Derin Tutku - Samantha Young | Kitap Yorumu


Yazar Adı: Samantha Young
Kitap Adı: Derin Tutku
Özgün Adı: Into the Deep
Seri Sıralaması: Into the Deep, #1
Baskı Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 356
Yayınevi: Dex Kitap
Kitaba Puanım: 3/5
Küçük bir kasabada kendi halinde yasayıp giden Charley, büyük bir sehirden gelen Jake'le tanısınca dünyaya bambaşka gözlerle bakmaya başlar. Charley'yi yepyeni duygularla tanıştıran Jake, ona sonsuza kadar birlikte olma sözü verir. Ama beklenmedik bir trajedi, bu aşkı paramparça eder. Charley Jake'in izini kaybeder. Dört yıl sonra, Jake'i artık aklından söküp attığına inanan Charley'yi, bir yıllık yurtdısı egitimi için gittigi Edinburgh'da inanılmaz bir sürpriz karşılar: Hayatının aşkı Jake, yeni kız arkadasıyla aynı üniversitede okumaktadır!
Büyük aşkların kıvılcımları beklenmedik köşelerde gizlenir; derinlerde yakılan ateşler her zaman kolay küllenmez…
Derin Tutku, okuru aşkın izlerini takip etmeye çağırıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Charley üniversitenin ilk yılında katıldığı bir parti de elbette ki eski erkek arkadaşını karşısında bulmayı beklemiyordu. Bonus olarak kolunda yeni sevgilisiyle görmeyi hiç, hiç beklemiyordu. Terk edilmeyi hâlâ da atlatamamış ve acısını yaşarken, eğlenmek için gittiği partide karşılaşmak isteyeceği en son şey bile değildi. Fakat Jake ansızın karşısına çıkmakla kalmamış, bir de geşmişte yaşadıklarından dolayı özür dileyerek arkadaş kalmak istediğini söylüyordu. Her ikisini zorlayan bu durumda asıl hissettiklerini geriye iterek arkadaş gibi davranmaları ve arkadaşlarını da bu yalana inandırmaları çok da zor olmadı. Aslında inandıkları için değil de her ikisinin öyle kendini rahat hissettiğini bildikleri için sessiz kaldılar.

Geçmişi geçmişte bırakmayan ikilinin asıl hikayeleri liseye dayanan ilk aşk macerasında temelleniyor. İlk aşklar unutulmazdır, kimse unuttuğunu iddia etmez. İlk heyecan ilk kalp çarpıntısı, ilk hayaller ve işler yolunda gitmezse ilk hayal kırıklıkları ve ilk acılar diye devam eder. Tabi  Charley içinde böyle oldu, on altı yaşındayken hayatının aşkıyla tanıştı. Kasabaya yeni gelen ve herkesin ilgisini üzerinde tutan gizemli çocuktu Jake. Gördüğü ilk andan beri birbirlerine ait olduklarını ikisi de biliyordu. Yeni yer yeni okul bir de ilk aşk derken Jake için yeni heyecanlar demekti; Charley için de öyleydi elbette. Mutlu oldukları bir birliktelik içindeyken onları huzursuz edenler de vardı. İşleri karmaşık hâle getiren hadiseyi ve ayrılık nedenlerini geçmiş anlatımında kitabın ortalarında öğreniyoruz. Bana göre ayrılma nedenleri biraz basitti. Tabi o yaşın getirdiği en uçta yaşanan duygular, ergenliğin en ateşli zamanları, hataya meyil eden davranışlar derken kaçınılmaz son onları buldu. Giden de geride kalan da perişan oldu, orası da ayrı tabi.

Araya yıllar girer ve artık üniversitededir. Charley ailesinin isteği doğrultusunda hukuk eğitimi alır fakat gönlünde yatan meslek farklıdır. Ama ailesi bu istediğine şiddetle karşı çıkıyordur. Edinburgh'da, en yakın arkadaşı Claudia'yla beraberdir. Yeni arkadaşlıklar edinirken hayatına yeniden dahil olan Jake Caplin ile de aynı ortamda bulunacağını söylemiş ve buna katlanmak zorundadır. Kendi duyguları, Jake'in duyguları gelecek kaygısı yaşarken onları ne bekliyor derseniz, kitabı edinip okuyarak merakınızı dindirebilirsiniz.
Kitaptaki erkek karakterlerin her biri öyle doğru adamlar, saygılı ve nasıl desem düşeceğiniz kişiler ki hangi birini sevsek diye düşünmeden edemiyorsunuz. Gönül isterdi ki diğer karakterlerin de birer kitabı olsun da okuyalım.

Onlar hakkında fazla ipucu vermek niyetinde değilim ama Lowe gibi beni dinleyecek derdime ortak olacak saygı duyacak ve her koşulda yanımda olacak, bir de süper yakışıklı olacak bir kankam olsun isterdim. Üfff ne kaynatır ne eğlenirdik. Ve yaralı ruhu, dizginlenemez derece haylaz ama bir o kadar nahif karakter Beck, abi seni nasıl kaptırdık Claudia'yaya inanılır gibi değil 😂 Jake, dostum, seni bir dövmek bir sevmek bir daha dövmek ve tekrar sevmek istememin bir sebebi olmalı ve bunu gözden geçirmemiz gerekiyor.

Samantha Young kesinlikle nasıl kurgu oluşturacağını biliyor. Dublin Caddesi kitabını büyük bir zevkle okudum ve aşık olmuştum. Hani ne yazsa alıyorum diyerek yayınlanmış tüm kitaplarını da aldım. Derin Tutku başlarda beni içine çekti, ortalarda bir ne olacak dedirtirken sonda yok sana şaşırtıcı ya da mutly son diyerek bitti. Öyle bir son olmasa çok yüksek puan verebilirdim ama işte. Genel olarak yüzümde gülümseme oluşturan birçok sahne vardı. Keyif aldığım, iç ısıtan bir aşk hikayesi okumuş olduk.

Kapak konusunda kesinlikle bizde çıkan kitaplar yurtdışı kopyalarını solda bırakır. Keske içerik içinde aynı savı söylemeye devam edebilseydim. Çeviriden gelen kitaplar elbette ki elden geçiyor. (geçiyor değil mi?) Kitapta tamamlanmamış ya da yanlış yazılmış bir sürü kelime vardı. Çeviri + düzenleme paralel olunca keyifli bir okuma olur düşüncesi içindeyim. (Çok rahatsız etmese bundan söz etmezdim.)

Bir parça dram ve bolca romantizm dolu, birbirine dut gibi aşık bir çiftin ilk aşkını konu alan hoş bir yolculuktu. Benzer kurguları seven, okumaktan keyif alıyorsanız mutlaka bir şans vermelisiniz.

0 comments:

Yorum Gönder