yaban Gülü'nü borçlarından kurtarmaya kararlıdır. Amcasının, gerekli parayı kendisine vereceği ümidiyle İngiltere'ye doğru tek başına yola koyulur. Ancak yolun yarısında Devlin O'Neill tarafından kaçırılır. Genç ve güzel Virginia, fidye elde etmek için tehlikeli bir oyuna girişen Devlin'in soğuk ve çıkarcı kalbini de ateşe atmak üzeredir.

"Brenda Joyce destansı karakterleriyle okuyucunun en derin duygularına hitap eden, baştan çıkarıcı öyküler yazıyor ve onu bir okumaya başlayan sürekli daha fazlasını istiyor."
-Romantic Times Book Reviews

"Brenda Joyce'un romanı ipek gibi akıcı! Güçlü, davetkâr ve duygusal anlatımı çok yoğun!"
-Literary Times

☆☆☆

The deWarenne Dynasty serisi:
#1 The Conqueror / Gönülçelen
#2 Promise of the Rose / Gülün Sözü
#3 The Game / Oyun
#4 The Prize / Bir Avuç Aşk *
#5 The Masquerade / Maskeli Balo
#6 The Stolen Bride / Kaçak Gelin
#7 A Lady at Last / Aşka Yelken Açanlar 
#8 The Perfect Bride / Kusursuz Gelin
#9 A Dangerous Love / Tehlikeli Aşk
#10 An İmpossible Attraction / İmkansız Aşk
#11 The Promise / Yemin

Unutulmaz Gece - Teresa Mederios | Kitap Yorumu


Kitap Türü: Historical Romance
Yazar Adı: Teresa Mederios
Kitap Adı: Unutulmaz Gece
Özgün Adı: One Night of Scandal
Seri Sıralaması: Fairleigh Sisters Series #2
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Çeviri: Tuba Özkat
Baskı Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 333
Kitaba Puanım: 3/5
Unutulmaz Gece hakkında biraz beklenti icerisine girdim sanırım. Bundan dolayı ilk kital kadar über süper beğendim diyemesem de genel olaram bakılınca yazarın bu kitabını da beğendim. 

Tarihi aşk kitaplarında aşina olduğumuz durum burada da var. Eğer ki daha önce okumamış kimseler varsa aramızda şöyle izah edeyim. İngiltere'de geçen bir hikayeyse ve konunun kilit noktası burasıysa aristokratların içinde bulunduğu sosyete, davet edildikleri partiler, genç kızların sosyeteye takdim edileceği balolar ve de şatafat ille de bulunur. 

Unutulmaz Gece kitabı da böyle bir minvalde başlıyor. Ana karakterlerden biri olan Hayden biraz, nasıl anlatsam, tam isim yakıştıramıyorum ama böyle hani bir parça karanlık bir parca masum bir parca da hödük bir karakter. Çoğu yerde sinir etmedi değil ama yine de böyle sevdim adamı. Sayfalar ilerledikçe ve kitap ortalandıkça artık Hayden'in geçmişi ile alakalı hikayeyi tam anlamıyla anlamış oluyoruz. Neler olduğu ne gibi bir şeyler yaşadığı hakkında gevezelik etmek istemiyorum çünkü siz de okuyup kendiniz öğrenirseniz oldukça şaşıracak belki de aaa bunu tahmin etmiştim ama diyeceksiniz. O yüzden fikirlerimi kendime saklayarak spoilerden kaçınıyorum.


Lotti, bir önceki kitaptan hatırlayacağınız gibi hâlâ haylaz hâlâ hayalperest hâlâ akıllı kunduz kızımız. Şu an baş döndüren genç bir kadın olmuş. Kıvrak zekası, mizacının getirisi pervasızlığı çoğu yerde ayağına dolanıyor. Ama her zaman işin içinden de kolaylıkla sıyrılıyor. Hayden'in aksine güneş gibi parlıyor. Adamımız karanlık, dert kumkuması, soğuk, mesafeli olsa da kızımız zıttı bir karakter. Eh etme bulma dünyası tencere kapak pek bir yakışmışlardı birbirlerine.

Kitabın konusundan da bir parça bahsedeyim, karakterleri çekiştirdiğim yeterli. Hayden, ilk karısını öldürmekle suçlanır, doğruluğu ıspatlamamış bu olayda sosyetenin diline düşmek ciddi bir durum. Bir suç olsun olmasın kan kokusu alan köpek balıkları gibi dakikalar içerisinde her yere yayılır ve konunun baş kahramanı suçlu ilan edilip dışlanır. *konusu bir tık klişe, benzer konuya sahip farklı kitaplar da okumuştum* Dedikodular ne kadar can sıkıcı olsa da, güneş gibi dünyasına doğan Lotti sayesinde Hayden, hayatındaki her şeyin değişmesine şahitlik edecektir.

Takıldığım bir yer var aslında. Yani yazar konuyu daha iyi de işleyebilir ve daha sevdirerek yazabilirdi. Hayden'in geçmişi ile ilgili daha vurucu şeyler olabilir, konuyu daha farkli ele alarak ilk kitabın üzerine daha iyi yazabildi. Belki de Lotti karakteri öyle sevildi ki buna da bir hikaye yazayım bir de zor çözülecek aslında oldukça kolay görülen bir erkek karakter ekleyip kitap yazayım demiştir. Ha, kital hakkında kötü diyemem, aksine sevdim, ortalama bir kitap, kendini okutturuyor. Ama böylesi derin bir konu bulup sarsacak eklentiler eklerken yüzeysel ele almak, bilemedim, daha iyi de yazabilirdi bence.

Yine de yazarı okuyun derim. Kesinlikle alıp şans verin. ♡
Sırlarla dolu bir geçmiş, aşkı tehlikeye atabilir mi?

Nezaket kurallarına uymamasıyla meşhur Carlotta Anne Fairleigh, sosyeteye takdim edileceği gün bile yerinde duramaz. Sırasını beklerken bitişikteki "Kanlı Marki" Hayden St. Clair'in sözde terk edilmiş karanlık evini merak etmekten kendini alamayan genç kadın, pencereden kısacık bir bakış atmaktan zarar gelmeyeceğini düşünür.

Fakat bu son "macera" felaketle sonuçlanarak genç kızın itibarını zedeler ve apar topar nişanlanmasına yol açar. Kısa süre sonra da sosyeteye korku saçan yakışıklı ve gizemli Marki'yle birlikte Cornwall'a gitmek üzere yola çıkar. Hayden St. Clair'in karanlık ve ulaşılmaz tavrı şaşırtıcı bir şekilde çekicidir, üstelik bakışlarında yadsınamaz bir tutku barındırmaktadır. Ancak Lottie kalbinin arzularına teslim olmadan önce, her ne kadar tehlikeli olursa olsun "Kanlı Marki"nin geçmişindeki sırları ortaya çıkarmalıdır…