Aşka Rehin - Sümeyye Akarçay | Kitap Yorumu


Yazar Adı: Sümeyye Akarçay 
Kitap Adı: Aşka Rehin
Özgün Adı: *
Seri Sıralaması: Rehine #2
Baskı Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 608
Yayınevi: Optimum Kitap
Kitaba Puanım: 4/5
"O bir aşık! Körkütük hem de... Sarhoşken bile aşkına ihanet edemeyecek kadar kara sevdalı..."

Herkesin aklında yer edinen, ne kadar zaman geçerse geçsin ilk okuyuştaki hisleri hissettiren sevdiği kitaplar vardır. Bu kitapta benim için öyle. Yıllar önce Facebook da yazar sayfasında bölüm bölüm paylaşırken Sümeyye heyecanla okur, anlık hislerimizi dökerdik. Aşka Rehin beni hep o anlarıma götürür, bir başka özeldir bana kitap. Bir de esas kahramanımız var ki, ne kadar anlatırsam anlatayım bir yanı hep eksik kalır Burak, hayatın bir kez olsun yüzüne gülmediği her döneminde acılar yaşattığı bir karakter. Saygılı, sevgili, sadık, sadakati sorgulanmaz bir adam kendisi; yakışıklıdır da üstelik.

Bir de içine sakladığı sevdası var, Betül. Çocukluktan tanıyıp genç kadın olduğu onca zamana şahitlik ettiği, başta masumane duygular besleyerek gittikçe aşık olduğu Betül. Benim hiç sevmediğim her hareketi gözüme batan ama Burak'cığımın her haliyle sevdiği Betül.


Daha önce de bahsini ettiğim gibi, serinin ikinci kitabı. İlk kitapta karşılaştığımız yan rollerdeki karakterlerimizin aralarında çatırdayan elektirikle harlanan aşkı Aşka Rehin ile devam ediyor. Rehine kitabındaki Esma ve Baran'ı burada evli mutlu birbirinden bilmiş zeki çocuklarıyla birlikte görüyoruz. Burak, yanında çalıştığı can dostum dediği Baran ile hayatına Betül giriyor. Başlarda dikkat etmediği bu güzelliğe zamanla kayıtsız kalamayarak öyle güzel seviyor ki, insanın içi eziliyor. Bu yüzden Burak sevgim sorgulanamaz benim, en sevdiğim karakterlerden biridir o. Betül ise kelimenin tam anlamıyla hislerini en uçlarda yaşayan biri diyebilirim onun için. Bazı noktalarda davranışları açısından elbette ki hak verdim, çocukluktan kalma korkuları ikilemleri hayata karşı kendini savunma şekli vs vardı fakat bazı davranışları çileden çıkarır cinstendi. Betül korkularına sığınarak çok ciddi hata yaptı ve bunun cezasını da çekti. Kitabın uzamasını sağlayan olaylar genel havaya hareketlilik katmıştı, ha sorarsanız olsa mıydı olmasa mıydı, benim için fark etmeyecekti. Kitaba başladığım heyecanla okuyup bitirdim.

Kitapta en dikkatimi çeken bir karakter vardı. Evet evet, Ömer 😍 Benim adamım. Esrarengiz ve gizemli oluşu kalpleri çalıyor ama uyarı, o Hayat'a -bana- ait. 😏

Serinin baskılarını bulabilirseniz öneririm. Okumanızı isterim.

"Kalp, kim onu seviyorsa ondan uzaklaşıyor ve aşkını en imkansız olan kişide buluyordu."
"Aşk perdenin arkasına saklanmış güçlü bir ışıktır. Perdeyi çekince gözlerin kamaşır." 
Bir yanda platonik bir âşık, diğer yanda aşkı arayan bir kız! Betül asla aşık olamayacağını düşünüyordu. Beklenmedik bir zamanda Tolga ile yakınlaşmaları, kalbinin ona oynadığı en büyük oyundu. Hayatının oyununu düğün günü bozarak gözlerindeki perdeyi kaldırır.

Burak, dört senedir içinde büyüttüğü aşkını usulca yüreğinde yaşamış, hiç kimsenin bilmesine izin vermemiştir. Sevdiği kişinin, hayatını değiştiren patronunun biricik kız kardeşi olması, birçok açıdan sorundur. 

-Yıllardır ağabeylik yaptığı kıza böyle güzel duygular besleyebilir mi? 
-Ona dokunmadan bu kadar güçlü karşılıksız sevebilir mi? 
-Aşk, platonik olmaktan çıkıp sevdiğini haykırabilecek midir?
(Tanıtım Bülteninden)

0 comments:

Yorum Gönder