Positively Yours | Webtoon yorumu


Adı: Positively Yours
Tür: Dram, Romantik
Yazar: Lee Jung
Çizer: Kang Ki
Bölüm Sayısı: 72 + 10
Yayın Yılı: 2020
Puanım: 4/5
Hee-Won'u dehşete uğratan şey, sevdiği en yakın arkadaşı ve diğer en yakın arkadaşı artık çıkıyorlardı! Ciddi bir şekilde sersemlemiş olan Hee-won bir keresinde çılgına dönüp yakışıklı bir yabancıyla teselli bulmaya karar verdi. Çok tatmin edici bir gece geçirse de o gece artık daha fazlasına dönüşmüştü. Hamileydi! Kader onları bir araya getirdi ve şimdi beraber olduğu Doo-Joon doğru şeyi yapmaya ve onunla evlenip sorumluluk almaya kararlıydı. Ama temelde birbirlerini tanımıyorlardı! Sadece… Bedenleri tanışmıştı. Peki şimdi o ne yapacak?

Bir lisede öğretmen olan Hee Won'un yer yer dram çokça romantik hikayesine ortak olmak isteyenleri sıraya alalım, çünkü şimdiye kadar okumuş olacağınız en güzel webtoon ile karşı karşıyasınız. Konusu bildik biraz da klişe olması güvenli liman misali okurken ana kapılıyor olaylar denizine kulaç atıyorsunuz.

Hee Won ve Min Wook çocukluktan beri yakın arkadaşlardır, aralarına üniversitede katılan Mi Ran ile uzun yıllar süren bir dostlukları vardır. İki yakın arkadaşının birlikte olduklarını duyduğunda ise Hee Won sevinmek ile üzülmek arasında kalmıştır. Çünkü Min Wook'a karşı içinde filizlenen duygular vardır. Fakat yakın dostlarının birlikte olduğunu duymak onu kendine getirmiştir. Bir gece dışarı çıkar ve barda tanıştığı çekici yakışıklı kibar ve nazik olan adamla birlikte olur. Buraya kadar kısmı iyi idare etmiştir. Kırık kalbi hiç olmazsa teselli edilmiş, geceyi geçirdiği adamı bir daha göremeyeceğini düşünmüştür. Gel gör ki kader inceden ördüğü ağları ile birlikte onları bir araya getirir. Aylar sonrasında bir test sonucuyla hamile olduğunu öğrendiğinde kaçındığı o adam burnunun dibinde bitiverir.

Gerçek hayatta kadın olmak ne denli zordur yaşayarak görüyorken webtoon dünyasında da zor olduğunu okumak ister istemez insanın sinirleriyle oynuyor. Gerçeğe yakın olması gerekir ki hissiyat güçlü olsun ama neden hep bir suç durumu oluşturulurken suçlanan kadın oluyor benim aklım almıyor. Bekar, herhangi bir ilişkisi olmayan bir kadının hamile kalması toplum genelinde ayıplanan bir durumken; bekar, herhangi bir ilişkisi olamayan bir adamın çocuğunun olacağı ise direkt çözüme kavuşturulması gereken müjde olabiliyor. Ve neden toplum olarak kadının üzerinde yoğunlaşıp baskı uygulanıyor? 

Öğretmen olarak çalıştığı yerde, hamile olduğu duyulduktan sonra Hee Won'a yapılan tavırlar, psikolojik baskı sinirlerimle fena oynadı. Tabi bebeğin babasının kimliği deşifre edilince müdüründen hademesine kadar herkesin daha önceki o sert tutumu bir anda düzelerek şekil değiştirdi. Bu da güce tapınmanın göstergesi. Aleleade biri olsaydı yine de aman efendim saman efendim denebilir miydi, düşündürücü.
Hee Won gittiği klinikte karşısına öğrencisi Se Hyun ile karşılaşır fakat yanında duran adam son derece tanıdık gelmektedir. (DA DUN DUN) Bu o gece beraber olduğu adamdan başkası değildir. Bizimki hemen yanlış bir yorumda bulunup adamın yakasına yapılmasıyla 'o kişinin' olduğunu anlar. Doktorun yanına girip kaç haftalık olduğunu öğrenirken doktorun bebeği aldırıp aldırmayacağı hakkında ki yoruma hem sinirlendim hem de üzüldüm. Evlilik dışı olan bir bebeğin direkt annesi tarafından kürtaj yapılması yönündeki yorumu sinirlerimi epey gerdi. Planlanmamış bir hamilelik olsa da anne adayına bunu söylemek hiç kimsenin haddi olmasa gerek. Eğer sağlık problemi, hamile kalan kadının psikolojisi ya da içinde olduğu durum neticesinde kendisi karar verirse ben ona okeyim ama aaa kocan yok bu bebeği doğuracak mısın tarz bir yaklaşım beni gerim gerim geriyor. Ki daha sonrasında Hee Won'un sırf hamile kaldığı için evlenme talebinden kaçma nedenini bölümler ilerledikçe anlayabiliyoruz.

Parçalanmış bir ailenin çocuğu olan Hee Won, annesinin ona hamile kalması ile evlendiklerini mutsuz bir evliliğin sebebi olduğunu ve annesinin davranışlarından dolayı travmasını öğreniyoruz. Aşamayacağını düşündüğü bir surunu bu, asla annesi gibi olmayacağını bilse de hamile kaldığı için bir evlilik yapar da mutsuz sonuçlanır olan çocuğa olur diye kaçındıkça kaçıyor. Sevgi olmayan tamamen zorunluluktan yapılma bir evlilik nefretle biter çocuğa olan sevgisi azalır en nihayetinde olmayacağını düşünsede annesine benzemekten ödü kopuyor. Hamileliği kesinleştiğinde aralarının hiç iyi olmadığı hatta zorunlu durumlar harici görüşmediği annesine gitmiş olması içindeki hasabın kapanmamasından dolayı. Annesiyle olan konuşmasında dolaylı yoldan kendini anlattı. O yüzden evliliğe mesafeli yaklaşmasını anlıyorum.
Bir başka parantez açarak içimde biriktirdiğim siniri dökmek istiyorum. Hee Won'un annesini affedemiyorum. Bencil, kendini ön plana koyan, başkasını gram düşünmeyen kısaca karaktersiz bir karakter. Evliliğinin kötü bitmesi tamamen kendi sebebiyken çocuğunu suçlayıp onu yalnızlığa sevgisizliğe itmesi inanılır gibi değildi. O kadar sinirim bozuldu ki boğazım düğümlendi. İstemiyorduysa çocuğu doğurmayabilirdi. Yukarıda belirttim, sağlık sorunu ruhsal denge ona vereceği bir şeyler yoksa çocuk dünyaya getirilmemeli. Sevme hor gör yok say ama anneyim ben, oldu! Ben olsam affetmezdim, kincilikse kincilik... Yüzleştikleri bir sahne var, okuyunca göreceksiniz, insan sakin kalamaz o kısımda, kadın hâlâ bencilce davrandığını pişkince söylüyor. Böyle telefondan içeri dalıp boğazını sıkmak istedim, siktir git diye. Neyse, sakinim...

Arkadaşlar, öyle bir erkek karakter var ki seride, hani böylesi bir varlığın ete kemiğe bürünüp kanlı canlı var olma ihtimali kuyruklu yıldızın dünya yakınından geçmesi kadar milyonda bir yaşanacak bir ihtimal. Adeta bir prens olan Doo Joon, aylar önce peri masalı misali hayatına girip birden kaybolan o büyüleyici kadını ararken, yeğeninin öğretmeni olarak bulmayı beklemiyordu. Ceo olan yakışıklı Doo Joon'umuz hiçbir sorumluluktan asla kaçmıyor, bebekleri için birbirlerine bir şans vermelerini istiyor ve kabul ettiriyor.

Sonrasında mutlu sona uzanan aşk dolu bir masala imza atiyorlar. Bu arada Hee Won'un bebeğe taktığı takma isme de bayıldım. Korecede çift çizgi anlamı olan Doo Jool ismini ayrı sevdim. Çiftimizin bebek ismi konusundaki çekişmeleri ise en eğlendiğim kısımlardı.

Seride elbette yan bir çiftimiz var, Doo Joon'un yeğeni olan safoz Se Hyun. Gözüyle görüp kulağıyla duyup hâlâ olaya uyanamamış olması o kadar, mmm nasıl söylesem, salaklık ki kendi elleriyle onu seven adama kız ayarlaması ne denir siz yorum yapın. Tae Woo hem komşusu hem liseden bir dönem üst olan arkadaşı. Aralarında bir kıvılcım var, elle tutulur düzeyde de olsa kızımız utangaç olduğundan değil salak olduğundan fark edemiyor. Daha sonra Tae Woo başka biriyle yakınlaşırken dank ediyor. Neyse ki çok uzamadan birbirlerine karşı duydukları aşk itiraf ediliyor. Sanmayın ki burada bitsin, aaa olmaz, yazar yine bir hinlik peşinde. Aradan zaman geçtikten ve hâlâ birlikteyken ilişkileri normal arkadaşlık gibi sürüyor. Kızımız sanıyor ki eski ilgi alaka kaynoldu beni bir kadın gibi görmüyor. Hatta sivri zeka bir arkadaşı var bak sinirlemdim gene öğüt veriyor aklınca. Yakınlaşın o seni öpmezse sen öp hatta sevişmek için ilk hamle senden gelsin diyor. Çünkü ilişkiyi kurtaran şey sevişmekmiş. Ne süper bir öğüt, herkes uygulasın 🤦🏻‍♀️

Abi siz benim sinirimle neden oynuyorsunuz? Yahu, bir ilişkide her şey iyi ise daha iyi olması için KONUŞULUR, bir şeyler kötüyse çözüme kavuşturmak için KONUŞULUR. Ne demek seviş düzelir. Çattık ama! Sanırım seride en nefret ettiğim üç karakterden ikisi belli oldu, üçüncüsü de Hee Won'un hamileliğini okula dedikodu şeklinde yayan stajer öğretmen. Bu üç malı çek al, her şey mis olur.

Neyse ki Tae Woo akli selim bir karakterdeymiş de, bu salaklara kalmamış iş. Bizimkinin niyeti kıza hediye almak ondan çok çalışırken ihmal etmiş, kurulup saçma tribe girmek yerine sorsa çocuk bahsedecek. İşte böyle bir seri...

Güldürüyor, eğlendiriyor, bazı yerlerde gözleri dolduruyor, çokça kahkaha attırıyor, gözlerden kalpler çıkartıyor... Bitince de depresyona sokuyor neden bitti diye 🤦🏻‍♀️ 72 bölüm esas karakterlerin hikayeleri, hatta sona doğru Doo Jool'u büyümüş babasının kopyası olarak görüyoruz. Ekstra on bölümde yan karakterlerin hikayelerine konuk oluyoruz. Yazarımız Lee Jung kalbe dokunan iç ısıtan bir hikaye yazarken çizerimiz Kang Ki de mük çizimlerle aklımızı başımızdan alıyor. Her bir karakter her bir çizgi efsane ötesiydi, her ikisinin de ellerine sağlık. Vee çeviri ekibimiz, hayalistic yine şahane editör ve çeviri notları ile bu serüvende farklı lezzetler eklerken kahkahayı eksik ettirmiyor.

Son söz olarak merak edenler varsa; sizi keyifli bir serüven bekliyor, okumanızı çok arzulamakla birlikte böylesi bir güzellikten mahrum kalmamanızı istiyorum. Türü sevenin de kaçırmayacağını biliyorum. Şimdiden keyifli okumalar.

Okuyacağınız site 👉🏻 Positively Yours


(Bacım yalnız o çocuğu tek başına yapmadın, Meryem Anamısın sen ne demek benim bebem alla alla yaaaaa 😆🤣)
(Yiğim iş ortaklığı teklif etmiyorsun, evlenme teklifi böyle mi olur? He 🤣🤣)
(Biraz mimik oynasın ya biraz 🤦🏻‍♀️)

☆☆
En çok günlüğüm yerden birkaç görsel daha ekleyip yoruma nokta koyacağım.
(Beyzadem kıskanıyordu, olanlar oluveriyordu 🤭)
(Hee Won'un yüz ifadesi peki 🤣🤣)
(Yerleri yumruklayarak kahkahalar attığım kısım, o kadar gülmüştüm ki aklıma geldikçe gülerim. Yaa çiftim çokzel 🤤😍)
☆☆
Evet, sona geldik, buraya kadar okuyan herkese teşekkürler 🖤

0 comments:

Yorum Gönder