Karakter Röportajı #1 Derinlikte Saklı, Elif Kaplan

 







Sevgili dostlar, uzun bir aradan sonra röportaj serisine devam ederken bugün ki konuğum biraz farklı gelecek sizlere. Daha önceleri birbirinden değerli yazarları ağırlarken bu sefer Derinlikte Saklı kitabından tanıdığımız Timuçin ile Nehir'i ağırlıyorum. Onları beraber tanıyalım, yakından anlayalım istiyorum.
☆☆☆

Tesadüflere inanır mısınız? Ya da hayatın bir tevafuk çizgisinde ruh eşleri birbirine yazdığını düşünür müsünüz? Zira benim bu konuda inancım epey var! 😊

Timuçin(Derin nefes alır, yandan güler.)

Bu soruya nasıl cevap vermeliyim, emin değilim. Nehir karşıma çıkmasaydı, 'tesadüflere inanan biri değildim' derdim ama onunla sürekli karşılaşmamız, evrenin birlikte olmamız için gönderdiği bir işaret olmalıydı. İşte buradayız.

(Başını yana yatırıp Nehir'e bakar.)

Derin düşüncelere saklanmanıza gerek yok. Evet, Derinlikte Saklı şeyler yaşadınız ama sorularla sizi çok zorlamayacağım. Timuçin, izninle sana daha özel bir soru soracağım. Nehir'i ilk gördüğün o an, içinde yaşadığın o duygudan bahsedebilir misin?

Timuçin: Uzun süredir kadınlarla olan iletişimimi minimuma indirmiş durumdaydım ki nedenini biliyorsunuz. (Duraksar, daha sonra haylaz bir gülümseme ile gözlerini yana çevirir.)

Nehir'i ilk gördüğüm an ise çok farklıydı. İtiraf etmek gerekirse o ana kadar gördüğüm en güzel kadınlardan biriydi. Yüzüne yansıyan heyacanı ama bunu örtmeye çalışması, dik duruşu beni çok etkiledi. Ondan gözlerimi çekemiyordum bunun yanlış olduğunu bildiğim halde. Çok etkilenmiştim ve kendimi de durduramadım. O an belki de hayatımda bir şeyler değişir diye umut bile ettim.

Mimar olarak çok başarılısın Nehir, kusursuz bir proje yapmışken maket üzerindeki ufak bir hata fark edilmiş epey dillendirilmişti. Timuçin ile tanışman oydu, senden de o an hakkında bir şeyler duyabilir miyiz?

Nehir: Aylarca üstünde çalıştığınız, kusursuz olmasını istediğiniz -ki hata bana ait olmasa bile- projenin öyle eleştirilmesi çok sinir bozucuydu. (Kısa bir an gözlerini kapatıp açar, gülümser.) Gerçekten ağzının payını vermeyi çok istedim. Ağzımı açtım ama kelimeler benden kaçtı, (Güler.) karşımdaki adam beni çok şaşırttı. Bir an ne söyleyeceğimi unuttum. Gerçekten çok yakışıklı görünüyordu, biraz heyecanlanmış olabilirim. (Yanakları kızarır.)

Yaşadığımız bu hayat her birimize bir ders niteliğindedir. Yaşayarak biliyor, deneyimleyerek öğreniyoruz. Bizi biz yapan etkenler de zorluklar karşısında attığımız doğru adımlardır. Siz, ikiniz birbirinden farklı kişilikte olan karakterlersiniz, bir araya gelmek nasıl bir histi? (Burada tahammül sınırını merak ediyorum. 🤭)

Timuçin: İlk başta biraz zor gibiydi çünkü biliyorsunuz, Nehir biraz fevri bir karakter ama onun huyunu bilip davranınca çok anlayışlı biri ve merhametini sonuna kadar kullanabiliyor. O yüzden bu anlayışı benim için çok kıymetliydi.

Nehir: Timuçin gerçekten harika bir adam. Onun kadar anlayışlı biri ile daha önce  karşılaşmamıştım. İyi ki karşıma çıktı ve hayatımda! Birbirimizi kusurlarımızla tamamladığımızı düşünüyorum.

Sizin hikayenize ortak olan birçok kişi ikinizi ayrı ayrı farklı derecelerde seviyor. Herkesin sizi daha da yakından tanımak istediğine de eminim. Bize kendinizi az da olsa açar mısınız?

Nehir: İsmimi zaten biliyorsunuz, Nehir Hazinedar'ım artık Türkdoğan'ım. Ailenin en küçük çocuğuyum ve tek kız benim. İki ağabeyim de eşleriyle mutlu mesut benimle de epey ilgililer (Güler.) Mimarlık Fakültesinden mezunun ve abimin bünyesinde çalışan bir Mimarım. Hayatta en keyif aldığım şey ise yeğenlerimle vakit geçirmek! Aynı zamanda alışveriş yapmayı ve kitap okumayı da severim.


Timuçin: Benim biraz karmaşık bir hikayem var. Hayalim Savaş Pilotu olmakti ama ben bazı durumlardan dolayı farklı bir meslek edindim. Annemin izini takip edip Diş Hekimliği okudum.  Kitap okumayı ve yemek yapmayı severim. Nehir gibi fazlaca yeğenim olmasa da ben de yeğenimle vakit geçirmeyi seviyorum.


Tanışmanız, ilişkiniz adım adım birçok sorunu da beraberinden getirerek ilerledi. Yaşarken zordu, şimdi geriye bakınca neler düşünüyorsunuz o anlar için?

Timuçin: Ben yaşadığım olaydan sonra artık yaşanılan olayların bir sebebi olduğunu düşünüyorum. O olay olmasaydı belki Nehir ile hiç tanışamayacaktım.




Nehir: Kesinlikle öyle ben Cerrah olan Timuçin Beyi daha çok seviyorum. Beni çokça merakta bıraksa da gönlümü fazlasıyla aldı.

Her istediğini elde etmeye alışık olarak bir hayat yaşadın. Dolabında duran 30 bin liralık bir cekete de sahipsin. Biraz da kaliteden dolayı marka sevgin de var, bunu biliyoruz. Bu harcamaların başına zaman zaman dert açmışlığı da var. Nehir, bu durum hakkındaki düşüncelerin neler?

Nehir: Çocukluğumdan beri her istediğim şeye istediğim an sahip oldum. Evet, o ceketi çok isteyerek ve severek yaptırdım ama o kadar tutacağını hiç hesaba katmamıştım. Marka giymek benim için bir alışkanlık gibi çünkü başka bir alternatifi görmedim.

Nehir bu sorum sana, ağabeylerin ile olan ilişkin kıskanılası ama Derya ağabeyinin biraz fazla tepki verdiğini düşünüyorduk. Bu konudaki fikirlerin neler?

Nehir: Evet ilk başta beni de çok rahatsız ediyordu bu tutumu. Hep olumsuz tarafından baktım olaya ve abimin neden böyle bir tepki verdiğini tam anlamıyla göremedim. Onunla oturup konuşmamız gerekiyordu aslında ama bunu uzun süre yapamadık. Şu an yaptığımız için çok mutluyum çünkü ikimiz de birbirimizi anlamış olduk.


Ağabey demişken Derya Bey'i biraz önce koridorda gördüm. Açelya Hanım ile hararetli bir şeyler konuşuyorlardı. Uzaktan selamlaştık, onlarla yeniden karşılaşmak çok güzel. Birbirlerine bu denli deli olan az aşık çift vardır. İlişkiniz üzerinde Derya'nın baskın tutumunun birden değişmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

(İkili birbirine bakıp gülümser, sıralı cevap verecekleri zaman kapı çalar)

Derya: "Galiba benden söz ediyordunuz, sorunuza ben cevap versem uygun olur mu?"
Açelya: "Hayatım, bize sorulmadı bu soru, kardeşin ve Timuçin sorunun muhatabı. Kusura bakmayın Moderetör hanım, eşim çok heyecanlı bu konu üzerine. Biz bir kenarda oturabiliriz."

Estafurullah! Sizinle bir arada olmak bile çok şey benim için, soruya elbette siz de-

Acelya: "Ay yok! Cevabı Nehir versin, biz dinliyoruz. Değil mi hayatım."
Derya: "Evet, elbette."

(Timuçin gülümsemesini saklamak için başını eğer, Nehir gözlerini devirerek önüne döner.)

Nehir: Aslında beklentim bu değildi,  benim için şaşırtıcı bir hamleydi yaptığı. Bir anda tutum değiştireceği aklımın ucundan geçmezdi. Ne yalan söyleyeyim öyle yaptığı için çok mutlu oldum. Çünkü artık durumun farkına vararak benim büyüdüğümü sonunda kabul etmişti. Böyle bir abiye sahip olduğum için mutluyum. İyi ki benim abim.


Pekâlâ gençler bu son soru. Mutluluğunuz gözlerinizden okunuyor, dilerim sonsuza kadar böyle yan yana elleriniz ayrılmadan ve aşık şekilde yaşarsınız.

Sorudan daha çok bizimle paylaşmaktan mutlu olacağınız birbirinizle unutamadığınız o an hangisiydi.

(Biribirlerinin gözleri içinde kaybolduklarını fark etmeleriyle utangaçca gülümserler. Nehir, gözleri ışıldayarak söze atılır.)

Nehir: Hangi birini seçsem bilemedim ama sanırım benim için en özeli hangisi olduğunu çok iyi biliyorum.

(Timuçin'e döner gözlerini gözlerine diker, uzun uzun bakar.)

Tam her şey bitti hayatım eskisiye dönmeyecek asla mutlu olamayacağım diye düşündüğüm anda Timuçin'i Hall of Mirror'da, aynada yansımasını gördüğüm o an. Benim için çok önemli.

Timuçin: Bunu sizinle paylaşabilir miyim emin değilim. (Yüzünü haylaz bir gülümseme kaplar ve gözleri koyulaşarak Nehir'e muzipçe bakar. Nehir kulaklarına kadar kızarır.)

Pekâlâ, o an hangisi, sanırım onun peşinden gitmek için uçağa binmeye karar verişim. Bu benim dönüm noktalarımdan biri, ya o uçağa binmeliydim ya da Nehir'i kaybedecektim. Ben kazanmayı seçtim.

☆☆☆

Çok hoşsunuz gerçekten, ikinize bakarak aşka daha bir inanıyorum. Çok güzeldi hikayeniz, hep mutlu olun.
Evet röportajımızın sonuna geldik, bu güzel serüveni bize sunan sevgili Elif Kaplan'a da teşekkür ederim. ♡

0 comments:

Yorum Gönder