Tutsak - Raven Kennedy | Kitap Yorumu


Özgün Adı : Gild
Kitap Adı : Tutsak
Yazar Adı : Raven Kennedy
Seri Bilgisi : The Plated Prisoner #1
Çevirmeni : Büşra Tekin
Sayfa Sayısı : 336
Yayınevi : Ren Kitap
Baskı Yılı : 2023
Kitaba Puanım : 4/5
Altın. Altın zemin, altın duvarlar, altın eşyalar, altın kıyafetler. Kral Midas'ın, buzdan dağların hemen üzerine kurduğu sarayında her şey altındandı. BEN BİLE.
Kral Midas efsanesi bu sefer altına dönüştürdüğü bir kadının bakış açısından, açgözlülüğün karanlık yanı ele alınarak tekrardan anlatılıyor. Bu ilgi çekici yetişkin fantastik seri, beklenmedik olduğu kadar da sürükleyici. Orea'nın yaldızlı dünyasındaki romantizm, entrika ve tehlike ilk sayfadan sizi içine çekecek.

Bizi bekleyen, altın tozlarına bulanan bu serüvenin yetişkinlere özel karanlık bir masal olduğunu söylemem gerek, yoruma geçmeden önce uyarı yapmam gerek. İçerisinde müstehcenlik, şiddet, taciz, vb. karanlık unsurlar bulunuyor. Bütün bunları göz önüne alarak okunması gerek. Zaten türe aşina olup hikâyeye merak ediyorsanız şans vererek okuyabilirsiniz.

Tek bir dokunuşuyla her şeyi altına çeviren bir kral desem, aklınıza kim gelirdi? Ah hayır bunu hayal edenleri kast etmiyorum ben, Yunan mitolojisinde okuduğumuz  bir figür Midas; Elinin değdiği her şeyi altına çeviren Frigya Kralı hani. Efsaneyi farklı bir ele alış ile okuyoruz Altın Tutsak Serisinde. Tutsak, hikayeye giriş kitabı olduğundan verilen her şeyin kararında anlatılması gerektiği kadar olduğunu düşünüyorum. Okurken şok olduğum sahneler vardı, zaten türünün hakkını veriyor kitap.

Başlangıçta karışık duygular içindeydim ama kararımı verdim, sanırım sevdim kitabı. Tuhaf olacak ama Midas, Midas'tı işte. Bencil kendini düşünen zevke sefaya düşkün bunun da nimetlerinden faydalanan bir karakter... Erkek egemen bir dünyada, kralların kurallarıyla onların istek ve arzularıyla yaşıyorlar diğer karakterler. Yine bir dip not çekeceğim; kitaptaki dönem, dünya, düzene göre o atmosfere göre yorum yapılması gerekiyor. *araya dereye de kamu spotu sıkıştırdım ya, alkış*

Hikaye, altın hükümdarı Kral Midas tarafından yönetilen altıncı krallıkta geçiyor.  Karakterimizin bakış açısı, onun duygu ve düşüncelerini okuyoruz. Kralın gözdesi olan Auren, çok değerli biridir. O da saray ve içindeki her şey gibi altındandır. Midas onu kurtarana kadar Auren, çocuk kaçakçılığının bir kurbanı ve 15 yaşında evsiz bir kızdı. Onu kurtarıp altından bir kafeste on yıl kadar tutsa, başka bir kadınla iktidar için evlense ve onu bir pazarlık kozu olarak kullansa da kızımızın kurtarıcısına olan minnettarlığı sonsuzdur. Sonsuza kadar onundur. O, onu seviyordur. İşte minnettarlığı aşk sanan bir karakter bakalım gerçeğini bulunca ne değişecek. *Hey bunun spoilerini yedim, serinin devamında daha neler neler var dendi bana* (kafanızda “ee bana var dendi" sesini siliniz lütfen, darılırım.)

Auren kendini politik entrikalara sürüklenirken buluyor. Kafesinden dışarı adım atmasının dünyayı gerçekte olduğu gibi göreceği anlamına geldiğini çok az biliyor. Durumunun gerçekliğini sorgulayacak mi? Midas'a duyduğu şiddetli aşka(!) meydan okuyacak mı? Katlandığı her şey hakkındaki gerçekle, yüzleşmeye cesareti olacak mı? Hepsi ve daha fazlası kitapta.

Raven Kennedy bize sunduğu bu dünyada içine yerleştirdiği her parça ile hakkını teslim ederek olması gerektiği gibi yazmış kitabı. O entrika ve fantaziyi hikayeye kusursuz bir şekilde harmanlayarak kendine özgü bir çizgi oluşturmuş, anlatım tarzını da beğendim. Olay örgüsünün yavaş gelişimi beni pek rahatsız etmedi çünkü beklentimi beslemeye devam etti. Ki zaten benim sevdiğim gibiydi. Olayların nasıl gelişeceğini tahmin etmek biraz zordu ve bu beni heyecanlandırdığı için memnunum, bundan gerçekten keyif aldım. Auren, hayatını kurtaran adama karşı duyduğu minnettarlarıyla aşk sanması bundan ötürü yaşadıklarına boyun eğmesi anlayacağım davranışlardaydı. Kendini fark edip güçlenip herkese kafa tutacağı o anları iple çekiyorum.

Unutmayın.. Bu bir yetişkin kitabı, bu yüzden muhtemelen bazı okuyucuların rahatsız edici bulacaktır.


0 comments:

Yorum Gönder