Bağlı - Emily McIntire | Kitap Yorumu


Özgün Adı : Hooked
Kitap Adı : Bağlı
Yazar Adı : Emily McIntire
Seri Bilgisi : Never After #1
Çevirmeni : Büşra Tekin
Sayfa Sayısı : 352
Yayınevi : Ren Kitap
Baskı Yılı : 2023
Kitaba Puanım : 3,5-4/5

James sadece intikam istiyordu.
Ta ki Wendy ile tanışana dek.

Uluslararası çoksatan yazar Emily McIntire'dan Peter Pan'in yeniden canlandığı karanlık ve enfes bir romantizm kitabı.
James'in en büyük arzusu intikamdı. Ancak Wendy’yi gördüğü an daha fazlasını istemeye başladı… James'in her zaman tek bir planı vardı: Düşmanı Peter Michaels'ı mahvetmek. Peter'ın yirmi yaşındaki kızı Wendy, James'in barına geldiği an düşmanından intikam almanın yolunu bulmuştu.

Kızı baştan çıkar ve intikam için kullan.

James'in örgütünde işler dağılmaya başlayana kadar bu harika bir plandı. Fakat artık James'in içerideki haini bulması gerekiyordu. Wendy'yi oyununda bir piyondan fazlası olarak görmeye başlayınca James'in intikam planı daha karanlık ve imkânsız bir hâl aldı. Wendy’nin hayatı, varlıklı ama soğuk babasıyla hep inzivada geçmişti. Arkadaşlarıyla spontane bir şekilde dışarı çıktığı o gece, gizemli adamla yoğun ve bağımlılık yaratan bir aşk yaşamaya başladı. Wendy, onun tehlikeli olduğunu biliyor; yine de ona karşı olan arzusunu aklından atamıyordu. İlişkileri büyüyüp daha heyecanlı bir hâl alırken Wendy, James'in içinde olduğu dünyayla ilgili daha fazla şey öğrenmeye başladı. Genç kadın, James olarak tanıdığı adama mı yoksa Hook olarak bilinen canavara mı âşık olduğunu bilmiyordu.
(Tanıtım Bülteninden)
Bizde çevrileceği haberini aldıktan sonra gözümü dikip merakla beklediğim bir kitaptı. Beklenti içine girmedim, beni nelerin karşılanacağına dair meram vardı ve finale doğru da tatmin oldum açıkçası. Türü ve içeriği göz önüne alırsam peşin peşin uyarısını yapmam gerekir ki yetişkin okura hitap eden karanlık romantizm mensubu bir kitap.
Bağlı, türünün hakkını veren kitaplardan biri bana göre. O gizemi o karanlığı o kargaşayı aktardı diyebilirim. Yazar, benzetme yaparak Peter Pan'dan alıntılamış ve üzerine kendi yorumunu katarak okuruna sunmuş. Bu fikri sevdim, hoşuma gitti.

James Barrie namı diğer Hook, onu sevmekten kendinizi alamayacağınız bir kötü adam. O acımasız bir katil. Tüm benliğini esir alan, hayatının kararmasında katkısı olan herkesten hesabını soracak, ona karşı işlenen suçların bedelini ödetecektir. İntikamını almak için her şeyi yapmaya hazırdır. İçinde bu arzunun yanma sebebi, Wendy'nin babası olacak şahıs; ünlü uçak şirketi sahibi Peter Michaels. Ailesinin öldürülmesinde rol alan Peter'in başlattığı o cehennemde birçok defa yanar James ve zamanla Hook'a, kötü adama dönüşür. O travmatik olayın gerçekleşmesinin ardından yıllarca kötü muameleye gösteren amcasıyla yaşamak zorunda kalır. Şunu söylemek isterim ki, patolojik açıdan kötü değilse kişi çevresel faktörler ve yaşadıkları ile deccala dönüşebilir. James'i Hook yapan da tam olarak buydu. Katili, kötü adami yaptıklarından ötürü burada aklıyor ya da hak veriyor değilim, onun yaşadıklarının çeyreğini de yaşasa insan benzeri bir durum içerisine girer.

Wendy ve Hook karşılaşması ise bir tık klişe ama klişe sever bünyem bu datayı da hoş buldu. Şehirdeki popüler bir barda yeni arkadaşlarıyla kaynaşmaya çalışırken hayal dahi edemeyeceği bir adamla tanışır. Bu yabancı herkes tarafından bilinen güçlü mafya babasının ta kendisidir. Üstelik -kahretsin- çok yakışıklıdır ve çevresini saran aura onun tehlikeli biri olduğu sinyalini ötelerden belli eder.

Wendy de iyi bir hayata sahip değil. Anne yok, baba gölge, erkek kardeşi için bir anne figürü olmaktan başka seçeneği kalmamış bir abla. Üstlendiği rolle birlikte gelen sorumlulukları da üzerine aldı tabi. Ortada bir baba olmayınca var ama serefsiz *** ilgisizin teki. Para vermekle baba olsaydı ohooo, neyse. Wendy'nin kardesine karşı sonsuz sevgisi ve korumacılığı var. Dünyadaki tüm olumsuzlulara kötülüklere karşı da son derece saf ve masum. -dırırırım masum kız klişesi, severiz severiz.-

James'i sevdim ben. Güçlü, sahiplenici ve ateşliydi. 😏 Yer yer yaptığı bariz aptalıkları olsa da *bir mafya olarak pek çok sorgulanabilir seçimleri oldu, kabul edelim.* Wendy ise bu kadar nasıl desem, kabalığı sineye çekmesi, daha da sert davranışlara boyun eğmesi hoşuma gitmedi. Düşünebilen hiç kimse Wendy'yle aynı eylemleri yapmaz, aynı kararları almazdı. Neyse ki kurgu, yoksa birilerini tokatlamam gerekirdi. 🤭

Olay örgüsü tahmin edilebilir olması benim açımdan iyiydi, sürprizler elbette oldu, özellikle finale doğru ortaya serilen birçok detay vardı ki soluksuz okudum. Kayıplar, kazanımlar, alınan intikamlar ve bu yolda bulunan aşkla kitaba noktayı koyduk. Tek tasvip etmediğim kısım ise sonradan Wendy'e aşık ettirecekken yazarın Hook'ın kıza karşı cidden çizmeyi aşan davranışları yazması oldu. Onun yerine pişman olacağı o davranışları yatırmayıp daha intikam noktasına odaklayıp Peter'in içinden daha güzel geçmesini isterdim.

İlk sayfadan itibaren sizi boğazınızdan yakalayarak ve okuyacağınız süre boyunca sizi koltuğunuzun kenarında tutacak bir kitap. Karanlık türün hayranıysanız ve bu tarzda kitaplar okumayı seviyorsanız kitabı size önerebilirim.
Sevmediğiniz bir türse şayet, seveceğiniz türde kitap okumanızı tavsiye ederim.


Summer Time Rendering | Anime Yorumu

 

Kategori : TV
Kaynak : Manga
Adı  : Summer Time Rendering / サマータイムレンダ
Yönetmen : Watanabe Ayumu
Senaryo : Seko Hiroshi
Tür : Gizem , Doğaüstü , Gerilim
Tema : Zaman yolculuğu
Yapımcı : Bandai Spirits, MAGES., Movic, Shogakukan-Shueisha Productions, Shueisha, Tokyo MX, Toy's Factory
Stüdyo : OLM
Bölüm Sayısı : 25 / 25
Bölüm Süresi : 23 Dakika
Başlama Tarihi : 15 Nisan 2022, Cuma
Bitiş Tarihi : 30 Eylül 2022, Cuma
Yaş Sınırı : R - 17+ (Şiddet & Argo)
Puanım : 5/5
Shinpei Ajiro anne babasının ölümünden sonra Kofune kardeşler, Mio ve Ushio ile birlikte yaşarken sonrasında kendi başına yaşamak için Tokyo'ya taşınır. Fakat Ushio, küçük Shiori Kobayakawa'yı kurtarmaya çalışırken boğulmasının ardından Shinpei onu son yolcuğuna uğurlamak için evine geri döner. Ancak Ushio'nun boynundaki yara izleri onun ölüm sebebini sorgulamasına neden olur. Biraz üzerinde düşününce Shinpei başka bir açıklaması olması gerektiğini düşünür. Adadaki insanların arasında tehlikeli varlıklar dolanır ve ölen Ushio'nun görüntüsü Shinpei'den son arzusu olarak Mio'yu kurtarmasını ister. Shinpei bu işte bir iş olduğuna emindir ve Ushio'nun ölümü bulmacanın sadece bir parçasıdır.
Uzun zamandır karşıma çıkan kesitlerden dolayı merakımı cezbediyordu, radarımdaydı. İzleyeyim, en fazla ne olabilir derken vuruldum bayıldım bittim ben. Sürükleyici bir anime, aynı zamanda bitmiş manga uyarlaması, bu açıdan bakımca finali tatmin eder türdeydi. Yani bir ikinci sezon olsa elbette izlenirdi devamında neler olmuş bakmak isterdim fakat mantıksal açıdan tüm soruların cevaplarının verildiği, taşların yerine oturduğu bir finale sahipti. Mangasını da okusanız *ki ben mangayı da okuyacağım* animeyi de izleseniz, sizi tatmin edecek bir hikayeye sahip.

Summer Time Rendering'i tanımla derseniz bana, kusursuz bir zaman döngüsü temeli olan doğaüstü bir gerilim serisi diyebilirim anca. Zengin içeriği ile göz dolduruyor, ooooo 🤭 Gizemi, gerilimi, macerası, aksiyonu eksiksiz bir serüvendi.

Anime de en hoşuma giden kısmı, 25 bölüm boyunca izleyiciyi soluksuz bırakması. Hüzünlü bir gençlik draması izletecek hissiyatı ile başlasa da sonradan değişiyor. Kendine çeken ilgi odağı olan geri hikayenin gerilimiydi. Tansiyon asla düşmüyor, her bir bölümde daha da tırmandı. Kalbi ağza getiren olaylar, sinir krizine sokan karakterler, ay ama yok artık dedirten şok içine sokan birçok sahne vardı. Ki bence, animenin en büyük gücü de buydu; merkez temelinde birçok katmanlara sahipti ve izleyiciyi sonuna kadar tahmin etmeye zorlamıştı.

Shinpie, çocukluk arkadaşı ve bir takım duygular beslediği Ushio'nun kaybını duyup cenazeye katılmak için adaya geri döner. Dönmesi ile birlikte garip olayların döndüğünü fark eder ve ilgisini çeken olayın peşine düşer. Fakat peşine düştüklerinin bu kadar tehlikeli olduğunu fark edemez. Defalarca kere ölümle burun buruna gelmesi onu durdurmaz, bir amacı vardır, Ushio'nun arzusunu yerine getirecektir. Kardeşi Mio'yu ne olursa olsun kurtaracak ve hayatta tutacaktır.

Shinpei yaşadığı olaylar sırasında farkında olduğu ve onu diğerlerinden bir adım öteye taşıyan özelliği, sıçrayışlarının etkisi sınırlıdır. Zamanda sonsuza kadar geriye gidemez; her sıfırladığında -öldüğünde kısaca- bir önceki andan biraz daha ileride uyanır. Her döngüde yaşadığı anıları canlı olan tek karakter o değildir.  Kötü tarafın da aynı şekilde zaman sıçramaları ve önceki döngüde yaşananları hatırlamaları vardır, ona göre kendilerini ayarlayarak Shinpei ve tayfasını yenme üzerine plan yaparlar.


Kötü olan tarafa geçersek; temelde yatan hüküm sürmek, her canlıya biat ettirmek olan kişi ve onun yörüngesindeki bulunan kuklaları var. İki tarafında birbirini alt etmesindeki zeka ve ustalık takdire şayandı. Karanlık tarafta yer alan kadim bir tanrı, kukla misali kullandığı ve her şekilde yön verdiği gölgeler beni en heyecanlandıran şeydi. Hele ki gölgeler. Kasabada öldürdüğü kişinin bir şekilde yerine geçip kendi amaçlarına doğru ilerleyişleri inanılmaz bir şeydi. Baskın olan tarafsa -final bölümünde durum tersine dönüyor elbette- düşmanlardı ve kedi fare oyunu gibi birbirlerine üstünlük kurmaya çalışıyorlardı. Neyse ki Ushio faktörü vardı da kızım her birinin içinden geçerken tüm dengeyi alt üst etti.

Hikayenin ana temeli Shinpei'nin yaşadığı buhranla fark ettiği şeyler sonrasında herkesi ilgilendiren büyük bir trajedinin meydana gelmesini önlemek için uğraşması, bunu yaparken de tekrar tekrar zamanda geriye gitmesidir. Bana göre serideki *bu türde pek izlemediğim göz önüne alırsam ve bu minvalde güzel seriler de vardır elbette* kendini, alanında farklı kılan nokta, yaşanan olaylar karşısındaki durumun her döngüde dramatik bir şekilde değişmesidir. Çok da spoiler verip keyif kaçırmak istemiyorum ama anca bu kadar kendimi sansürleyip anlatabiliyorum.
Dürüst olmak gerekirse, Summer Time Rendering bu türde izlediğim ve beni sarsan en çok beğendiğim animelerden biri. Gizem gerilim pek sevmem ama bu seri beni kendime sarstı diyebilirim. Yaş sınırına dikkat edilmesi gerekiyor. Şiddet öğesi çok baskın ve her bölümde şoka sokan sahneleri var. Öyle mide bulandıran tiksindiren sahneler değil, fakat irkilip hadi be dedirtir cinsten sahnelere sahip. Aksiyon sahneleri cok iyiydi, favorim zaten Hizuru'nun dövüş sahneleri. Tek kelimeyle mükemmeldi! Bir seride birbirine zıt iki ayrı güçlü kadının yer alması benim başımı göklere çıkardı. Ushio ve Hizuru kötülerle hep savaşsın ben de oturur izlerim o kadar keyifliydi. Görsel olarak, Summer Time Rendering izleyiciye show yaptı, ne eksik ne fazla, olması gerektiği gibi kararında.

Kayıtlara tüm zamanların en iyi animelerinden biri olarak geçer mi bilmem de, benim için 2022'nin en iyi animelerinden biri Summer Time Rendering. Tatmin eden finaliyle bağımlılık yaratacak şekilde izlenebilir olması da artı puan bence.

●●KARAKTERLER●●


••NASIL BAŞLADI, NASIL BİTTİ••
○○MUTLU SON○○

■■ FRAGMAN ■■



Ev Arkadaşı - Rosie Danan | Kitap Yorumu


Özgün Adı : The Roommate
Kitap Adı : Ev Arkadaşı
Yazar Adı : Rosie Danan
Seri Bilgisi : The Shameless Series #1
Çevirmeni : Doğa Şarlayan
Sayfa Sayısı : 352
Yayınevi : Ren Kitap
Baskı Yılı : 2023
Kitaba Puanım : 3-3,5/5
Kendi bulaşığını yıka.
Banyoya girmeden önce kapıya üç kere vur.
Ev arkadaşını internette araştırma.

Wheaton’lar, Doğu Yakası sosyetesinde dürtülerini kontrol edememeleriyle bilinirlerdi. Fakat kızları Clara, onlardan tamamen farklıydı. Clara tam bir sosyetikti; aşırı başarılı, görgülü ve tahmin edilebilirdi. Gelgelelim her Wheaton’ın olduğu gibi onun da zayıf bir noktası vardı. Çocukluk aşkı onu ülkenin öteki ucuna taşınması için davet ettiğinde, bu teklif Clara’nın karşı koyamayacağı kadar iyi ama bir o kadar da gerçek dışıydı. Son anda yapılan ufak çaplı ve Clara’nın tamamen bihaber olduğu plan değişikliğiyle, sosyetik güzelimiz kendini bir anda hiç tanımadığı biriyle ev arkadaşı olmuşken buldu. Bu kişi, çevresinde rahat olabileceğiniz kadar anlayışlı ve göz acıtacak kadar yakışıklı olan Josh Darling’di.

Bir yaz boyunca sadece ev arkadaşı olarak kalabilmeleri, Clara’nın Josh Darling’i internette aratmasıyla sarsıldı. Josh’ın ününü öğrenen Clara, onunla birlikte yaşamanın ailesi için büyük bir skandal olabileceğinin farkındaydı. Darling’in profesyonel becerileri, kadınların hor görülen isteklerinin mücadelesini kendi ellerine alması için Clara’ya ilham verdi. Birçok konuda farklı görüşleri olmasına rağmen ikisi de kadınların sekste daha iyisini hak ettikleri konusunda hemfikirlerdi. Yapmaya karar verdikleri şey, ikisinin de hayatını değiştirecek ve eğer şanslılarsa başkalarının da şanslı olmasına yardımcı olacaktı. 
(Tanıtım Bülteninden)
Sevebileceğimi düşündüğüm eğlendiğim bir kitap umuyordum ki buldum da. Akılda kalan ve beni kahkahalara boğan birçok sahneye sahipti Ev Arkadaşım. Alışılmışın epey dışında bir kurgusu var, hikayede farklı bir iş kolundan bahsediliyor. Bundan dolayı önyargı yapıldığını düşünüyorum kitaba. Hatta yediği linci de hak etmediğini de düşünüyorum.

Rosie Danan'ın ilk romanıymış Ev Arkadaşım. Tabi böyle olduğunda okurken hissedilen kurgudaki eksiklikler de vardı. Genel olarak bir şeye odaklanılınca anlattığın çoğunlukla odaklanan kısım oluyor, daha geri plana kalmış ya da yüzeysel değinilmiş kısım da odaklanılmayan yer oluyor. Bu kitabı okurken ben aşkı hissedemedim pek, sanırım yazarın istemeden de olsa geriye ittiği kısım aşktı. 

İki birbirine zıt hayatlar yaşayan karakteri mecburi bir durumla aynı evde kalmalarını sağlarsanız ne olur diye soru sorulsa, Ev Arkadaşı kitabını işaret eder, evet tam olarak bu olur derdim ben. Farklı sosyal sınıflardan ve yaşam tarzlarından geliyor Clara ve Josh, kısa süreli de olsa zorunluluk hâlinden kaynaklı ev arkadaşlığı yaşıyorlar. Sonrası ise tam olarak kaos, duyguların isteklerin kararların kaosu ikiliyi de bam telinden yakalıyor birbirine yapıştırıyor.

Clara, çocukluğundaki en iyi arkadaşı karşı romantik duygular besliyor, fakat Everett'in olan bitenden haberi yok. Kendine yeni bir düzen kurması konusunda cesaret vermesi ise tamamen yakın arkadaş olmasından kaynaklı. Eee bizim kız da aldığı cesaretle kendini Los Angeles'te buluyor. İlk önceliği duygularını itiraf etmek belki de birbirlerkne çekim oluşursa diye hayaller kuruyor, sonra Everett'in evinde kalacak yakınlaşacaklar iş güç derken çocukluk aşkı sonsuz olacak düşüncesinde. De bir pürüz var, o da elamanın turnesi olması. Hem de Clara'nın tam taşınacağı gün bunu söylüyor, eve taşınıp yerleşmesini yeni ev arkadaşı ile iyi geçinmesini söyleyip gidiyor. Hayaller ve hayatlar durumunu iliklerkne kadar yaşayan kızımız tam anlamıyla kurduğu hayaller tepesine yıkılıyor. Derken ev arkadaşının kim olduğuna dair gerçekliği öğrenince hayatının da şokunu yaşıyor.

İnternette yetişkinler için yapılmış eee filmlerdeki şöhreti ile bilinen Josh Darling, Clara'nın ev arkadaşı. Ciddi, terbiyeli, kendi halinde ailesinin çizdiği sınırları ihlal etmemiş kızımız Clara'nın duygularını karmaşık. Sebebi ise yakışıklı, flörtöz, edepsiz, merhametli, anlayışlı ve son derece seksi adamımız Josh. Aralarında her an tutuşacak kıvılcımlar saçan enerji yüklü ikilinin başta arkadaş olmaları, daha sonrasında kıvılcımın alev almasıyla pek bir yakın mesafeye evrilen ilişkileri, iletişimleri güzeldi. Arkadaşlık ilişkisini kızımızın aklına gelen fikir ile iş ilişkisine dönmesiyle olaylar hız kazanır. Clara fikri denemeye değer olduğunu düşünüp Josh'ın da ona güvenmesiyle harekete geçerken, aralarında hali hazırda romantik bir ilişki yoktu. Birbirlerinden etkileyorlardı birbirlerine karşı arzu duydukları da oluyordu ama aşk henüz görünürde yoktu. Bundan dolayı da Josh'in aklını kurcalayan *aslında bu düşünceye sebep veren de Naomi'dir* bir takım düşünceler var. İş ortaklığını bozacak sarsacak durumların olması onu tedirgin etti. Josh'un eski kız arkadaşı ve iş arkadaşı Naomi de bu yeni projenin önemli bir parçası olur. Hazırlıklar başlar ve kitabın heyecanı da tansiyonu da hiç düşmez. Karakterlerin gelişimleri, olaylar karşısındaki duygu durumları verdikleri tepkiler beni çok eğlendirdi.

Clara Wheaton; kabuğunu yırtan minik tırtıldan görkemli bir kelebeğe dönüyor. Kendi kuralları olan, çizgileri aşılmaz bir ailenin parçası, New York sosyetesinin de önemli yerinde varlık belirten Clara kendi yolunu çizmesi bunu istemesi yolunu ve yönünü kendi duygularıyla belirlemesi çok iyiydi. Düzen takıntısı pvc kaplama listeleri devam etse de kızımız kendini buldu. Hayatı boyunca etrafında olan insanları mutlu etmeye çalışan Clara'nın, korkusuzca kendi bakış açısını söylemesi, kendi isteklerini fark ederek ihtiyaçlarını kabul etmesi, bir işle ilgilenebilecek kadar kendine güvenen genç bir kadına dönüşmesi çok çok çok güzeldi.

Josh Conners, nami değer Josh Darling; elemanımız hayatı boyunca zora geldiği her anda en kolay yolu seçerek kendini kurtaran bir karakter. Bağlanmaktan ve bağlılıktan korkan, içinde en ufak hırs olmayan merhametli, son derece yakışıklı ve internette de popüler olmasını sağlayacak fizikiyle çok çok seksi bir adam. Clara ile tanışmadan önce ve tanıştıktan sonra kısımları ise epey eğlenceliydi. İçinde bir şeyler filizlenirken kendini sorguladı, yetebilir miyim düşüncesi benliğine yerleşti. Çünkü Clara, onun daha iyi biri olma isteği uyandırdı. Alaycı oluşuna bayıldım, Josh'ın yaptığı her şakaya kahkahalarla güldüm. Kelime oyunları, mimikleri, beklentileri, ondan beklenenlere verdiği tepkileri beni Josh'a karşı yakın hissettirdi. 

Clara ve Josh ikilisini birlikte de çok sevdim. Aslında daha çok Josh ağır basıyor bu sevgide. Sebebi de, hayatında gerçek bir fark yaratan küçük değişiklikler yapması inanılmaz hoştu. Clara'nın ise sürekli böylesi bir adam için yeteri kadar seksi olduğunu sorgularken ve deneyimli olmamasındaki korkusunda Josh'un ona karşı hep korumacı olması, hep düşünceli davranması çok güzeldi.

İlişkilerinde hissedilit katmanları, aşmaları gereken aşamalar vardı. Sosyal statü ve yetiştirilme tarzındaki fark gözle görülürdü ve bu birçok soruna da neden oldu. Üstelik ilişkilerinin sabote eden bir başkası değildi, kendilerine olan güvensizlikleri sebepti. Zaten kitapta yavaş ilerleyen bir tempo vardı ve daha yedirilerek anlatılmış olsaydı, aşk daha yoğun olsaydı ben daha çok severdim.

Önemli bir noktayı unutmadan ekleyeyim, tüm bu süre boyunca görünürde somut olarak bulunmasa da ismen olan varlığı ile engel Everett vardı. Clara'nin yoğun duygular beslediği arkadaşı. Josh başlarda takmıyor görünse de gittikçe kıskanıyordu, bunu da ifade ediyordu hatta kızdığı yerlerde duygularını belli etmeai beni heyecanlandırdı. Everett tam bir boş küme ve ne kaçırdığı hakkında bir fikri yok. Ki iyi de yok, Josh bebeğim mutlu oldu bu sayede.

Kitabımızın önemli ve dile getirilmesi gereken bir diğer katakrer, Naomi Grant; kara kutu gibi bir kadın. Çok güzel, çok zeki bir kadın. Açıkçası kötü bir karakter olmasından korktum fakat olmadı tam tersiydi. Ve Naomi'nin gizlediği kendiyle alakalı olan bilgileri daha cok heyecanlandırdı beni. Onun kitabını merak ediyorum. Duyguları düşünceleri davranışları tavırları çok ilgimi çekti. Umarım kitabını çok erken bir zamanda okuma şansına sahip olurum.

Sonuç olarak, eğlencesi eksik olmayan yetişkin bir romantik komedi bir kitaptı. Karakterleri beğendim, Josh'i sevdim, olay örgüsünü komedi kısmı beni eğlendirdi. Eklemem gereken bir yer var, söylemesem olmaz. Yazarın sektör hakkında kaleme aldığı gerçeği yansıtan yerleri birileri yaşıyor. Her iş dalında, her meslek grubunda ya da çalışma hayatında olan mobbing istismar baskı zorbalama bu sektör için de söz konusu. Tamam karakterlerimiz bir şekilde kendi hayatlarını bu şekilde ilerletmek istedikleri için yaşıyorlar fakat bu durum istismar edildikleri gerçeğini değiştirmiyor. Üzerlerinden milyonları cukkalarken, kayda aldıkları insanlara çok çok az miktarda ödeme yaparken bağlayıcı sömürüye açık sözleşmeler imzalatıyorlar. Kitapta bu kısmı da okuyoruz ve belki de merak edip hiç araştırmayacağımız bir meslekte -her ne kadar görmezden de gelsek, bu yaşanıyor- yaşananları okura aktarıyor. Keyif aldım mı, aldım. Güldüm mü, güldüm. Okudum mu, okudum. Türü seven ve bu tarz konulardan rahatsız olmayacaksanız okuyun derim. Ama yok benlik değil derseniz, keyif alacağınız kitaplara yönelin.