Yalanın Yemini - Rina Kent | Kitap Yorumu


Özgün Adı : Vow of Deception
Kitap Adı : Yalanın Yemini 
Yazar Adı : Rina Kent
Seri Bilgisi : Deception Trilogy
Çevirmeni : Deniz Metin
Sayfa Sayısı : 336
Yayınevi : Ren Kitap
Baskı Yılı : 2023
Kitaba Puanım : 4/5
Benim kocam. Benim işkencecim.

Bir gün şehirdeki en kötü şöhrete sahip adam bana bir iş teklif etti. Benden ölü karısı gibi davranmamı istiyordu. Ve Adrian Volkov, hayır cevabını kabul edecek türden biri değildi. İşlerini demir yumrukla yönetirdi ve tüm emirleri hemen yerine getirilirdi. Teklifine karşı iki seçenek sunmuştu. Ya hapse girecektim ya da onun gazabına uğrayacaktım. Ben de başımın üstünde bir çatı olmasını seçtim. Rol yapmanın nesi bu kadar zor olabilirdi ki? Değil mi? Ama yanıldım. Karısının yerine geçtiğim anda her şey kontrolden çıktı. Artık hayatta kalmamın tek yolu Adrian’dan geçiyordu. Peki, gerçekten de öyle miydi?

(Tanıtım Bülteninden)


Epey bir zamandır yazarı merak etmekle birlikte inanılmaz bir beklenti içindeydim. Yani bizi bekleyen o karanlık dünyada neyle karşılaşrım da şok olurum onu düşünüyordum. Yalanın Yemini üçleme bir serinin giriş kitabı ve kısacık haliyle finalde düşünceleri çorba yapma yetisi  var. Yine uzun zamandır aş erdiğim kurguyu bulup okumuş olmamın verdiği rahatlık da üzerimde. Yazarı hâlâ çok merak ediyorum, kitaplarını daha çok merak.

Gelelim serinin ilk kitabı olan Yalanın Yemini'ne. Bizi sokaklarda yaşayan kimsesiz kadın Winter Cavanaugh ve onunla tesadüfen *burada şüpheliyim* karşılaşan Adrian Volkov karşılıyor. Karşıdan karşıya geçerken neredeyse tekerlerkler altında kalacakken güçlü eller onu nazik bir şekilde tutarak burun buruna geldiği ölümden kurtarıyor. O karşılaşmada bizim hatuna hatıra üzeri isminin baş harfleri işlemeli mendil kalıyor. Tabi olay burada bitmiyor.

Sonrasında Winter, zaman zaman karnını doyurup uyumak için gittiği sığınma evinde bir olayla karşı karşıya kalıyor. Oradan sorumlu kişi ölmüş *tüh yaaaa* suç da bizimkinin üzerinde, tabi bunu duymasıyla topukluyor derken... Burada duralım, bir nefese ihtiyacım var. Mafya kurgusu okumayı severim sevmesine de Ruslar beni ürkütüyor. Sanki sayfalardan çıkıp enseme silahı dayayacak gibi bir his var, Adrian bunu hissettiriyor. Neyse devam. Bizim bıçkın delikanlı sihirli bir peri misali siyah arabasıyla ortaya çıkıyor. Bizim hatunu paket ediyor, bir seçenek sunuyor, diyor ki; ya tutuklan ölene kadsr içerden çıkma *bunu sağlayacağına da söz verdi bakın, tehlikeye geeel* ya da karımın yerine geç öyle davran. Ne cevap vermek zorunda kaldığını hepimiz anladık öhhö. Efendim, her zengin bey gibi hatunu alıyor avm kapatıyor özel olarak ilgi alaka, bu detay önemli söylemezsem Adrian beni vurur. Vurursun dimi Adrian?
Adrian;  "Vururum!"

Neyse, sonrası eve geliyorlar. Evde poncik bir velet, Allah'ım ne şeker ne tatlı. Sonra bizim hatunun rüyaları, mafyambey ile aradaki elektirik trafo hatta çatır çutur. İşte öyle ilerlerken şoklar üstüne şok. Tek eleştireceğim nokta çok hızlı ilerlemiş olması. Bacım didim neden acele yazdın iyice işle yaz, o da didi ki böyle olması lazım. Sonra Adrian köşeden bakıyordu ben de tamam didim.

Winter'in eski hayatındaki anıların gerçekliğini sorgulayacaksınız. Lia ile arasındaki bağ nedir anlamaya çalışacaksınız. Adrian'in duyguları gerçek mi kararını vereceksiniz. Ve asıl önemli olanlar, bizim hatunun gördüğü o rüyaların alameti ne?? Bir de o sonda patlayan bombaaaa, acil ikinci kitaba ihtiyacım var. Ya da biri spoiler verebilir mi?

Dark roman seviyorum, mafya açlığı çekiyorum derseniz, keyifle okuyacağınız bu kitabı önerebilirim. Bu arada bana spoiler vermeyen @sudeiilter esefle seni kınıyorum 🤭 ve emeği geçen herkesin ellerine sağlık diyerek öpücükler sunuyorum. 💋


0 comments:

Yorum Gönder