Tatlı Sır - Jamie McGuıre || Kitap Yorumu

Yazar:  Jamie McGuıre
Orjinal Adı : Beautiful Oblivion
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı: 368
Yıl: 2015
Kitaba Puanım: 3-3.5 
Çocukluk yılları gereğinden fazla erken sona eren, özgür ruhlu Camille "Cami" Camlin, üniversitenin ilk yılından sonra kendi evine çıkmıştı ve hayatını istediği gibi yaşayabilmek için çabalıyordu. Red Door'da çalışmak ve okula gitmek dışında başka bir şeye ayıracak vakti yoktu. Ta ki erkek arkadaşını görmek için çıkacağı seyahat iptal olana kadar... Şimdi önünde, yıllardır ilk defa ne yapacağını bilmediği bomboş bir hafta sonu vardı.
Trenton Maddox, Eastern State Üniversitesi'nin kralıydı. Arkadaşları onun gibi, kadınlarsa ona sahip olmak istiyorlardı ama trajik bir kazadan sonra hayatı altüst olmuş, okulu yarım bırakmıştı.
Kazadan on sekiz ay sonra Trenton, dul babasıyla aynı evde yaşayıp yerel bir dövmecide çalışıyor, babasına faturaları ödemesinde yardımcı oluyordu. Tam hayatının normale dönmeye başladığını hissettiği günlerin birinde, Red'de yalnız başına oturan Cami'ye rastladı. 
Gürültücü kardeşleriyle başa çıkmaya alışkın olan Cami, Trenton Maddox'la başlayan yeni arkadaşlığını da idare edebileceğini düşünmüştü. Ama bir Maddox erkeği, âşık olduğunda bu sonsuza dek sürerdi; âşık olduğu kız, altüst olmuş dünyasını tamamen yıkabilecek kişi olsa bile...
(Tanıtım Bülteninden)



Bu kitap hakkında söyleyeceğim çok şey var, ama nereden başlayayım bilemiyorum. Çok karmaşık duygular içerisindeyim. Yani kitabın konusunu sevemedim, benim hoşuma giden bir konu değil. Kitapla da, yazarla da yıldızım barışmadı ve sanırım barışmayacak.

Camille üniversite öğrencisidir. Aynı zamanda Red Door’da çalışıyor. Yakın arkadaşı Raegan hem iş arkadaşı hem de ev arkadaşıdır. Erkek arkadaşı T.J. İle gizli ve gizemli bir ilişki içerisindedir. Bir kere adamımın kesinlikle adını sanını söylemez ve söyletmez. Kitapta en garipsediğim noktalardan biriydi bu.

Camille, T. J. tarafından sürekli bir ikinci plana attılması söz konusu ve bu mutsuz olmasına sebep oluyor. Fakat ona olan aşkından dolayı ilişkiye bir son vermek de istemez. Ailesel sorunları var ve üstesinden gelmek adına kendince önlemler almış ama sık sık bir araya gelmek zorunda. Aslında babası ve kardeşleriyle anlaşamakta güçlük çekiyor, aile buluşmalarına katılmaktan da ölesiye nefret ediyor. Babası tam bir pislik, karısı ve çocuklarını dövmekten çekinmeyen bir adam. Bu yüzden reşit olur olmaz evden tası tarağı toplayarak toz olmuş, kendine yeni bir hayat kurmuş. Buhranlı zamanında çıka geliyor esas adam. Trenton Maddox, karşısına çıkmasıyla her şey eskisi gibi olmaktan çıkıp, hayatı alt üst oluryor.

Trent kızımızı ortaokuldan beri tanır, yakından takip eder ve izliyordur ama adamımızın kendisini tanımadığına adı kadar emin. Trent, yakışıklı bir serseridir ve çoğu kadının başını döndürür. Kardeşi Travis gibi dövüşe meraklı ve yeteneklidir. Ama dövüşmeyi, kızlarla takılmayı ve serserilik yapmayı bir kenara bırakmış, kendi halinde yaşamaya başlamış. Camille ile aralarında süre gelen sürtüşme ve kızımıza olan ilgisi, onunla takılabilmek için türlü yollara başvurmasını yüzümde tebessümle okudum. Sanırım kitapta en çok hoşlandığım ve okurken zevk aldığım kısımlar burasıydı.

 Camille’nin küçük kardeşinin Colin başını belaya sokup ablasından yardım istemesiyle kızımız ekstradan bir işte çalışmak zorunda kalır. Ama Trenton’dan aldığı teklifle onun çalıştığı dövmecide işe girer. Skin Deep’te yeni arkadaşlar edinirken adamımızla daha yakınlaşır ve sık takılır hale gelir. Böylece onun düşündüğü gibi biri olmadığını fark eder.

Kızımız Trenton’a olan hislerinin arkadaşlıktan daha derin olduğunu fark etmesiyle T. J. ile aralarında aşılamaz uçurumlar oluşur ve gizlemek zorunda olduğu ‘sır’ ile köşeye sıkışır. Endişesi ve korkusu o ‘sır’rın ortaya çıkmasıyla Trenton’dan sonsuza kadar uzaklaşmaktır. Şimdi seçim yapması gerekmekte, Trenton mu? T. J. mi?

Sanırım yazarla benim yıldızım barışmayacak. Çeviriden mi yazardan mı bilmem, sevemedim. Konu basit aslında fakat öyle bir anlatış var ki, sanki devlet sırrı. Karakterlerden bir tek Trenton’u sevdim. Dövme aşığı olması tabi ki artı puan ama serseri olarak lanse edilen adam, aslında pamuk gibi. Çok şeker. Kitapta elbette hoşuma giden yer oldu, aslında tek yer oldu.
Trenton’un sahiplenici tavırları, tatlı küçük arkadaşı Olive ile aralarında olan o ilişkisi çok tatlıydı. Kitaba dalıp ikisini sarıp mıncırmak istedim. Hele ki Camille’yi T. J.’den kıskanışı var ki, pek şeker.
T. J. zaten büyük bir sır kitapta ve kim olduğu son ana kadar gizli ve saklı. Öğrenince ‘bu muymuş yani’ diye sormaktan kendinizi alamıyorsunuz.

Kitapta Tatlı Bela’dan Travis ve Abby karşımıza çıkıyor. Travis bir buhranlarda, böyle acı çekiyor falan... Seriyi alıp okumak istiyordum fakat pek çekici gelmemiştı bana. Bu kitabı da bir ablam için almıştım, ben yollayana kadar hatun kendi kitabını alıp okumuş bile :D
Bu kitaba başlamayı düşünenlere önerim benim yaptığımı yapmamaları, diğer seriyi alıp okuyun da olayı anlayın. Ama okusanız ya da okumasanız da sevebileceğinizi, ben pek şans vermiyorum. Yani konu basit, anlatış basit, sır çook gereksiz ve basit... Ama karakterlerde sevebileceğiniz yer olur ona evet ama kitap, bilemeyeceğim.
Huh, ben pek sevmedim ama siz bilirsiniz.
Keyifli okumalar ;)

 ***



Maddox Kardeşler Serisinin Kitapları;

1. Tatlı Sır
2. Tatlı Yalan
3. Beautiful Sacrifice
4. Beautiful Burn

Yazarın diğer kitapları; Beautiful Serisi;

1. Tatlı Bela
2. Ayaklı Bela
3. Belalı Düğün

0 comments:

Yorum Gönder