Bahis - Rachel Van Dyken | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Bahis
Özgün Adı: The Bet
Seri Sıralaması: The Bet
Yazar Adı: Rachel Van Dyken
Çeviri: Alp Levi
Yayınevi: Hyperıon Kitap 
Baskı Yılı: 2017
Sayfa Sayısı: 264
Kitaba Puanım: 5/2
 
Bahis kitabını Yalova’dan dönüşte yolda okumuştum. İnce bir kitap olduğu için kısa bir sürede bitirdim. Sevdin mi diye sorarsanız hayatımda okuduğum en boş kitaptı diyebilirim. Yazarı sanırım kendini denemek için yazmış, hani olsa da olur olmasa da olur ben yazdım olsun diyerek kaleme aldığı bir kitap bence, zira mantıkende zorlatan bir kitaptı o kısacık zaman diliminde. Çeviriden mı yoksa yazardan mı ötürü birçok yerde “bu ne dedi şimdi?” diye boş bakarak devam ettiğim bir kitap oldu. Aslında üzerinde düşünülüp yazılsa klişe bir konu olarak daha sevilesi hâle getirilir ama yazar kişi aman beaa demiş, o bir kesin!

 Kitabın temel konusu, çocukluk aşkı olması. Tabi değişik dokunuşlar da var. Jake ile Travis kardeşler. İkisi bir bahise tutuşuyor, Travis aşık olduğu kıza açılmaya çalışırken Jake de o kızı kendine aşık edecek. Çocukça fikirleri bu ama ilerisi için neler yaşayacaklar az çok tahmin edilir cinsten. Kacey ile Jake yakın iki arkadaşlardır ve kızımız yakın arkadaşına aşık. Ups.
Jake kendini beğenmiş bencil bir pisliğin teki ve kadın düşkünü. Travis ise çocukluktan beri aşık olduğu kadına - Kacey - bağlı bir adam. Travis bence kitabın en sevilen ve katlanılan noktası olabilir.

Zengin biri olarak Jake'in sonraki sayfalarda okuyoruz, Kacey’in kapısını çalarak göstermelik bir teklifle rol yapmalarını istiyoruz. Şirketteki konumunu sağlama almak için nişanlı bir adam - aslında sadık biri olması gerek - olması gerekiyor ve en yakın arkadaşının kapısına koşuyor. Yapmaları gereken tek şey ise sadece hafta sonunu nişanlı bir çift olarak geçirmek. Bu kadar basit görünüyor olsa da öyle değil. Kacey ile tensel temasları beni rahatsız etti çünkü aralarında duygu yok. Tek duygu kızın geçmiş kalp kırıklığı. Ve bir de ağabey var. Bu arada elemanların yaşları çok gençk, 24 yaşında Travis çiflik sahibi. Diğerini hafizam silmiş, iyi de etmiş! Travis, bu adam zil zurna aşık ama kardeşi ile aşık olduğu kadınla bir hafta sonu geçirmek zorunda kalıyor. Kardeşi ile aşık olduğu kadın. Bu kısmı da beni rahatsız etti. Aşk üçgeni oluşmaya çalışılmış ama başarısız olmuş ve saçma. Kardeşi ve aşık olduğu kadın. Peki.

Bir adama aşıkken, yıllar yılı kalp kırıklığı yaşarken hasta sonu ailesiyle geçirdiğiniz o zaman diliminde baş belası olarak nitelendirdiğiniz aşık (!) olduğunuz adamın ağabeyine sırf yakışıklı gamzesi var ve kaslı diye ilgi duymasınız hâliyle.
Aslında aşk bu hani kime ne zaman ne şekilde aşık olacağını kimse belirleyemez ama bu denli yakın, kan bağı olan kişilerin o aşkın kolları olması ve yüzeysel şekilde aşkı ele almaları beni rahatsız etti. Gerçekten sağlam bir şekilde daha duygusal hissedilir şekilde yazılmış olsa mantıklı sebeplerle evet derdim ama bu olmamış. Bizimle değilsin!

Ama yine de Polyana olarak şöyle bir fikir geçmedi değil aklımdan; bir küçük daha uzun yazılmış olsa, yaşanılan ikilem ve duygu geçişleri gerçek anlamda güçlü işlenebilseydi bu kitabı sever miydim? Böyle bir konu daha gerçekçi duygularla yazılır da okursam o zaman söylerim ✋

Kitap hakkında zihnimde kalan Travis’in ayı korkusu, ağaç eve çıkarken kıçında duran böceği Kacey’in sopa kullanarak - evet kıçına vurdu - bertaraf etmesi, Jake’in Kacey ile birlikte lise mezuniyet toplantısına katılırken ayarttığı o kadın olmuştur. Yani öyle elle tutulur bir şey yok. Düşünüyorum, evet bir şey yok.
Anlayacağınız üzere ben konusunu da kitabı da sevmedim. Sevilesi bir yanı yok, Travis katlanılır kılmış belki bir nebze ama cıks, sevilmiyor dostum.

Yani okumak isteyene mani olmam ama zamanınız bol ve yapacak bir şey yoksa ve aman beaa zihnim dolsun iş olsun derseniz kitaba bakın.
Tavsiye etmiyorum ama ✋

 "Sana bir teklifim var."

Bu sözler, Seattle milyoneri Jake Titus'un ağzından çıkar çıkmaz Kacey, orayı terk etmeliydi. Kacey, çocukluk arkadaşı Jake'i görmeyeli yıllar olmuştu fakat Jake, hasta büyükannesinden bahsettiğinde Kacey, bu yaşlı ve tatlı kadın için her şeyi yapmaya hazırdı. Onun iyiliği için nişanlı taklidi yapmaları gerekiyorsa, öyle olsun. Fakat Kacey, Jake'in ağabeyi Travis'in de hâlâ orada olacağını hesaba katmamıştı. Ona "Şeytan" demesinin bir nedeni vardı: kendisini nasıl da kandırıp alay ettiği asla unutmamıştı. Her şeye rağmen, tekrar karşılaştıklarında Travis'in harikulade gülüşü, kalbine bir ok gibi saplandı... Ve böylece Kacey'in kafası her zamankinden daha çok karışmıştı. Günler geçtikçe yalnızca bir tek şey endişe verici ölçüde netlik kazanıyordu -Jake'in teklifini asla kabul etmemiş olmalıydı.


1 comments: