Bir Boşanma Hikayesi - Elif Yılmaz | Kitap Yorumu


Kitap Türü: Romantizm
Yazar Adı: Elif Yılmaz  
Kitap Adı: Bir Boşanma Hikayesi
Özgün Adı: *
Seri Sıralaması: BBH #1
Yayınevi: Parola Yayınları 
Baskı Yılı: 2019
Sayfa Sayısı: 496
Kitaba Puanım: 5/5
Bazı anlar vardır, böyle kelimeler saklanır sizden ve siz onları arasanız da bulamazsınız. Bulamayacağınız gibi hislerinizi de doğru şekilde ifade edemezsiniz. Etseniz de tatsız tuzsuz olur, yavan kalır ve eksiktir. Şu an tam olarak öyle anlardan birindeyim. Öfkemden delirip, yerimde  duramıyor olsam da külçe gibi kalmış, kanepemde kitap önümde oturuyorum. 

Her insanın korkuları olur, birini kaybetme korkusu da en beteridir. Bu kaybetme öyle illettir ki ruha bir virüs gibi yayılır, hasta eder. Her şeye de gebedir. Mesela güven duygusunu sarsar sonra sevgini sınar. Bu kaybetme duygusu somut olarak kaybetmeyi düşündürmez, o raddede kafayı yedirtir çünkü. Düşünün, hayatınızda ki en değerli insanı kaybettiğinizi bir düşünün. Ne yaparım düşüncesi peşinde gelir. Yok, olmaz, yaşayamam dedirtir. Ayşe de öyle hastalıklı düşünceler ile hem kendine hem de Mehmet'e zindan etti hayatı. Yahu, kitabın başında eğleniyor kahkaha atıyor gözlerimden yaşlar geliyorken ne ara böylesi depresif bir ruh haline büründük Ayşe, sen söyle. Kitap boyu vir vir susmadın şimdi de susma, konuş be!

Öfkeliyim çünkü, hep bir seylerden korkarak kaçtı Ayşe, hep bir şeyler yokmuş gibi davrandı, hep görmezden geldi. Öfkeliyim çünkü, yer yer kendimde gördüğüm davranışı onda buldum. Belki de ondandır öfkem, kim bilir.

Kırgınım Mehmet'e, öyle güzel severken neden görmeyi reddeder bir insan, konuşsana Mehmet. Şimdi sen susma! Ayşe'ye sustuğun yetti, buradan konuş bari. Kırgınım hem sana, çok fazla. Elbette bu ilişki de Ayşe kadar Mehmet de suçlu, sustukları, konuşmayı reddettikleri, orta yol bulmak yerine iyiy-miş gibi davrandıkları için kırgınlık var.

Karakterler bizden biri, her yerde her kişide göreceğimiz kişiler aslında. Gerçekler bence. Onlar gibi arkadaşımız vardır illa ya da bir yerde karşılaştık onlarla da haberimiz yok. Bana sadece karakter gibi gelmiyor zira. Hikayeleri ilk kitapta bir es verilerek molaya girmiş, devamı gelecek. Geleceği yere kadar beni eminim çıldırtmaya yetecek.


Kendi duygularıma burada bir es vererek kitaptan bahsedeyim ben size. Onların hikayesi biraz farklı. Öyle ilk görüşte aşık olup evlenerek çoluk çocuğa karışarak sonsuza kadar mutlu yaşadılar masalı onlarda yok. Onlar birlikte büyüyen ama birbirini tam anlamıyla tanımayan,  sonra aşktan başı dönüp evlenen ve en nihayetinde beceremeyen bir çift. Ayşe, Mehmet'i ilk gördüve aşık oldu. (Bence öyle sandı, git gide beraber zaman geçirerek aşık oldu da hadi sevimsiz Ayşe'ye inanalım.)

Mehmet onu yaşayarak aşık oldu. Ama pek dikkatli bakmamış içine zira baksa tanır ve davranışlarına susuşlarına bir anlam çıkarırdı. Karşılık olarak koca koca gülmez o da susmazdı. Bak gene deliriyorum inceden, alacağın olsun yazar hanım!

Kitaptaki bütün karakterleri hem sevdirip, hem de kızdırmak nasıl bir başarıdır. Valla Elif yazmış, biz de okuduk. Her bir karakter farklı duyguyu yaşattı. Öyle sahneler vardı ki kahkaha krizine girdim, gözlerimden yaşlar aktı. O kadar komikti ki soluksuz kalarak öksürük krizine de tutuldum. Hele ki aile içinde oturup kendi kendinize gülerken "bu yine neye bu kadar güldü" bakışlarına maruz kalmak 🙈 

Yonca ve Oğuz'cuğum harici her biri kudurttu beni. Hissettirdiklerinden Mehmet'i sorumlu tutan Ayşe için az darlamadım yazarı. Hem suç tek tarafta değildi yahu, Mehmet'i yedirmem ben bir kere. Yani, içinde yaşadıklarını sen anlatmazsan haykırmaz hep içine atarsan Mehmet ne yapsın yahu. 🙄🙄 Ali düğümü var bir de Neslihan ile ne oldu, bunların arasında bir şeyler olmuş ama sır düğümü, onu da ikinci kitapta okuyacakmışız. İstihbarat sağlam, güvenin bana.

Uzun lafın kısası, onların hikayesini okuyup yaşamına konuk olurken aslında kendi iç dünyamıza da dokundu yazar. Satır aralarına sıkıştırılan dolu dolu mesajlar aşırı anlamlı ve güzeldi. Analizler, çıkarımlar her biri yerinde ve kararındaydı. Hem güldüren hem düşündüren bir kitaptı Bir Boşanma Hikayesi. Şunu diyebilirim ki onların hikayesi ben de hep ayrı kalacak ve güzel hatırlanacak.

Bir Boşanma Hikayesi kitabı şimdiye kadar okuyup okuyabileceğim beni en ters köşe eden kitaplardan biri. Bak, orası kesin işte. Romantik komedi ama böyle güldürdüğü gibi hüzünlü bir ruh haline de sokuyor. Ve siz siz olun içinize ata ata zerrecik olan sorunları dağ yapmayın. Bırakın korkmayı, açık yüreklilikle konuşun. Çok güzel bir kitap okudum ben. Keyifle bir çırpıda bitti. Bir zaman sonra yeniden okuyacağım da, tabi ikinci kitap çıkınca olacak bu, bir hatırlayıp yeniden güleyim diye. Eh belki ikinci seferde ilki kadar kızdırmaz beni Ayşe. 

Okumak isteyenlere tavsiye ederim. Güldürdüğü kadar düşündürüyor. Bir de finalinde Sezen Aksu dinlettiriyor. Valla denedim 🤣

Ben neden evlenmiştim?
Şu an bir boşanma davası sonrası, adliye binasının önünde yaşanabilecek en olağan karmaşanın içindeyim. Bu kapının önünde belki de yüzlerce insanın boğuştuğu soru işaretleri, benim kalbimin etrafını sarıyor bugün.

Merhaba ben Ayşe Çağlar.
Bundan on beş dakika önce kadar Ayşe Sönmez’dim ama sizin de fark ettiğiniz gibi boşandım!
Bu bir ikinci bahar hikayesi değil. Baştan bilmenizi isterim ki öyle hemen yeni birini bulup aşık olmayacağım. Size bir aşk hikayesi de anlatmayacağım. Yani kısmen… Ben buraya size her şeyin nasıl bu şekilde sona erdiğini anlatmaya geldim.

Bu Mehmet Sönmez ve Ayşe Çağlar’ın yer yer aşk ögeleri içeren, bu uğurda akıttığım göz yaşlarından mütevellit geceleri sağanak yağışlı, kalp kırıklarıyla dolu hikayesi.
Bizimkisi biraz farklı bir hikaye!

BU BİR BOŞANMA HİKAYESİ…

0 comments:

Yorum Gönder