Yazar Röportajı #11 Bihter Saatcı - Mühür Kıran

Ben Facebook da bir kitap grubunda tanıdım, tanımayanlar için! Bihter Saatcı kimdir? Nelerden hoşlanır, neler yapar, seni tanımak isteriz. 
✒ Tam olarak ne zaman yazmaya başladın? Yazma kararını almakta seni etkileyen faktör neydi?
✒ Tam olarak ne zaman yazmaya başladın? Yazma kararını almakta seni etkileyen faktör neydi?
Ortaokul sıralarında okuduğum Agatha Christie romanlarından esinlenerek yazdığım ve tüm kasabayı öldürdüğüm denemeyi düşünürsem, yazmaya olan ilgimin uzun zamandır içimde olduğumu söyleyebilirim. Ancak bu isteğim Üniversite sıralarında okuduğum Yüzüklerin Efendisi kitabının ardından üye olduğum çeşitli ortadünya sitelerinde çok yazarlı ufak tefek hikâye denemeleriyle yeniden canlandı. Kurgulamayı ve sihirli dünyalarda dolaşmayı çok seviyorum. Kendimle ilgili bir başka keşfim ise bu sihirli dünyaları paylaştığım zaman çok daha mutlu olduğum gerçeği. Sanıyorum kendimi ve başkalarını kısa sürelerle bile olsa bir başka dünyaya, bir başka maceraya taşıyabilme arzusu beni etkileyen faktör.
✒ Bir kitabın yazılmasında kurgu oluşturmak mı daha zor? Yoksa kitabı yazmak mı?
Bence ikisinin de farklı açılardan zorlukları var ama herhalde yazmak daha zor diyeceğim.
Kurgu oluştururken özellikle mevcutta yazılmış, çizilmiş bu kadar çok çalışmanın arasında orijinal bir kurgu yakalama isteğiyle boğuşmak zor. Yine de düşününce içimde yükselen, kabaran ben bunu ya da böyle bir şey yazmak istiyorum duygusu olmadıktan sonra yazma eylemine karşı bir istek duyduğumu düşünmüyorum. İçimde böyle bir istek olduğu zaman da elimden geldiğince ana hatlarını, kurgunun iskeletini ortaya koyar, ulaşacağı noktayı belirler ve yazmaya başlarım.
Yazmanın zorluğu ise çok başka. Başta sizi çok heyecanlandıran kurgunuz bir süre sonra sürekli üzerinde düşünüp çalışmaktan dolayı gözünüze sıradan, basit hatta sıkıcı gelmeye başlıyor. Tüm orijinalliğini yitiriyor ve yazma isteğinizi kaybetmeye başlıyorsunuz. Halbuki bu sadece yazan kişi için böyle. Bazen yazdığınız tüm cümleler birbirine benziyormuş, sürekli kendinizi tekrarlıyormuşsunuz gibi hissetmeye başlarsınız. Başka nasıl anlatabileceğiniz konusunda sıkıntıya düşmeye başlarsınız. Yani bir kitabı yazmaya başladığınızda yılmadan, yarım bırakmadan sona ulaşabilmek gerekten çoğu zaman en zor iş.
✒ Yazacağın kitapta, kurguyu oluştururken dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir?       
✒ Yazacağın kitapta, kurguyu oluştururken dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir?
Benim asıl mesleğim peyzaj mimarlığı. Bir proje çizilirken tasarım süreci dediğimiz bazı aşamalardan geçilir. Buna göre öncelikle ortada çözülmesi gereken bir sorun olmalıdır. Kurguyu oluştururken bende çözülmesi gereken bir sorun belirlerim. Hikâyenin bir amacı olmalı, sonunda ulaşmak istediğimiz bir nokta. Bu sona ulaşırken çok farklı yollara sapabilirsiniz ama hedefiniz belli olduğu sürece sizi doğru yolda tutacak ve kaybolmanızı önleyecektir.
Ayrıca ben bildiğiniz gibi daha çok fantastik kurgu çalışmaları yapıyorum ve çoğu kişinin anlayışına göre fantastik kurgu kafanızdan istediğinizi sallayabileceğiniz anlamına geliyor. Oysa kurgulanan dünyanın da bir işleyişi ve kendi içerisinde mantığımızın kabul edebileceği açıklamaları olması gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle kurgularımı oluştururken neden sonuç ilişkilerine önem veriyorum ve elimden geldiğince yazdıklarımı sağlam bir temele oturtmaya çalışıyorum.
✒ İlham kaynağın nedir?
Belirli bir ilham kaynağım yok. Bugüne kadar okuduklarımın, izlediklerimin, gördüklerimin hatta dinlediklerimin mutlaka zihnimde bazı fikirlerin oluşmasında etkisi vardır.
✒ Yazılarını hep aynı yerde mi yazarsın? Herhangi bir yerde otururken aklına gelen sahneyi hemen kaleme alır mısın?
Yazılarımı genellikle dizüstü bilgisayarımda hazırlarım. Eğer unutmaktan korkuyorsam genellikle bana o sahneyi hatırlatacak notlar alırım. Ama genellikle eve dönüp bilgisayarımın başına geçmeyi beklerim. 
✒ Son zamanlarda popüler platformu Wattpad'i nasıl ve ne zaman keşfettiğini merak ediyorum.
Hesabımın kaydı 13 Ağustos 2014 görünüyor. Sanırım tesadüfen VeronicaRoth'un Uyumsuz kitabıyla ilgili bir hayran kurgu okurken üye olmuştum ancak çok sonra (iki sene kadar)Türkçe kısmı olan bir yazım paylaşma platformu olduğunu keşfettim. 
✒ Yazdığın kurgularını sosyal plartformda yayınlarken hiç aklına bir gün kitabının basılacağı geldi mi?
Basılması her zaman hayalimdi ancak başarabileceğime fazla inanmıyordum. Zira ne ulaşabileceğim, yardım alabileceğim birileri vardı ne de yayınevlerinin dikkatini çekecek popülaritede bir hikâye sahibiydim. Yine de yayınevlerime dosyamı gönderdim ve bir editörün dikkatini çekmesini umdum ki gerçekten de oldu 😊 
✒ İlk kitabının çıkması her yazar için çok önemlidir. Bu senin gerçekleştirmek istediğin hayalin miydi?
Kesinlikle evet. Yani ilk hayalim kurgumu tamamlayabilmekti, daha sonra bu hayalim, bir editörün onu fark etmesi, bir editörden olumlu dönüş alabilme isteğine ve elbette basılmasına döndü. 
✒Mühür Kıran farklı bir konuya ve atmosfere sahip bir kitap. Kapağı ile dikkat çektiğinden şüphem yok. Böylesi hayranlık uyandıran kitabın kurgusu nasıl ortaya çıktı? Kitabı yazmak aklına nasıl geldi?
Nasıl olduğundan çok emin değilim aslında. Büyü, ejderler, elfler, sihir hep en sevdiğim konular olmuştur. Güç kullanımıyla ilgili aklımda önce "cevher" kavramı belirdi. Düşündükçe bu gücün, cevherin kullanımıyla ilgili alternatifler belirdi. Böyle bir dünyayı kurgulayabileceğimi görmek için önce "Alya" adındaki çalışmamı yazdım. Mühür Kıran'ın dünyasında geçen kısa ve romantik bir hikâye. Üç hafta gibi kısa bir sürede tamamlandı ama bana düşündüğüm dünya ile ilgili önemli bir başlangıç noktası oldu. Onu bitirdiğimde bu kurguladığım dünyada yazabileceğimi ancak yazmak istediğimin çok daha farklı olmasını istediğimi fark ettim ve ona göre bir kurgu geliştirdim. Elbette Mühür Kıran'ı tamamladığımda artık kurguladığım yer oldukça değişmiş ve farklılaşmıştı.
 Elbette Mühür Kıran'ı tamamladığımda artık kurguladığım yer oldukça değişmiş ve farklılaşmıştı       
✒ Mühür Kıran kitabı çoğu okuduğum fantastik kitaplardan farklı. Bunda anlatımın gücünü görüyorum. Kitabından bize söz eder misin?
Öncelikle teşekkür ederim. Mühür Kıran, Gael isimli dünyanın bir köşesinde, sınırları deniz ve Nastar olarak adlandırılan bir sıradağ gurubuyla çevrilmiş Andram topraklarında geçmektedir. Bu toprakların sakinleri cevher kullanıcısı olarak adlandırılan ve gücünü sahip oldukları yaşam enerjisinden alan büyücü bir halktır. Güçlerini kullanabilme şekilleri ise doğuştan sahip oldukları yeteneğe göre farklılık göstermektedir. Üç yüzyıl önce Gael'e dehşet saçan ejderlerle savaşlarında insanların yanında yer alan cevher kullanıcıları savaşın ardından yine insanlar tarafından bu korunaklı bölgeye sığınmak zorunda bırakılmışlardır ve uzun yıllar boyunca sıradağların ardındaki Bardialı komşularının düzenlediği saldırılar haricinde dış dünya tarafından rahatsız edilmemişlerdir.Hikâye, Neira adındaki bir cevher kullanıcısının Andram'da yasaklanmış bir yetenek olan sızdırıcılığı (bir başkasının gücünü çekebilen kişiler) kullanan genç bir kızı, Mai'yi, askerlerden kurtarmasıyla başlamaktadır. Andram'da yakalanan sızdırıcılar demir alaşımı karıştırılmış özel bir boya kullanarak yapılan dövmelerle mühürlenerek yeteneklerini kullanmaları engellenmekte ve bu kişiler kim olduklarına bakılmaksızın sınır dışı edilmektedirler. Ancak Neira son yıllarda yakalanan sızdırıcıların sınır dışı edilmek yerine ortadan kaybolduklarını öğrenerek olayın ardındaki gizemin peşine düşmüştür.Aynı zamanda sınır şehri Suira'da yaşayan cevher kullanıcılarının güçlerindeki azalma ve yetenekle doğan bebeklerin sayısındaki azalmayı araştırmak isteyen Andram ordularının komutanı Kyte, eski arkadaşı Neira'ya gelerek bir anlaşma önerir. Sızdırıcıların kayboluşunun ardındaki gizemi araştırmasına karşılık, genç kadın da görevlendireceği askerleriyle birlikte sıradağların Dokuzlar olarak bilinen bölümündeki yer altı tünellerinden ulaşabileceği şehrin içme suyu kaynaklarını kontrol edecektir. Ancak bu tüneller, ejder savaşlarının ardından cevher kullanıcıları tarafından dokuzların gölgesinde yaşamaya mahkûm edilmiş eski ve kadim bir ırktan kalanlara ve onların beş liderine ev sahipliği yapmaktadır.Neira'nın bu ırkla karşılaşmasıyla hikaye dolu dizgin devam eder.
✒ Wattpad'de yazmaya da devam ediyorsun. Mühür Kıran sonrasında hangi kitabını basılı olarak göreceğiz?
Yazmak benim için nefes almak gibi. Yazmadığım zaman bir süre sonra bunalmaya başladığımı hissediyorum. Sanki patlayacakmışım gibi oluyor 😊 Umarım Mühür Kıran'ın ikinci kitabını yazıp tamamlamak ve basılı olarak görmek istiyorum. 
✒ 2018 wattys yarışmasını kazanan yazarlardan biri de sensin. Bu büyük bir başarı ve bu sene hak edenlerin kazanmış olmasına ayrıca seviniyorum. Yarışmaya Ay Tutulması kitabıyla katılmıştın. Bize kitabından bahseder misin?
Hikâyeden bahsetmemi istemişsin ama neresinden tutup anlatabileceğimi bilemiyorum biraz karışık. Ay Tutulmasıda yine kurgu bir dünyada geçiyor. Felaketlerin ardından çöller ve denizlerle kaplanmış bir gezegen.Tepsi gibi düz bir tepesi olan Sira dağının üzerine kurulmuş yukarı şehir Amarth ve eteklerinde kurulu aşağı şehir Osrah var. Bu iki şehir arasında bir zamanlar denge, eşitlik ve adalete dayalı ilişki yıllar içerisinde kaybolmuş. Hikâyenin temelinde Ivae (ışık) inancıyla Yönetilen Amarth'taki yozlaşmayı gören bir grup insanın kendilerince mücadele ederek bu düzeni kırma çabalarını okuyacağız. Kanatlı kurtlara (Kurtkanat) ve griffinlere (pençekanat) binen binicileri, çöl asilerini göreceğiz. Bir inancı yıkmak için unutulmuş bir başkasını bulup yeniden hayat vermeye çalışan bu bir grup mücadelecinin başından geçenleri okuyacağız.İtiraf etmem gerekirse Ay Tutulması'nın bu kadar başarılı olmasını beklemiyordum. Zira Mühür Kıran'ı bitirdikten sonra biraz rahatlamak ve eğlenmek için yazmaya başladığım bir kurgu. Bu nedenle ciddi eksikleri olduğunu düşünüyorum. İnşallah ileride tamamladıktan sonra dönüp bu eksikleri gidereceğim.
✒Yazılarını yazarken hayal gücü sınırlarını zorladığını hissedip bunun toplumsal yargılarla ters düşebileceğini hissettiğin oldu mu? Eğer hissettiysen, yazdığını hiç sildin mi?
Yazdıklarımın toplumsal yargılarla ters düşebileceği endişem henüz olmadı. Belki de daha o noktaya ulaşmadım. Bu nedenle böyle bir endişeyle yazdıklarımı silme gereği hissetmedim. İleride daha fazla yazdıkça ve daha fazla kurguladıkça ne olur bilmiyorum ama şimdilik toplumsal yargılar olmasa bile kendi doğrularımla ters düşen şeyler yazamıyorum. 
✒ Kaleme aldığın konuyu yazarken, bir toplumsal mesaj verme düşüncesiyle mi başlıyorsun?
Toplumsal bir mesaj verme düşüncesiyle değil de eğlenmek, keyifli bir dünyaya adım atmak, yeni bir maceraya atılmak isteğiyle yazmaya başlıyorum. Yine de yazdıklarımı şekillendirirken bir önceki soruda da belirttiğim gibi kendi doğrularıma ters düşmeyen şekilde olmasına özen gösteriyorum. İnsanlara mesaj vermeye çalışmasam bile okuyan kişilerin yanlış mesajlar çıkarmasına neden olacak şeyler yazmamaya çalışıyorum. 
✒ Yazma ritüelinden bahseder misin? Örneğin hangi ortamda, hangi materyallerle, hangi müzikle, nasıl bir ruh haliyle yazmayı tercih ediyorsun?
Sakin ve sessiz bir ortamda mümkünse beni dünyadan soyutlayacak hafif bir müzik eşliğinde yazı yazmayı seviyorum. Şekerli bir kahve, biraz müzik ve bilgisayarımın olması yeterli. 
✒ Konularını nasıl seçiyorsun? Konu seçimi tesadüfi mi oluyor, yoksa hayatta karşılaştığın olaylardan beslenerek mi yazıyorsun?
Hayatta karşılaştığım olaylardan değil de daha çok okuduğum, izlediğim hatta dinlediğim şeylerden etkilendiğimi düşünüyorum. Kendi sevdiğim, okumak istediğim şeyleri yazıyorum.
✒ Kitabını yazmaya başlarken kurguyu önceden mi belirliyorsun? Yoksa bütün olay örgüsü sen yazdıkça mı gelişiyor?
✒ Kitabını yazmaya başlarken kurguyu önceden mi belirliyorsun? Yoksa bütün olay örgüsü sen yazdıkça mı gelişiyor?
Kurguyu önceden ana hatlarıyla belirliyorum. Yani önümde başından sonuna kadar bir iskeleti oluyor. Ancak hikâyenin ilerleyişi, ortaya çıkan yan karakterler, olay örgüsünün nasıl ilerleyeceği ben yazdıkça gelişiyor. Ana hatlar ve hedefim belli olduğu için yazarken zorlandığım kısımlar olsa da çözüm buluyor ve sona ulaşabiliyorum. 
✒ Bir yazar için zaman ne demektir?
Zaman, hayallerimin kelimelere dökülmesi için en önemli ihtiyaç benim için. Her zaman yetersiz kalan bir kavram ne yazık ki. 
✒ İnsanların çoğu 'hayatımı yazsam roman olur' derler. Sence herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir?
Günümüzde zaten isteyen herkes kitap yazabilmekte ve parasını verip bastırabilmekte. Ancak hepsinin edebi bir eser olarak kabul edilip edilemeyeceği tartışılır. Sorunun cevabına gelirsem yazmak isteyen herkesin bir yere kadar bunu başarabileceğine inanıyorum. Çok okuyarak, inceleyerek, taklit ederek bir noktaya kadar da ilerleyebilirler. Ancak bunun ötesinde yıllar boyu hatırlanacak özel bir kitap yazmak için özel bir dokunuşa ve yeteneğe sahip olunması gerektiğini düşünüyorum. 
✒ Yazmak senin için hayat boyu sürecek bir serüven mi?
Hayat boyu sürmesini istediğim bir serüven. Dönem dönem yazmaktan uzaklaştığım zamanlar olsa bile hep karalamaya devam ettim. Umarım bu isteğimi hiç kaybetmem. 
✒ Kimsenin okumayacağını bilseydin, buna rağmen yazar mıydın?
Zaten okuyan var mı bilmiyorum 😊 Ve evet buna rağmen yazdım, yazıyorum ve umarım yazmaya devam edeceğim. Bazı zamanlar moralim bozulmuyor değil ama öncelikle kendim için, ben sevdiğim için yazıyorum. Umarım zamanla diğerleri de benimle bu maceraları daha çok paylaşırlar 😊
✒ Gelecek ile ilgili projelerinden söz eder misin?
Doktora tezimi yazıp bitirdikten sonra kendimi tamamen yazma işine odaklayacağım. Mühür Kıran'ın ikinci ve üçüncü kitapları var, Tutulma var tamamlayacağım ve iki kurgu daha beklemede umarım sıraları gelince onları da yazmaya başlayacağım. 
✒ Türk yazarlar içerisinde bu kişinin eserleri beni yazar olmak için çok iştahlandırdı diyebileceğiniz bir yazar var mı?
Fantastik kurgu ağırlıklı okuduğum için Türk değil ama belki Elaine Cunningham'ın kalemi beni kendi dünyalarımı yazma konusunda heveslendirmiş olabilir. Margareth Weiss ve Tracy Hickman ikilisini de çok severim. Umarım bir gün onlar gibi Bihter Saatcı ve Hatice Dirmikci ikilisi olarak yazdığımız kitaplarımızın basılmasını çok istiyorum. Bu arada Türk fantastik kurgu yazarlarından en ve şimdilik tek sevdiğim isim Orkun Uçar. 
✒ Bir yazar olarak okuduğun ve beğendin yazarlar kimlerdir?
Brandon Sanderson, Elanie Cunningham, Margareth Weiss& T. Hickman, R.A. Salvatore. Michael Moorcok, Partick Rothfuss, Ursula K. LeGuin, Geroge Martin, J.R.R. Tolkien, Sarah J. Maas ilk aklıma gelenler ve fantastik kurgu yazanlar ancak çok daha fazlası var elbette 😊 
✒ En son hangi kitabı okudun?
YuHua'nın Kanını Satan Adam'ını okudum. 
✒ İnsanların kitap okumadan yazma, yazar olma hayalleri konusunda fikrin nedir?
Yani elbette ilk kitabı yazan kişinin de elinde bir örnek yoktu diye düşünebiliriz. Ama bana yazmak için okumak ve okumayı sevmek gerekiyor gibi geliyor. Kendi ilk hatıralarımdan itibaren kitaplara, hikayelere, öykü ve masallara ilgim vardı. Kitap okuma isteğim zamanla kendi kurgularımı kâğıda dökme isteğine dönüştü. Ben ikisini birbirinden ayıramıyorum. 
✒ Son olarak okurlarına, takipçilerimize söylemek istediğin ya da benim unutup senin eklemek istediğin bir şey var mı?
Öncelikle bu güzel ve dolu dolu sohbet için teşekkür ederim. Sorularını gerçekten çok büyük bir keyifle yanıtladım. Bana verdiğiniz destek için, yanımda olduğunuz için, zamanınızı ayırıp okuduğunuz için tek tek teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Fırsat buldukça söylüyorum, kitap yazmak benim hayalimdi ancak bu kitap sayesinde tanıştığım insanlar, gördüğüm destek hiç tahmin etmediğim bir mutluluk vesilesi oldu. İyi ki varsınız 😊
***
Vakit ayırıp röportajıma katılım sağladığı için sevgili yazarıma teşekkür ederim ❤
***
Kitabı satın almak için;
Mühür Kıran / Okuoku

0 comments:

Yorum Gönder