Ölümsüz Aşk - Burcu B. Filiz || Kitap Yorumu

 Yazar: Burcu B. Filiz

Yayınevi: Aspendos Yayınları

Sayfa: 528

Yıl: 2015

Kitaba Puanım: 5 

Ünlü Aşk'ın yazarından… Melis Saygın.

O bir kadın. O bir bodyguard. O bir… Psişik! Melis, uzun yıllardan sonra ilk saha görevini aldığında, başına geleceklerden de, vermesi gereken zor kararlardan da habersizdi. Görevi gereği erkek kılığına girmesi, alkol kokan gece âlemlerine dalması ve her türlü fuhuş ve seks oyunlarının döndüğü bu yerde, kimliğini deşifre etmeden ipuçlarının izini sürmesi gerekiyordu.

Ta ki… Toprak Arslan'la yeniden karşılaşana kadar!

Arslan Holding'in yakışıklı ve güçlü sahibi Toprak Arslan için hayat sadece işten ibarettir. Uzun yıllar önce ayrıldığı bodyguard'lık görevinden sonra kendisini ticarete vermiş ve aile şirketlerini ülkenin sayılı şirketleri arasına sokmuştur. Fakat yeni bir yatırım için, bir gazinoya ortak olduğundaysa işler hiç beklemediği bir hal almaya başlar. Asla unutamadığı, asla kavuşamadığı kadın yeniden karşısındadır! Geçmiş, iki âşık için de geçmişte kalmayacaktır. Büyülü bir dünyanın kapıları sizler için aralanıyor…
(Tanıtım Bülteninden)

Size anlatacağım çok şey var aslında bu kitap hakkında. Ve öyle yoğun duygularla doluyum, kelimeler dökülmek için fırsat kollamakta. Öncelikle sizi uyarmam gerekecek. Eğer beklentileriniz, bir önceki kitaptaki gibi, aksiyon - romantik aşk ile sınırlı tutuyorsanız, tutmayın. Çünkü o kısıma sığmayacak kadar çıta yüksekte. Ben neyden mi bahsediyorum! Şundan efendim! Serinin ilk kitabı, Ünlü Aşk’tan tanıdığımız karakterler bu sefer konuğumuz oluyor. İki kalbi kırık insan, Toprak ile Melis’in karmaşık hayatları mercek altı olan. Başta her şey çok normal, yani normal dediysem yaşadıklarından kast etmiyorum. Melis ile Toprak fırtınalı bir aşk yaşamış ve sonucunun evlilikle noktalanmasını bekliyor herkes, ama öyle olmuyor maalesef. Toprak basit bir ‘mail’ ile ayrılıklarını ilan ederek, Melis’i terk ediyor. Bu kararının asıl nedenini çok sonra öğrenirken kızgınlıklar ve kırgınlıklar rafa kalkıyor. Melis sadece bir bodyguard değilmiş, öğreniyoruz. Mit ajanı o, İstihbarat Uzman Yardımcısı olarak atama yapılmış bir ajan üstelik. Altı yıl boyunca pasif görevde yer almış ve bunca zaman sonra ilk saha görevine çıkıyor. Tabi bu saha göreviyle işler karışıyor.

Bir örgüt var, durdurulması gereken ve son derece tehlikeli. Bu örgütün hedefi maalesef ki, kadınlar. Örgüt ağı çok geniş, Yunanistan bağlantıları var. Melis de tam burada devreye girmekte. Akıcı şekilde Yunanca konuşuyor olması ona bu görevde yer almasını sağlıyor. Tabi her zaman kötü olarak bildiğimiz insanlar kötü, iyi olarak bildiklerimiz de iyi değiller. Bunun bir kanıtını da kitapta görmem gönül gözümü tekrar açmamda yararı olmadı değil :) Türk - Yunan İstihbaratı’da yeni bir bölüm var. DOB, yani Doğaüstü Araştırma Birimi. Bu birim kitabın kilit noktası ve örgütün yakalanması, suçluların cezalarını bulacağı yer tam olarak bu. Size bu kısmı anlatmayayım ki, kitabı alıp okuyun ;) Melis, görev icabı erkek kılığına girer ve şüpheli olan Adonis’in koruması olarak işe başlar. Kaderin cilvesi ki Toprak ile yolları kesişir. Böylece macera başlar :) Başta kırık bir kalbin onarılacağını anlatan bir havası vardı. Ardından işin içine aksiyonun girmesiyle dingin havayı dağıtıp tansiyonun artması sağlanmıştı. Hemen sonrasında umulmadık bir anda mistik bir sis sarıyor sayfaları ve fantastiğin eşiğinde buluyoruz kendimizi. Edit yönünden hatalar var ve okurken, odaklanınca ediliyor fakat bu akıcılığı baltalamıyor. Tabi sonraki baskılarda bu hataların telafi edilmesi daha iyi olur bence :) Kitap hakkında detaya girmeden yorum yazamayacağımı ifade ederek şunu söyleyeyim ki, aldığınıza asla pişman olmayacaksınız :)