Son Çarem - Sabrina Jeffries | Kitap Yorumu


Kitap Adı: Son Çarem
Özgün Adı: A Lady Never Surrenders
Seri Sıralaması: Hellions of Halstead Hall #5
Yazar Adı: Sabrina Jeffries
Çeviri: Özge Burçak Aydınalp
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Baskı Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 391

Kitaba Puanım: 5/5
Sanırım Hellions of Halstead Hall serisinin sonuna geldik, buruk bir veda etmiş oldum Son Çarem ile bu seriye. Renkli karakterlerin birbirinden eğlenceli diyalogları, zeki karşılıkları, naif kişilikleri ile en sevdiğim seridir kendileri. Her bir karakter için farklı duygulara sahibim. Her birini farklı derecede çok seviyorum.

Serinin ana konusu hatırlamak için; Anne ve babalarının on dokuz yıl önce trajik ölümüyle beraberinde gelen skandallar ile uğraşan beş kardeşin hikayelerini temel alıyordu. Babasının izinden giden Oliver uslanmaz bir zampara, kumara olan tutkusuyla Jarret, dönemin katı kurallarına kulak asmadan kendi adıyla gotik romalar yazan Minevra, girdiği iddialar sonrasında ölüme meydan okuyarak yaptığı at yarışlarıyla Gabriel, iyi bir nişancı olan gözüne kestirdiği her hedefi vuran Celia hayatlarını kendi korkuları üzerine inşa ederek gerçeklerle yüzleşmekten kaçınarak ömürlerini heba ediyorlardı.

Ta ki büyükanneleri olaya el atana kadar. Evlenmeleri yönünde ültimatom koyarak eğer ki bir yıl içisinde evlenmezlerse mirasından men etmekle tehdit etmiş, kendilerine uygun bir eş seçmek zorunda bırakmıştı. Yaptığının yanlış olduğunu en sonunda fark ediyor aslında, ve Sharpe kardeşlerin şansına sonuç hüsran ile bitmiyor.

Leydi Celia'nın kitabı, seride sanırım en yüreğime dokunan kitap. Ağabeyleri ve ablasının aşkı bulup mutlu olmalarına onlar kadar mutludur ve kendinin aşkı bulacağı konusunda ümitsizdir. Asıl mesele ise kendine bir eş seçemeyeceğini düşünüyordur. Kendi olarak onu sevebilecek birinin olmadığına o kadar inanmıştı ki içim burkuldu. Oysa onu deli gibi sevecek adamla sürekli münakaşa halindeydi. Celia’nın hoşuna giden uğraşlar diğer leydilerden burada daha farklı. Silahla atış yapmaktan hoşlandığını söylemiş miydim?

Büyükannesinin evlilik baskısına boyun eğmesinin en büyük nedeni belki de kendini kanıtlamak istemesiydi, bu yüzden de talipleri için düzenlenen bir ev partisi yapıyorlar. Ve konuklar arasında bir dük, bir kont ve bir yabancı vikont var.


Bay Pinter'ın varlığı bu üçünden daha değerlidir, eh bunu fark etmek için de ikisinin baya bir vakit geçirmek zorunda kalmaları gerekti. Serinin ilk kitabında olaya dahil olup en az Sharpe kardeşler kadar önemli bir karakter olan Bay Pinter, ilk kitaptan bu yana da dikkatimi çeken bir adamdı. Trajik bir ölümle hayatlarını karışmasına sebep olan bu olayın üzerindeki sır perdesini kaldırmak için dedektif Bay Pinter önemli rol oynamaktadır. Bütün düğümü bu kitapta çözüldüğünü söylemem gerekiyor.

Jackson Pinter’in kalp burkan geçmişi de seride en sevdiğim kitap olma yolunda baya yol kat etmişti. Zaten ilk kitaptan beri Celia’ya karşı olan ilgisi en başında aşık olacağı hakkında tahminlerimizi güçlü çıkarıyor.

Yüksek mevki sahibi kişilere olan on yargısı ile kibirli Bay Pinter ile Terbiyeli Bay Pinter ve aşkı bulduktan sonra o baş döndüren Bay Pinter arasında hangisine sempati duyacağımı şaşırıyorum ama en çok Celia karşısında deliren o adamı seviyorum. Bu kitapta yine Gabe’nin karısı Viriginia’nın kuzeni Pierce'in yine aşka teşfiksel dokunuşları da vardı. Bir de bu kitapta hoşuma giden nokta Sharpe erkeklerinin damarlara olan güveni, Giles için 'Kardeşim bu adamla evlenemez!' tavrını güden bu üç ağabey, Jackson için tam tersi tavırda bulunuyorlardı. Hatta evlenmeleri için dünden razı bile duruyorlardı. Tabi ki küçük damadın daha güvenilir olduğunu düşündükleri için de böyle bir tavır takındıkları olası.

Ölümün ardındaki sır perdesi tamamen kalkmasında önemli rol alan Jackson, bütün parçaları birleştirip sonuca ulaşmasıyla mesleğinde daha yüksek mevkiye ulaştı. Bir de değinmek istediğim büyükannenin davranışı. Gerçi bir miktar düşüncemi söylemiş olabilirim o kadın hakkında ama sona sakladığım fikirlerim de var. Başta sevimli bulduğum Hetty beni sonunda hayal kırıklığına uğrattı. Bazen insanlar görünenden daha fazla olduğunu bu karakterde görmüş oldum. Kendi hırsı kendi dik başlı fikirleri doğrultusunda kızının mahvolmasından ders çıkarmadığını görmesini sonunda okumak zevk verdi. Yaptıkları yanlış şeylerdi. Torunlarını zorlaması, onların bir nebze de yanlışa itmesi korkunçtu. Özellikle Celia'nın tehlikeyle burun buruna geldiği yerde baya kızdım. Neyse ki Jackson benim yerime de ağzının payını verdi.

Pierce'in bir kitabı olduğunu söylemem gerek. Seriden bağımsız fakat arı karakterlerinin kısa sahnesini ve isimlerinin geçtiğini okuduğum şu an itibariyle söyleyebilirim. Onun yorumunu da bugün yarın gireceğim.

Veda etmeyi hiç istemiyorum ama her güzel şeyin sonu var. Çok güzeldiniz be!
Mutlaka okuyun ❤

Sharpe ailesinin en genç kızı, büyükannesinin ultimatomuna karşılık evlenebileceği birilerini bulmak konusunda bir plan yapınca, Jackson Pinter bunu engellemek için elinden gelen her şeyi yapmaya karar verdi… Leydi Celia Sharpe, birkaç uygun damat adayından evlilik teklifi alıp, büyükannesine ultimatomunun anlamsız olduğunu göstermeyi umut ediyordu. Üstelik bu planı işe yaramazsa, evlenebileceği bir koca adayı da elinde olacaktı. 

Ancak aile için çalışan ve Celia'nın damat adaylarını araştırması için görevlendirdiği polis memuru Jackson Pinter, bütün adaylarda bir kusur bularak onun bu planını mahvetmeye kararlıydı. Celia ise bunun nedenini, Jackson Pinter'la beraber kendi ailesinin cinayetini araştırmaya başladığında anlayacaktı. 
(Tanıtım Bülteninden)

***
Seri Sıralaması:
#1 Bozulan Yeminler / The Truth About Lord Stoneville
#2 Yatağımdaki Serseri / A Hellion in Her Bed
#3 Sır Gibi Sakladım / How to Woo a Reluctant Lady
#4 Vahşi Bir Lordun Kollarında / To Wed a Wild Lord
#5 Son Çarem / A Lady Never Surrenders
#6' Öyle Bir Geceydi Ki / Twas The Night After Christmas



0 comments:

Yorum Gönder