Onsra Hûn - Gökçen Koçan | Kitap Yorumu


Kitap Adı : Onsra Hûn
Yazar Adı : Gökçen Koçan
Seri Bilgisi : Onsra 2
Sayfa Sayısı : 512
Yayınevi : Dokuz Yayınları 
Baskı Yılı : 2023
Kitaba Puanım : 4/5
Toprağı tutmak istedim, toprak altımdan kaydı. Bu öyle bir kaymaydı ki, yüzümden her bir toprak tanesi asice geçerek tenimde iz bıraktı. Kapalı gözlerimin arasında bir görüntü belirdi.
Hevybanû, neşeyle gülümsüyordu ama bana değil... Yanında boncuk gözlü bir kız çocuğu vardı.
“Ölüyorsun, Alp Aslan,” dedi iç sesim. “Ölüyorsun...” İç sesim bile hâlime acır bir şekilde gülümsedi.
 “Senin kızın olmaz... Ondan kız çocuğu görüyorsun...”
Ardından o kız çocuğu büyüdü, kırlar arasında kelebek kovaladı. Kovaladığı kelebeğin, babasının ruhu olduğunu bilemeden... “Ölüm Allah’ın emri de Aslan’ım, yolun sonunda Hevybanû’dan ayrılmak olmasaydı...” Bilincim kapanmadan son gördüğüm, zihnimin bana gösterdiği mutlu görüntüler olsun isterdim ama benim naaşım bir hayvan ölüsü gibi bir yere atıldı. Oysaki şehit cenazesine böyle muamele yapılmazdı...

(Tanıtım Bülteninden)
Onsra serisinin giriş kitaplarıydı bir ve ikinci kitap. Esas dananın kuyruğu devam kitaplarında kopacak hissi veriyor bana.

Kitap boyunca satırlardan taşan hisler vardı ve kapılıp bunları hissedebiliyorsunuz. Acı vardı, yoksunluk vardı, var olabilme çabası vardı.

Karakterlerimize gelecek olursam ilk kitaptan bir tık daha hissedilir daha içselleştirilir haldeydiler. Jülide ve Alp Aslan oldukları kişilerden daha hissedilirdiler. Alp Aslan mesela artık hırpalamaya bir son veriyordu. Bu sefer yüreğinin de hayatının da tam merkezine yetiştiriyordu sevdiceğini. Jülide kısmanda ise daha önce görmediği, bir kez olsun tecrübe edemediği bir hissi yaşıyordu. O da bir yere ait olma hissiydi, bu da yabancısı olduğu bir duyguydu. Hayatında ilk defa tadıyordu böylesi bir duyguyu, önemsenmenin ne demek olduğunu yeni yeni öğreniyordu.

İkinci kitap ilkine kıyasla acı dozunu arttırıyor, ince kesik atarak sızı bırakıyor yürekte. Jülide ile Alp Aslan tam her şeyi oturtmuş ve ilişkilerini herkese kabul ettirmiş, mutlu oluruz derken olaylar patlak veriyor. Ve bir gün deniyor ki kıza, o artık yok. *derin soluklanma* Oysa Julide asla inanmıyor. İnsanlar kaybından dolayı böyle diyerek ikna çabasına giriyor ama Jülide asla geri adım atmıyor, seziyor çünkü bir şeyleri. Birbirini çok sevenlerin kapleri bir olur misali hissediyor Alp Aslan'ı, ki hislerinde de haklı.

Hayat bu, gülündüğü kadar ağlamak da vardı fakat Jülide sevdiğiyle yeniden gülebilecek miydi. Ya da yazar daha az çektirip çifti mutlu sona ne vakit ulaştıracaktı.

Yazarın çok methini duyardım, epey seveni de var. Kalemi de sağlam, hisleri okura geçirmesi güçlü. Yolunun bahtının açık olmasını temenni ederken serinin devamını merakla bekleyeceğim. Ve bu seriyi okumama yazarın kalemiyle tanışmama vesile olan Sibel, çok çok teşekkür ederim. Birlikte okuyacağımız nice kitaplarımız olsun.


0 comments:

Yorum Gönder